Jungkook uyumaya çalışırken güzel gözüküyordu. Yoongi, siyah saçlı çocuğu izlerken manzarasını bozan tek şey Jungkook'u rahatsız edip uyumasına engel olan Taehyung'du . Yoongi, Taehyung garip sesler çıkartmaya başladığında ona doğru bakıp "Çocuğu rahat bırak artık, ikinizin sesi sinirimi bozuyor." Dediğinde, ses çıkarak tek kişi Taehyung olmasına rağmen özür dileyen Jungkook olmuştu. Yoongi Jungkook'un suçu olmadığını biliyordu ama onu düşünmediğini göstermek istemişti. Kırmızı tekli koltukta, uzun bedenini sıkıştırmaya çalışan çocuk için yapmamıştı bunu Yoongi. Hepsinin uyuması gerekiyordu. Diğerlerini de düşündüğü için yapmıştı. Ayrıca o Jungkooktan haz etmezdi. Küçük bir çocuktan kim haz ederdi ki? Kendini düşünmüştü. Yoongi her zaman ilk başta kendini düşünürdü.
Jungkook kendine çocuk denilmesinden hoşlanmazdı ve Yoongi bunu bildiği için ona sürekli "çocuk" diye hitap ederdi. Kendini, Jungkook'un ona bakan uykulu gözlerine bakarken bulmuştu önce. Sonrasında ise pembe dudaklarını aralamasıyla çıkan, uykulu ve boğuk olan bir tını içeren "Teşekkür ederim Hyung." kelimelerinde kaybetmişti kendini. Mutlu olsa dahi, kendine sadece kızlardan hoşlandığını hatırlatarak düz bir sesle "Senin için yapmadım, sadece sinirimi bozuyordunuz." Demek zorunda hissetti. Jungkook'un içten bir tebessüme ev sahipliği yapan pembe dudakları yer çekimine karşı koyamayıp aşağı düştüğünde, Yoongi zamanı iki saniye geri alabilmeyi diledi.
Anında pişman olsa da her zamanki gibi umursamaz gözükecek, güneş yerini Yoongi'nin çok sevdiği yıldızlarına bırakınca, kendinden nefret etmeye kaldığı yerden devam edecekti. Omuz silkip, "Herneyse hyung." Diyerek umursamamaya çalıştı Jungkook. Yoongi her zaman ona böyle davranırdı zaten. Kendisi alışamasa da, zaman zorla alıştırtmıştı. Her zaman kendisini grupta istemediğini açıkça belirtir, olabilecek her cümlesinde onu aşağılamaya dikkat ederdi. Bir keresinde gerçekten gruptan çıkmayı düşünmüştü fakat ne gariptir ki, onu engelleyen kişi Yoongi'den başkası olmamıştı.
Her ne kadar basit biri gibi davranmaya çalışsa da Yoongi derin bir denizdi. Jungkook ise suda durmayı yüzmek zanneden bir küçük bir çocuktu. Yoongi bir defa daha Jungkook'un simsiyah, yumuşak saçlarına bakarken buldu kendini. Bembeyaz tenini gölge gibi örtüyorlardı. Dokunmak isterdi fakat bunu yapabilme olanağına ancak yarın ki fotoğraf çekimlerinde sahip olacaktı. Çocuğun teni ve saçları arasındaki uyum Yin ve Yang'ın sahip olduğu uyumdan daha fazlaydı. Yoongi kendini gene kaybetmişti işte. Kendine sadece kızlardan hoşlandığını 25. Defa hatırlatırken, ağırlaşan gözlerinin kapanmasına izin verdi.
Tıpkı yer çekiminin yönünün dünyanın merkezine doğru olması gibi, Yoongiyi çeken şeyler de kızlardı. Su 100 derecede kaynar, Yoongi kızlardan hoşlanırdı. Bunlar küçük aptal bir çocuk tarafından değiştirilemez gerçeklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ethereal »yoonkook ✓
FanfictionTıpkı yer çekiminin yönünün dünyanın merkezine doğru olması gibi, Yoongiyi çeken şeyler de kızlardı. Su 100 derecede kaynar, Yoongi kızlardan hoşlanırdı. Bunlar küçük aptal bir çocuk tarafından değiştirilemez gerçeklerdi. 020516