★25.Bölüm★Zor değil mi ? ★

161 25 11
                                    

Multi eun sang ve woo bin

Kim woo binin ağzından

arkama döndüğümde eun sangı gördüm. Eun sangı ittim ve kendimi yere attım. Yerde ellerimi saçıma koyup çekiştirmeye başladım . Resmen deliriyordum tam olcak desem hep kaybediyordum . 

Eun Sangın ağzından

Birden woo binden korkmaya başladım kendini yere atarak saçlarını çekiştirmeye başladı. Biliyordum bana üzülmüyordu o kıza üzülüyordu  istemsizce gözlerim doldu nefes almak istercesine başımı havaya kaldırdım o onun için üzüldüğü her an biri beni boğuyormuş gibi hissediyordum. Derin bir nefes aldım ve woo binin yanına giderek ona sarıldım. Bağırıp çığlıklar atınca son çare jin hyuku aradım.  Kısa süre sonra cevapladı.

"Jin hyuk acilen buraya gelmen gerek

"sebeb güzel bir kız mı var"

"jin hyuk woo bin çok kötü "

"nerdesin"

"arka taraftayız hemen gel"

"bekle geliyorum"

masaları kırıp döküyordu herşeyi birbirine kattı . Bütün sandalyeleri fırlattı. Resmen sinir krizi geçiriyordu.Çok geçmeden jin hyuk geldi. Elinde bira vardı. Woo bini sorar gibi baktığında elimle işaret ettim. Gülümsemesi birden soldu ve biraları yere koyarak hızla ona sarıldı.

"Bak dostum geçicek tamam mı joon neleri atlatmadı hatırlamıyormusun sen avutun onu herşey geçicek"

"olmuyor jin hyuk . Hiç bir zaman olmadı olmucak olmuyor."

kısa süre sonra bir masada üçümüz oturduk woo bin sakinleşmişti az da olsa. Fakat tüm sakinliğini biralara borçluydu. Gözü kıp kırmızı olmuştu. Canı yanınca canım yanıyordu. Bana birden gözlerini ayırmayarak baktı. Ne olduğunu kestiremeden masadan kalktıki sarsıldığı an jin hyuk tutu.

Kolunu jin hyuktan çekerek beni hızla sandalyeden kaldırdı kolumu sıktı. Ve beni kendine çekerek sarıldı. Elleri saçımı kavramıştı. 

"ji woon seni hiç bırakmayacağım yemin ediyorum"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"ji woon seni hiç bırakmayacağım yemin ediyorum"

dediğinde olduğum yerde kalakaldım ağlamaya başladım ve ona daha sıkı sarıldım.

"ji woon hep seni ağlatıyorum dimi lütfen ağlama dayanamıyorum."

gözlerimi sıkı sıkı yumdum. O sırada jin hyuk yerinden kalktı ve kolumu sıvazlayarak umutsuz vaka bakışını attı. Jin hyuk woo bini arabaya bindirdi ve woo bini evine bıraktı .

"sen burada bekle eun sang odasına kadar çıkartıp geleceğim"

başımı onaylarcasına salladım.

10 dakika sonra jiin hyuk geldi ve arabayı çalıştırdı.

"zor değilmi ?"

"ne zor değilmi"

"seni asla sevemeyicek olan birine deli gibi aşıksın ama o adam sana ji oon diye hitap ediyor zor değilmi ?"

"biz buna aşk diyoruz jin hyuk"

"sen ne dersen de ben buna aptallık diyorum"

"peki sen bardaki kızlardan başka hiç bir kız değişik bir gözle baktınmı"

"aslında iki gözüm var birini kapatınca diğeriyle görüyorum"

"cidden bu espirimiydi ?"

bana bakıp gülümseyince evet espiriydi der gibi baktığını anladım.

Kim woo binin ağzından

Sabah kalktığımda başım zonkluyordu.  Elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltıya geçtim . Babamın evinde kalmıyordum çünkü babam holdingte kahvaltısını yapıyordu hye jinde abimi ziyarete gitmişti.

"woo bin oğlum ne düşünüyorsun hiçbişey yemedin"

"aç değilim ben çıkıyorum"

"woo bin hyo shinin evine gitmen gerek yarın evleniyorum ve tüm hazırlıklar için arabayla hyo shinle babasını buraya getirmelisin"

"birincisi düğün yarın mıydı ? ikincisi hyo shin bebek değil kendide gelebilir"

"oraya gidip onları alıcaksın diye söz verdim"

oflayarak yerimden kalktım ve annemin masaya koyduğu arabanın anahtarlarını alarak hyo shinin evine sürdüm.

Kapıyı çaldığımda kimse bakmadı daha sonra parmağımı zile basılı tutum. Kapıyı açan havluyla karşımda duran hyo shindi.

"kapıyı açtım ne diye zile basıyorsun"

"kapıyı bir insanın açması için bekliyorum"

"çok yorgunum malum dün geceden o yüzden senle uğraşamıcam"

"ooo hyo shin ji woonu kimle aldatıyorsun"

onu iterek içeri girmeye çalıştım ama izin vermedi. Daha sonra onu hızla ittim ve salona girdim. Kapıyı kapatarak önüme geçti.

"bak görmek istemezsin tamam mı"

"ji woona şikayet etçem diye korkuyorsun değil mi ?"

birden merdivenlerden ayak sesi duydum tam kafamı çevircektim ki hyo shin kolumu tutu.

"kim gelmiş aşkım"

hyo shini yere fırlattım bu ses ji woona aiti (aşağıda surat ifadesi var )

hyo shini yere fırlattım bu ses ji woona aiti (aşağıda surat ifadesi var )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Unutulmuş OlsadaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin