KANDAN KENTLER

Adım Gürkan. Gürkan Akbulut.

Nereden başlamalıyım? Paslanmış geçmişimden mi, yoksa bok çukurundan farkı olmayan bugünden mi? Sayın okuyucular, kötü bir adam değilim. Sadece,

"Şizofren herif! Nefes alamıyorum."

Evet, buradan başlamak daha iyi olacaktır. Şerefsiz herifin tekiyim, okuyucularım. Ultra seksi olduğumu da unutmayalım. Genç bayanların en güzel rüyası, Gürkan Akbulut. Ah, az daha unutuyordum. Arkamda yatan herif baş düşmanım. Ona acımayın çünkü ölüm onu elimden yavaşça çekip alacak. En büyük kurtuluşu bu, emin olun. Aksi takdirde ölmek için yalvaracaktı. Bu benim merhametim değil. Ben merhamet denilen şeyi en kanlı dolaba sakladım. Merhamet geçmişime ait. Bense geçmişimi sildim. Çünkü geçmiş, dünyanın en boktan kavramı. Kimin geçmişi bugünü zedelemedi ki?

"Gürkan, çıkar beni. Sana yalvarırım -bir öğürme sesi- lütfen!"

Yalvarman hoşuma gitti, bir daha yap orospunun evladı!

Küfür bir sanattır, okuyucularım. Rahatsız olan varsa, hikayeyi kütüphanesinden çıkarabilir. Çünkü demiştim, şerefsiz herifin tekiyim. Böyle doğmadım, böyle olmamı istediler. Kimse kötü doğmaz, dünya kötüleştirir. Aile kötüleştirir. Bir oğlan çocuğu yapması gereken çoğu şeyi babasından öğrenir. Ben oyuncak arabalarla büyümedim. Benim bilyelerim yoktu. Mermileri çarpıştırırdım. Oyuncak silahlarla değil, gerçek silahlarla oynardım. Ağlamak yasaktı. Eğer ağlarsam, dayak yerdim. Ve benim sığınabileceğim sıcak bir anne koynu yoktu. Çünkü baba dediğim herif annemi benden ayırmıştı. Ben de onu sadece geçmişimden ve hayatımdan değil, dünyadan da sildim. Onu öldürdüm. Bu acımasızlık değil, okuyucularım. İnsanın kendi kanından birini öldürmesi size delilik gibi gelebilir. Ama altı yaşında bir oğlan çocuğundan annesini ayırmak da normal bir hareket değildir. Ben o herifin kanını taşıyorum ve onun kanını akıttım. Anlayacağınız yalnızlık çağının kalbi kırık çocuklarından biriyim. Bir çocuğu yere damlayan kan ürkütebilir. Benim çocukluğum kanlı örtülerin arkasına sığınıp kanın yoğun kokusunu soluyarak geçti. Ben her gece ölümün soğuk kollarında uykuya daldım.

"Bu adamın hiç mi akrabası yok?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bir tane kız kardeşim var. Onun peşinden gitmedim. Nerede olduğunu, ne yaptığını bilmiyorum. Sadece yaşadığından haberdarım. Onu bu kanlı hayatın içine sokmak bir delilik olur. İşte, bu benim geriye kalan tek merhametim. Kız kardeşimi korumak. İnsanlara değer vermem. Belki de şu dünyada değer verdiğim tek kişi hiç görmediğim kız kardeşim. Ve hayatınız boyunca hemcinslerimin kalplerini kıran dişiler. Size gelelim. Oğlanların homurdandığını hissedebiliyorum. Kafanıza takmayın. Hepsi bedelini ödedi, kardeşlerim. Sizler ise yalnızca iki gün başka dişiler ile takılıp ikinci günün sonunda sümüklerinizi yastığınıza akıtıp babanızın sigaralarını arakladınız. Hadi ama, hayatınız boyunca intikam kelimesinden bir haber olarak mı yaşadınız? Gücünüzden haberdar olun, it herifler. Erkeklik gururunuz olsun. Dişi okuyucularım, sizler istisnasınız. Kaşlarınızı çatmayın, güzel hatunlarım.

Kısacası hâlâ hayattayım. Duygular...Im, hayır. Silin gitsin. Geçmiş mi? Ciddi misiniz? Unutacaksın! Ve hiçbir şeye alışmayacaksın. Nefes alan hiçbir şeye. Bir gün onu elinizden aldıklarında kafanızı o lanet yastığa gömüp ciğeriniz sökülene kadar ağlamak istemiyorsanız, kimseye alışmayın. Susun. Konuşmak gereksizdir. Her zaman susan insan tehlikelidir. Kafanızda planlamayın. Hiçbir şeyi planlamayın. Hayat doğaçlama üstüne kurulmuştur. "Yarın yaşayıp yaşamayacağımızı bile bilmiyoruz." sözünü neden söylediklerini sanıyorsunuz? Anılarınızı yakın. Hatıralar acımasızdır. Sol tarafınızdaki garip organın sızlamasına sebep olurlar. "Hadi bunları sildim, nasıl insan olacağım, ahmak!" dediğinizi duyar gibiyim. Böyle insan olacaksınız. Böyle 'güçlü' olacaksınız.

Ama asla benim gibi ultra seksi olamacaksınız, üzgünüm.

Ayrıca, arkamdaki herifi unuttum.

"Yaşıyorum, Akbulut! Adamlarım dışarıda bekliyorlar. Buradan sağ çıkamasam bile-"

(Bir silah sesi.)

Üzgünüm, boş konuşanları sevmem.

Kısacası değerli okuyucular, bu benim. Yaşamam, yaşamamız gereken bir hayat var ve dik durmak zorundayız. Bir gün o lanet kıçınız bir kenara sıkışırsa, mutlaka orada olacağım. Size acı çektirenlerin intikamını yavaş yavaş alın, okuyucularım. İntikam soğuk yenen bir yemektir. Soğuk insanların duyguları yoktur. Onları silin. Ne yapmanız gerektiğine odaklanın. Gerçek dünyaya hoş geldiniz, okuyucular. Kurgunun içindeki gerçek dünya. Hazır olduğunuzu biliyorum. Çünkü benim yanımdayken her şeye hazır olmak zorundasınız.

***

Gürkan Akbulut, bir gangster değil. Bir psikopat da değil. Yalnızca kana susamış. Onunla tanıştınız. Artık onunla devam etmek zorundasınız. Sizi deli edecek ama onu seveceğinizden eminim. Onun buzdan kalbi yavaş yavaş çözünmeye başladı bile.
-Yazarınız.