★2.bölüm★Vedalar★

431 41 6
                                    


Lee Jong Suk un ağzından

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lee Jong Suk un ağzından

 See young beni seviyordu woo binle geçmişleri vardı elbet ama artık beni seviyordu evlilik kararı alalı çok olmuştu yakın zamanda evlenicektik. Ji woon için çok üzülüyordum ona olan sevgisini kullanıyordu üstelik ji woonun yakın arkadaşı olan min young woo binle beraber olmasına rağmen ji woonun abisinden hoşlanmaya başlamıştı bu durum onları ilgilendirirdi fakat ne oluyo ne bitiyor olay sonunda benle se youngu buluyordu eminim woo bin peşimize adamlarını takmıştır çünkü amerikadan see  youngla geleli bir kaç saat olmuştu korede bizi bulması artık zor değildi çünkü woo bin şirketini büyütmüş artık seul gibi yerlerde ün salmıştı. Havaalanında bizi karşılayacak hiç kimse yoktu pardon vardı biricik babamın şoförü . bavularımızı yerleştirir yerleştirmez see younga dönüp konuşmaya başladım.

- See young eminmisin sence korede düğün yapma fikri ne kadar doğru yani biliyorsun woo bin çoktan peşimize adamlarını takmıştır.

+ bak jong suk ben onla yüz yüze konuşup herşeyi anlatıcam onu sevmeyen bir insan için cidden tüm bunları göze alamaz onu azıcık tanıyorsam bu işin sonunda biri ölmeden bu işin bitmiyeceğini biliyordur. 

- işte onun niyeti de bu birilerinin ölmesini sağlamak seni istiyor ve ben benim olanı kimseye vermem ki şayet seni kimselere vermem sen benimsin .bu ancak ölümümle gerçekleşir ama ölürken onuda yanıma alırım.

birden silah sesleri duydum bizim arabamıza doğru nişan alıyorlar ve tekerlekleri patlatmaya çalışıyorlardı .

- Hızlı sür şu arabayı lanet olsun peşimizdeler bizi buldular . Arabadan ineceğiz duydunmu birden kapıyı açacaksın ve fırlayacağız.

+ ben yapamam sen in ben atlayamam

-yapmak zorundasın bak benle olduğun sürece sorun yok

elini sımsıkı tuttum ve birden yavaşlayınca kapıyı açtı ve koşmaya başladık bir köprüye doğru koşuyorduk fakat bu köprü arabaların geçtiği bir köprü değildi o yüzden hızlıca koşmaya başladık elini sımsıkı tutum onu bırakamazdım onu başkasına vermezdim. Birden önümüze silahlı adamlar çıktı ve ani bir hareketle durduk. Silahlı adamlardan iri olan konuşmaya başladı

'Kızı bize ver problem çıkartma böylelikle kimseye zarar gelmez.

Tabikide bunu yapmayacaktım ve sesimin yüksek ve korkunç çıkmasına dikkat ederek bağırdım

- ASLA!

See youngu arkama doğru itirdim her an ateş edebilirlerdi see young gömleğimi sıkıca tutuyordu sanki dakkilar sonra veda edermişçesine. İri yapılı adam bir saniye bile teredüt etmeden ateş etti ama ani bir hareketle ne olduğunu bilmeden see young önüme geçti ve kurşun ona isabet etti  olayın şokundaydım ne olup ne bittiğini anlamadan adamlar hızlı bir şekilde orayı terketiler see young köprünün yanında hafif sarsıldı ve aşağıya düştü ve o an hemen toparlanıp elini tutum ağlıyormuydum ben gözlerimden yanaklarıma doğru gelen ıslaklık ağlamamın habercisiydi adeta. aşağısı boşluktu olabildiğince sıkı tutum ama kanlar aktıkça kalbim yanıyor şoktaydım ağlıyordum tüm bu duygu patlamaları üst üsteydi

- Beni dinle seni bırakmayacağım yemin ediyorum bırakmayacağım duydunmu beni?

+ Seni seviyorum özür dilerim

ağlıyordu ve birden elimi bıraktı hayır diye bağırdım ama o aşağıdaydı boşlukta deli gibi ağlıyordum..

Bu bir sonsuzluk vedasıydı.

Unutulmuş OlsadaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin