Heeey! Yine ben, yine bir bölüm :D Bu bölüm Prensesime. Bunu beklediğini biliyorum. Ve seni daha fazla bekletmek istemedim♥ Bölüm parçası Fifth Harmony - Miss Movin' On ♥ Şarkı için @Vincentmst'e teşekkür ederim. Multimedia'mız her zamanki gibi iğrenç! :D Sizi Seviyorum Kreplerim! Okuyabilirsiniz... ♥
“ Benimle dalga geçmiyorsun değil mi? Yani Alice?”
Cevap vermedim. Gülümseyerek elbisenin etek kısmını kavradım. Bir cırt sesi geldi.
“ Sen orada ne yapıyorsun tanrı aşkına?” Sesinden merak akıyordu. Ama kimin umurunda.
“ Ne yaptığımı düşünüyorsun geri zekâlı?” Elbisenin göğüs kısmına bu iğrenç korse ve kumaşı nasıl dikmeyi başarmışlardı? Ah umurumda değil. İstediği kadar yırtılsın.
“ Nereden bilebilirim? Senin gibi bir Kasıntı’nın neler yaptığını bilmek için yaşamıyorum.” Sırıtarak üzerimdeki siyah tişörtü çıkardım. “ Ah, soyunmanı izlemek istiyordum. Bence bu kabinin duvarlarını daha şeffaf yapmalıydık,” diye söylendi.
“ Bu bir itiraf mı?” dedim sigaramdan bir nefes çekerek. Siyah tişörtü ellerimle ikiye ayırdım. Ve sigaramın yanan ucunu kumaşa değdirdim.
“ Düşünmesi bile korkunç… Burada bir şey mi yanıyor?”
“ Elinde tuttuğun şeyi yüzüne yaklaştır. Yüzünün yanmasını izlemek eğlenceli olurdu,” diye cevap verdim kıkırdayarak.
“ Sen de en az benim kadar sadistsin Kasıntı,” dedi aramızdaki paravana vurarak.
“ Sapık olduğunu bu kadar belli etme,” dedim sigara dumanını yukarı üflerken.
“ Öhö, öhö… Öhö! Şunu kes! Öhö.”
“ Çok hassasın. Bir hastalığın falan mı var?” diye sordum kot pantolonumu çıkararak.
“ Senin gibi mikroplara alerjim var Kasıntı.”
“ O zaman nasıl tüttürüyorsun?” Sigaramın ucundan bir nefes daha çektim.
“ Dediğim gibi mikroplar bana dokunmadığı sürece, onlarla istediğim kadar uğraşıyorum.” Bu çocuk çok fazla kitap okuyordu. Umurumda değil. İçkimi istiyorum.
“ Hı hı.”
Elbiseyi başımdan aşığı geçirdim. Elbiseden kopardığım artık parçalara baktım. Sağ elimdeki sigarayı dudaklarıma götürdüm. Genzime dolan dumanı dışarı üfleyerek artık parçaları elime aldım. Oturağa oturup bacaklarımı üst üste attım. Uçlarını düğümledim.
“ Çorabı uzat.”
“ Şu lanet şeyi giymeye çalışıyorum. Bu lanet kostümü nereden çıkardın ki? Varilin en altındaydı! Kahretsin.”
“ Bunu bilerek seçmeme izin vermen aptalcaydı,” dedim kabinin içine düşen beyaz çorapları alarak. Oturağa tekrar oturup çizmelerimi çıkardım. Çorabın tekini sağ bacağımdan geçirip baldırıma kadar çektim. Sigaramı sağ elimden sol elime alarak sol bacağıma uzandım. Yavaşça diğer çorabı baldırıma kadar çektim. “ Hem o salak kostümü hangi gösteriyi yaparken kullandınız ki?” dedim doğrulup sigaramdan bir nefes çekerken.
“ Küçük veletlerin doğum günü partisine giden bir grup vardı. Para varsa onlarda var. Kendilerini öldürmeleri için para versen yaparlar. Tabi paraya bakarlar,” dedi gülerek.
“ Yoksa zengin piçin teki misin?”
“ Evet, zengin piçin tekiyim.”
“ Vay canına. Çok etkilendim. En azından ne olduğunu biliyorsun,” dedim dudaklarımı aralayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Başlangıç
RomanceO diğerlerinden çok farklı. Ne masum. Ne kolay. Ne duygusal. Ne narin. Hiçbiri. O sadece öleceği günü bekliyor. Ya da doğacağı günü. O unutulmuş. Hatırlanmıyor. Umurunda da değil. Umurunda olduğu tek şey sigarasının bitip bitmemesi. Yaşadığı yeri he...