Multi joon ve no eul
Joonun ağzından
Amerika hiç olmadığı kadar güzel geçiyordu geriye bakmıyordum ne babamı ne üvey anneciğimi soruyordum. Neredeyse her gün hye jin beni arıyordu ama cevap bile dahi vermiyordum çünkü artık umrumda bile değildi peki onca zamandan sonra neler mi oldu ? Havaalanında çarpıştığım bayan özür dilermisinle aynı üniversiteye gidiyorduk ikimizde işletmez okuduğumuz için aynı sınıftaydık başta bayan özür dilermisin den nefret etsemde şuan profesör bay jashı dinlemiyor ona bakıyodum onla uğraşmak hoşuma gidiyordu ve inkar etmekten nefret ederim ki ondan hoşlanıyordum . Onla sürekli uğraşırdım genel olarak hep atışıyoruz ama o bu durumdan rahatsız değil.
profesör: Joon anlatıklarımı sen anlatmak istermisin.
Joon : sizin aldığınız maaş bana verilcekse de elbete
dedikten sonra tüm sınıf gülmeye başlayınca profesör baya sinirlenmişti.
profesör: okulu sevmeye başlasan iyi edersin seni mezun etmeyeceğim joon.
dediğin sırıtmam yavaş yavaş silindi ve hızla yerimden kalktım. Arkasından elerimi beline dolladım.
joon :lütfen profesör beni sınıfta bırakma
beni iteklemeye çalıştıkça daha sıkı sarılıyordum bayan özür dilermisin ve tüm sınıf gülüp alay ediyordu çoğu kişi telefonlarından aşk şarkıları açıp alay ediyordu bir kısmıda videoya alıyordu.
'hey joon profesörü kim olarak hayal ediyorsun da sarılıyorsun '
'yoksa no eul mu '
çoğu kişinin sesini duysamda aldırmadım. No eul gülmeyi bırakmıştı söylenenlerden sonra
profesör : beni bırak joon seni sınıfta bırakmayacağım.
joon : Cİdden mi diyip elerimi çektim ve profesöre baktım.
profesör : cidden
joon : Haberini olsun diye söylüyorum milllet benim hayal etiğim kişi no eul değil çünkü ben hayal etmem yaşarım
dedikten sonra herkes ooo diyip ıslıklar çaldığında no eula göz kırptım yüzü kızarmıştı başını eğdi.
Ders bittiğinde no eul ortalıkarda yoktu kampüs bahçesine çıktığımda da bulamamıştım genelde olduğu yere yani kütüphaneye baktığımda bir yerde oturmuş kitaba boş boş bakıyordu.Yanına hızla gittim ve oturdum.Kütüphane olduğu için oldukça kısık sesle konuştum.
joon : bayan özür dilermisin sinirlendimi bakıyım.
no eul :utandım desem daha doğru olur hem doğruyu söyle beni gıcık etmek hoşuna gidiyor öyle değil mi ?
joon : Evet öyle
diyip sırıtığımda o da hafif gülümsedi.
joon : seni eve bırakmamı istermisin demeyeceğim çıkışta beni bul şimdilik arkadaşlarımla takılacağım.
kafasını sallayıp onayladı. Elimi saçına uzatıp karıştırdım ve kulağına uslu bir kız ol diyip uzaklaştım. Arkamda sinirlenmiş bir bayan özür dilermisin bıraktığıma emindim.
Dersler bitikten sonra no eul kapıda beni bekliyordu konuşmadan arabaya bindik ve yol boyunca konuşmadık. Evinin kapısına geldiğimde kapısını açmasına izin vermeden konuştum.
joon : akşam mutlaka ban gel ve güzel şeyler giy sana bir süprizim var.
no eul : açıkçası senden korkuyorum
diyip şirince sırıtı.
joon : kalbimi kırıyorsun ama alt tarafı yemek yiyeceğiz senin için birşeyler hazırlayacağım.
no eul : joon sen geçenlerde kalbim ağrıyor diyip mideni göstermiş insansın bence açlıktandır o.
Güldüğümde ellini salayıp arabadan indi bende eve doğru yol aldım ve açıkçası yemekten anlamadığım için aşçı tutum tüm yemekleri onlar hazırladıktan sonra etrafı mumlar ve balonlarla süsledim. Bende hazır olduğumda saate baktım ve tam 8 di . Birden kapı çaldı ve hızla kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda no eul o kadar güzel olmuştuki sanki bayan özür dilermisin gitmiş no eul adından güzel bir kız gelmişti.
joon : yol boyunca seni kimse bu kısa elbiseyle görmedi değil mi ?
no eul : içeriye almıcak mısın ?
joon : soruma cevap vermezsen evet
no eul : hayır bay kıskanç
içeriye girdiğinde kapıyı kapattım ve onu kendime çevirerek konuştum.
joon : kıskanmıyorum tamam mı sadece ırzına geçilmesini istemiyorum.
no eul : kesin öyledir. Bu arada süprizin salon mu yani salonunu biliyorum daha öncede geldim biliyorsun.
yemekleri balonları mumları vs tüm hazırlıklarımı üst kattaki salonda yapmıştım.
masanın üstüne koyduğum kırmızı bez parçasını gözüne bağladım ve merdivenlere doğru çıkarmaya başladım.
joon : bana tutunursan gözlerin kapalı bile güvenebilirsin.
yukarıya çıktığımızda gözlerini açtım ve baktığında şok geçirmiş gibi gülümsedi.
no eul : joon tüm bunlar harika
joon : sen daha harikasın . Hayatıma girdiğin için teşkkür ediyorum iyiki varsın seni seviyorum seni sinir etsemde seni seviyorum benim için çok değerlisin seni bırakmayacğım ne olursa olsun karşımıza ne çıkarsa çıksın biz yine biz olalım bırakmayalım birbirimizi . Benimle çıkarmısın demicem çünkü benimle olmak zorundasın hemde bir ömür boyu.
no eul :Seni seviyorum joon
dediğinde aramazıda nerdeyse hiç mesafe yoktu yakınlaştım ve dudağına uzandığımda o ben öptü gülümsedim ve ellerimi boynuna götürdüm bu seferde ben onu öptüm.
ondan ayrıldığımda kulağına fısıldadım seni seviyorum hemde senin beni sevdiğinden daha çok. Dedikten sonra kapı çaldı
'no eul sen masaya otur ben bakıp geliyorum'
kapıyı açtığımda karşımda en son beklediğim kişiyi gördüm hye jini
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulmuş Olsada
Short StoryTamam dedim. Son kez tamam . Kardeşimle evlenceksede ona aşıksada hepsine tamam . Ama şimdi mutlu olma zamanı şimdi bizim zamanımız. "ji woon gitme bu bizim hikayemiz bizi bitirme " yalvarırcasına son kez ismini söylemiştim. -" Ben herşeyi unuttum b...