Multimedya: Azra'nın Emir'e döndüğü zamanki halleri.Yine uyanmak zorunda olduğum bir sabah. Gözlerimi ovuşturdum ve yatakta doğruldum.Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım.Birkaç dakika tarlası yanmış köylü gibi yatakta oturdum. Sonra kalktım sersem sersem banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Havluyu elime aldım ki odanın kapısı çaldı. Oda servisiydi sanırım. Havluyla elimi yüzümü kuruladım ve kapıyı açtım.Kapı da Emir'i görmeyi beklemiyordum. Yüzündeki o sırıtış insanı deli ediyordu. Daha içeriye girmesine izin vermeden bodoslama içeriye daldı. Kalas işte ne olacak. Arkasına dönük bana baka baka odaya girerken gözlerim yatağa takıldı.Kırmızı bi leke. Ne lekesiydi acaba. Oha lan hayır olamaz. Allahım lütfen olmamış olsun. Utancımdan ölmek üzereydim.Emir arkası dönük yürüdüğü için ayağı takıldı ve yatağın üzerine düştü. Kafasını çevirirken gözleri yatağa takıldı ve bakakaldı. Ben hemen banyoya koştum ve iç çamaşırıma baktım. Allahım bugünü mü buldu ya hay allah kahretsin diye söylenirken Emir seslendi."Azra iyi misin?" "Bilmiyorum Emir emin değilim sanırım burdan çıkamıycam" dedim. Cümlemi bitirdikten sonra karnıma giren ağrı ile inledim ve banyo duvarından destek aldım. Emir birden içeriye girdi ve beni kucaklayıp geri yatağa yatırdı. Ben utancımdan gözlerimi açamıyordum. Birden "Utanmana gerek yok doğal bir şey burda bekle ben bir şeyler alıp geliyorum" dedi ve odadan çıktı. Kendimi boğmak istiyordum. Karnıma ara ara giren sancılarla inliyordum ve kendimi sıkıyordum. Yatakta cenin pozisyonunu aldım. Emir gideli kaç dakika olmuştu bilmiyorum. Odanın kapısı birden açıldı ve Emir koşarak içeriye girdi. Elinde bir poşet vardı. Poşeti uzattı ve "Hemen bunları al ve giy." dedi yataktan kalmaya çalıştım ama olmadı. Tekrar ve tekrar denedim ama olmuyordu karnıma sürekli sancı giriyordu ve inliyordum. Her inlememde Emirin yüzü değişik ifadeler alıyordu. En sonunda poşettekileri yatağa çıkarttı ve bana bir şey demeden pantolonumun düğmesini açtı ben "Ne yapıyorsun" diye cırladım ama yine sancı girmişti ve yine inlemiştim. Emir hızlı hareketlerle beni ayağa kaldırdı ve pantolonumu çıkarttı.Eli iç çamaşırıma gittiği zaman elini tuttum ve "ben hallederim" dedim.Ben söylemeden banyoya girdi ve bende hemen kalkıp üstümü değiştirdim.Düşünceli biriydi. Getirdiklerini giyip yataktaki çarşafı topladım. Tam o anda bi kez daha inledim ama bu sefer gerçekten bittim. Tükendim artık. Ses tellerimde hal kalmadı. Emir hemen banyodan çıktı ve yanıma geldi. "Ben hallederim sen yat" dedi. Yatağa girdim ve pikeyi üstüme çektim.Cenin pozisyonunda yatmaya karar verdim ve o pozisyonunu aldım.Emir "Topladım ben bunu şimdi görevlileri ariyim de halletsinler" dedi. Kendime lanet okuyordum. Pikenin kafamdan kaydığını gördüm ve hemen gözlerimi kapattım. Hâlâ utanıyordum. "Utanma güzelim bişey olmaz." dedi. Bana güzelim dedi bana. Banaaaa. Gözlerimi açtım ve gözlerine baktım.Sıradan yeşil gözleri vardı ama o kadar derin bakıyordu ki insan içinde kaybolurdu. "Hadi güzelim biraz dinlen" dedi. Kafamı yastığa gömdüm ve uyumaya çalıştım. Ama olmadı. Sancılarım buna izin vermedi. Ağzımdan küçük küçük iniltiler çıkıyordu. Diğer tarafıma döndüm ve yanımda Emir'i gördüm. Çok mu sancın var dedi. Kafa sallayabildim sadece. Konuşacak mecalim yoktu. Gözlerine baktım sanki biraz üzüntü biraz da ifadesiz gibi bakıyordu. Elleriyle saçlarımı okşamaya başladı. Allahım beni neyle sınıyorsun dedim. Sonra mayıştığımı hissettim. Sanırım uykum gelmişti. Uykuya dalmak üzereyken yine bir sancıyla inledim. Emir bu sefer dayanamayıp yanıma yattı ne karınımı okşamaya başladı. Ellerini saat yönünde karnımda döndürürken sancılarımın az da olsa yok olduğunu gördüm. "Geçiyor az da olsa" diye fısıldadım. "Sevindim güzelim hadi biraz uyu" dedi. Birkaç dakika sonra kendimi uykuya teslim ettim.
***
Uyandığımda Emir'in kolları belimdeydi. Ben ona arkamı dönmüştüm o ise bana arkadan sarılmış ve öyle uyuya kalmış. Yavaşça ona döndüm. Biraz huysuzlandı ve beni kendine daha çok çekti. Yüzüm tam boynunun girintisindeydi ve kokusunu alıyordum. Ormanla tropik meyve karışımı bir şey kokuyordu. O kadar tatlı bi kokusu vardı ki insanı kendinden geçirirdi. Tıpkı bana olduğu gibi.Saçlarının kokusu ise hafif bir sigara ve şampuan kokusuyla ciğerlerime hücum etti. Sanırım sarhoş olmuştum. Bir insan bu kadar mükemmel kokmamalı. Bu düşüncelerimden sıyrılıp uyukuya teslim oldum.
Uyandığımda Emir'in kolları arasında ve göğsünde uyuyordum. Kafamı kaldırım ve Emir'e baktım.Göz göze geldik.İkimizde aynı anda ayağa kalktık ve ne yapacağımızı şaşırdık.Emir ortamdaki gerginliği dağıtmak için "Daha iyi misin?" diye sordu. Kafa salladım ve teşekkür ettim. Emir yatarken tişörtünü çıkartmıştı ve şu an karşımda öylece duruyordu. Gözlerim bi an aşağıya indi kaslarına takıldı. Allah allah iiüff anam be ne lan bunlar böyle diye kendi kendimi yerken Emir hemen mahçup bir şekilde baktı ve tişörtünü üzerine geçirdi.Sonra bana baktı ve gülümsedi. Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama bu çocuk gerçekten beni etkilemişti.Bir anda "İyiysen gidelim mi?" dedi. "Olur" deyip kafa salladım.
Emir'in ağzından*
Azra'nın yanına yattığımda pek fazla bişey olmadı sadece midem karıncalandı. Onun acı çekmesi beni gerçekten üzüyordu. Tedirgin oldum.Ona sarıldım ve karnına masaj yapmaya başladım.Bunları nerden biliyorum diye sorarsanız kız kardeşimden. O da bu zamanlarda hep boyle olurdu. Çok ağrı çekerdi. Ama artık çekmiyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü bir gün yine hastayken kafasını dağıtmak için dışarı çıkmış yürüyüş yapmaya. Gittiği sahilde 4 tane piç benim kız kardeşime tecavüz etmişler. Öldürüp bir kenara bırakmışlar. Sabah onu bulduklarında her tarafında kan vardı. Ona son bir kez sarılmak istedim ama izin vermediler. Benim güzel meleğimi Esin'imi o soğuk yere götürdüler. Şimdi aklıma geldi de o beni bırakıp gideli tam tamına 5 yıl oldu. Dayanamıyacağımı sandım ama mecbur yaşadım. Benim meleğime onu yapan o 4 piçi bulup önce işkence ettim daha sonra da polise verdim. Ama şu an ölüler. Hapishaneden sağ çıkamadılar. Çok özledim be meleğimi. Neyse işte böyle. Azra'ya yaklaştım ve saçlarını kokladım. Ama bundan onun haberi yok. Çünkü uykuya dalmıştı. Saçları papatya gibi kokuyordu. O kadar güzeldiki hayatımda unutamayacağım bir koku gibi. Onu koklarken uykuya dalmıştım. Ondan önce uyanıp onu izledim. O da uyanıp hareket ederken hemen gözlerimi kapattım ve onu kendime daha çok çektim. Çok güzel uyuyordu. Tıpkı Esin gibi. Acaba Esin'in ikizi miydi? Göğsümde yatarken uyuya kaldı tekrardan. Onu izlemeye devam ettim. Azra. Ne güzel bir isim. Kendi gibi. Çok saf çok narin. Bir kız bu kadar olmamalı. "SEN KADIN,NASIL BU KADAR CENNET KOKABİLİYORSUN?" diye fısıldadım kulağına. Biraz geçtikten sonra uyandı ve beni onu izlerken yakaladı. Bi an panik yaptı ve hemen kalktı. Gergindi belli oluyordu. Sanırım utanmıştı. Bende hemen kalktım ve "Daha iyi misin?" diye sordum kafa salladı. "O zaman gidelim mi dedim" "Olur" dedi. Dudakları o kadar güzel bi şekil almıştı ki dayanamayıp öpmek istedim. Ne oluyordu bana böyle. Halbuki ilk başta hiçbirşey hissetmemiştim. Ya da hissetmişmiydim. Bilmiyorum. Beraber otelden çıktık ve onu kaldığı yetimhaneye bıraktım.*Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum. Beğendiyseniz oylar mısınız? Düşüncelerinizi yazmayı unutmayın... :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetimhane Kızı
Novela JuvenilHerkesin hayatı gibi değil benim hayatım.Sorunların var. Yaşantım güzel değil. Herkesin olduğu gibi benim bir Ailem yok.Hayat herkese gülmüyor. Beni seven ve isteyen bir ailem yok. BABAM yok. Eğer bir babam olsaydı belki daha farklı bir kız olurdum...