SONSUZLUĞA YOLCULUK 14

90 8 1
                                    

Akmaya yüz tutmuş göz yaşlarım kalbimdeki sızının sahibiden olsa gerek...





Beni Nur'un yanından hızla çekip götürmeyi amaçladığın sırada ikimizide şaşırtan kişi yine Nur olmuştu. Nur'un acıyan kolumu tutması ile acı acı bağırmıştım. Sen ise artık sinirlerini kontrol altında tutamıyordun. Kolumu sıkıca tutan Nur'un elinden kurtararak arkana almıştın. Gözlerinde ki öfke etrafta korkuya sebep olmuştu. Nur'a öfke ve tiksintiyle bakarak bağırmaya başladın.
"Nur dön arkanı defol git!"
"Kayra çekil önümden. Ben Milay'la konuşacağım!"
"Senin Milay'la konuşacak hiçbir şeyin yok!"
"Buna sen karar veremezsin!"
"Öyle bir karar veririm ki aklın hayalin durur!"
"Sen kim olduğunu sanıyorsun? Milay'ın sevgilisi misin? Arkadaşı mı? Eşi mi? Kimsin de karışıyorsun?"
"Bildiğin ama kendine açıklayamadığın gerçekleri benden duymak istiyorsan sorun değil Nur!!! Ben sırf seninle birlikte olup sevdiğim kadını görmek için uğraşan adamım. Milay'ın ne sevgilisi,ne arkadaşı, nede eşiyim. Ben Milay'ı karşılıksız seven kişiyim. Ve sen sevdiğim kadını gereğinden fazla üzdün, canını yaktın. Seninle yaşamamız gereken şeyleri yaşadığımız günden beri bana gülen gözlerle bakan sevdiğimin bakışları dondu. Duygusuzluğun hakim olduğu gözlerinin sorumlusuda sensin. Ben artık ne onu üzmene,nede canını acıtmana izin vermeyeceğim!!! Ya şimdi defolur gidersin,ya da bizim yolumuzu kesmezsin!!"
"Bu söylediklerinin tek sorumlusu ben değilim Kayra. Sana zorla hiç birşey yaşatmadım. Sende benim isteklerime karşılık vererek en az benim kadar suçlusun. O yüzden ne bana git demeye,nede Milay'la konuşmama engel olamazsın!"
"Yeter be yeter. Nur ne yüzünü görmek, nede seninle konuşmak istemiyorum. Kayra sen kendinde söyledin biz seninle bir hiçiz ve ben bu hiçliği hayatımdan çıkardım. Seninde yüzünü görmek istemiyorum!!! Şimdi siz ikiniz birbirinize istediğiniz hakaretleri edebilirsiniz. İkinizde benden uzak durun. Sayenizde hayatımın en güzel günleri,en berbat günleri olarak ilerliyor!!!"
"Milay..."
"Sakın Kayra!! Bunu sana daha öncede söyledim. Yaşanılanların tek suçlusu ne Nur nede sen. İkinizde birbirinizi suçlayarak daha fazla düşüyorsunuz gözümden. Bende kalan ufacık değerinizide yok etmeyin!!!"
Söylediğim sözler herkesin yüzünde şaşkınlık oluşturmaya yetmişti. Titreyen bacaklarımla hızla yürümeye çalışırken arkamdan bağıran Meriç'le adımlarımı daha fazla yavaşlatmaya başladım. Göz yaşlarımla buğulanan gözlerimle önümü görmekte zorlanıyordum. Nefes nefese kalmış önümde dikilen Meriç'i görmemle bacaklarımın daha fazla beni taşıyamayacağını anlamıştım.
Kendimi serbest bıraktığımda belime sarılan kolların benimle birlikte yere doğru yavaşça haraket ettiğini anlamıştım. Beni saranın Meriç olduğunu anladığımda başımı omzuna gömerek bağıra bağıra ağlamaya başladım. Meriç ise hiç konuşmadan benim sakinleşmemi beklemişti. Hıçkırıklarımı durdurabilmiş ama ağlamama engel olamamıştım. Fısıltı şeklinde çıkan sesimle konuşmaya başlamıştım.
"Canım acıyor. Beni o dipsiz kuyudan çıkarmak için ellerini uzatıp daha sonra bi o kadar sert daha diplere itiyorlar."
"Biliyorum kardeşim. Canın acıyor. Yalnız hissediyorsun. Ama bak ben hep burada yanındayım. Sadece bende değil Eylül var Yağmur var. Biz seni hiçbir zaman yalnız bırakmayız."
"Meriç. Neden ben? Ben bu kadar kötü bir insanmıyım? Kimin canını yaktım bu kadarda bunları yaşıyorum? Ben bunları hak edecek ne yaptım?"
"Sen çok iyi, saf,temiz kalpli bir insansın. Bazen birinin canını yakmadan da canın yanıyor kardeşim. Son soruna gelirsek sen bunları hak edecek birisi asla olamazsın."
"Bütün yaptıklarına rağmen hala Kayra'yı deli gibi sevdiğimi bilmek bunu hak ettiğimi gösteriyor belki!"

İLKLERİMİN SAHİBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin