4 TATLI BELA 'ÜNİVERSİTE'

1 ⚫NEDEN!

Evet. Mor ve Ötesi dinleyerek bölüm yazarsam böle olur zaten.

Iyi okumalar. Bu arada bu bölüm Fulllll erkeklerden. Isteyenler olmuş. Ve ben Denis'i seviyorum, Denis ile sevgili olacaklar. Hıh. 😏😂 iyi okumalar.

Tuna'nın Ağzından;

"Naber?" Doğa yanıma gelince gülümsedim ve elinden tutarak döndürdüm.

"Bu gün ayrı bir güzel olmuşuz sanki?"

Kahkaha attı. "Herzamanki gibi."

Ellerimizi kenetledim ve yürümeye başladım.

"Hangi bölüm?" omuz silkti. "Mimarlık." cıkladım ve etrafıma bakındım.

"Ne oldu?"

"Hiçbirşey. Demekki uzak olacağız." kaşlarını çattı.

"Neden?"

"Sana söylemediler mi?"

"Neyi?"

"Amerika'ya gidiyorum. 1 yıllık burs."

Kaan'ın Ağzından;

"Ya sen beden bu kadar gıcık bir kızsın?" diye sordum iki saattir bana yumruk atmaya çalışan Evren'e.

Vaaay. Adını da bilirmişim.

"Ya sannesanne. Ben Anıl ve Kayra'nın barışmalarını istemiyorum belki." 

"O senin arkadaşın değilmi lan! Neden kötülüğünü istiyorsun?" omuz silkti.

"Ya sannesanne. Belki kavga ettik. Belki birbirlerimize kırgınız? Hem benim Doğa'm var. Hıh." saç savurup yanımdan gideceği sırada durdu ve bana geri döndü. Arama kaydı gibi aq.

"Bunlar küsmüler?" Al işte. Salak. Yemin ederim hakiki mal.

Sus lan odun!

"Sen bilmiyorsun tabi... Biz Amerika'ya gidiyoruz. Denis'de dönecekmiş zaten geri. Böyle 5 kişi. I yüzden kavga ettiler." kaşları çatıldı.

"Ne Amerika'sı, ne bursu ya! Izin vermiyorum. Giremezsin. Yani giremezsiniz. Yanlış anlama Doğa ve Evren için dedim. Ama Evren benim demi. Hayır kendim için demedim. Neyse benim gitmem lazım. Baybay." Saçmalamaları bitince koşarak uzaklaştı. Neden bu kadar tepki vermişti bu bursa? Hayır Hakkari.

Sanırım Ölüyorum.

Poyraz'ın Ağzından;

"Teknik olarak, beni öptün." dedim kahkaha atarken. Şiir beni öptü. Şiir beni öptü.

"Ya olum seni döverim lan! Yok öyle birşey." Kantin sandalyelerinde huzursuzca kıpranınca karşısına oturdum.

"Dudaklarımız birbirine dedi mi, dedi. Daha ne? Yani... Öptün. Evet. Şiir Mısra, beni öptü millet!" Ağzıma vurdu.

"Bağırma lan!" omuz silktim. Nasıl mı öpmüştü? Geziyoruz erkeklerle. Bir baktım, Şiir. Önünde de 5 erkek var. Kızlar da tezahürat yapıyor. Ama sonra Şiir yumruk yedi. Mert çığlık attı. Doğa birinin kolunu ısırdı. Evren birinin 12'sine tekme attı. Kayra ağaçların yararlarından bahsetti, Selin de şarkı söylemeye başladı, bizde erkekler ile gittik daydık erkeke. Sonra Şiir'de beni yumruk yediği bebe sanınca tam kafa atıyordu, ben başımı bir eğdim. Ve dudaklar birleşir...

Yani, öptü.

"Öptün."

"Öpmedim."

"Öptün."

"Öpmedim!"

"Valla beni öptü diye bağırırım."

"Allah seni kahretmesin tamam lan tamam. Madem seni öpmemi bu kadar istiyorsun öptüm." sonra da gitti. Laf mı sokmuştu bu bana? Yok lan. Soksa anlardım.

Anıl'ın Ağzından;

"Kayra Tamam dedin gitmeyeceğim." dedim milyonuncu kez.

"Ay git Veya. Kendimi kötü hissettim şimdi."dedi yüzünü buruşturarak.

"Ya kızım sen iyi misin? Seni bırakıp gitmem ben."

"Ya ama bu senin karier hayatın. Ben karışamam. Git sen git." Hayır yani anlamıyorum, insanın sevgilisi gitmiycem dendiği zaman göbek atar, bu gitmiycem dediğimi duydu ya, taktı git git diye.

"Ya ne demek istiyorsun ya! Gideyim mi? Tamam gideyim." Gözlerini büyüterek konuştu.

"Gitme." gülümsedim ve kollarımı küçük bedenine sardım.

"Gitmem."

Denis'in Ağzından;

"Denis!" Damla'nın sesi durmamı sağlarken yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim ve arkamı döndüm.

"Damla!" kollarını boynuma sanınca sessizce kusarmış gibi yaptım ve kollarımı beline sardım.

"Damla! Beni boğuyorsun!" gerçekten boğuyordu.

"Ay." geri çekildi. "Pardon. Sana sarılmak gibi bir fırsat, her zaman elime gelmiyor." gülümsedim. Ama sahtedece. Sonra biraz ilerimizdeki ikisi göz radarıma yakalandı. Selin ve Emir. Ne yapıyor lan o kaltak Selin'in yanında!

Damla bana hararetli hararetli birşeyler anlatırken onu hafifçe ittirdim ve yürümeye başladım.

"Denis!"

"Selin!"

"Denis!"

Damla bana, ben Selin'e, Emre ise bana seslenmişti.

Seviyom lan bu bebeyi. Çok piç suratlı, kaltak falan.

"Sevgilim. Ne yapıyorsun burada?" Selin'in yanına gelip söylediğim bu sözlerde artık ne kadar şaşırdıysa ağzından sadece 'Ha' sesi çıkmıştı.

"Önemli değil. Hadi gidelim." sonra kolundan tutup çekiştirmeye başladım.

"Ne zaman sevgili olduk Denis?"

"Şu an itibariyle sevgilimsin Selin."