Sabah uyandığımda yine herzamanki gibiydim. Ruhsuz hissediyordum. Ailem yanımdan ayrılalı tam tamına on sene olmuştu. Onları özlüyordum. Özlemek acı veriyordu. Bu acı beni kötü bir insan yapıyordu. Aslında ben yapıyordum. Hergün onlara daha da yakınlaştığımı biliyordum. Hissediyordum. Ben düşüncelere dalmışken Azra odama girdi. O benim aksime neşeli ve umutlu bir kızdı. Ben siyah o ise beyazdı. Onun beyazına ihtiyacım vardı. Bu yüzden en yakınım hemde kuzenimdi. Onu korumak için canımı bile verirdim. Düşüncelerimi bölen huzur veren sesiydi:
-hadi kalk alışveriş yapalım.
×yeterince giysim var.
-Ama yarın okulun ilk günü. Lütfen yanımda ol.
Reddettiğim anda kafasını yere eğmişti. Onu kıramıyordum
×melek görünümlü şeytansın, dedim ve tebessüm ettim.
-Ben aşağıda seni bekliyorum, dedi.
Banyoda işlerimi hallettikten sonra çıktım. En çok siyah tonunu barındıran dolabımın karşısına geçtim.
Siyah pantolon ve gri salaş bir t-shirt geçirdim üstüme. Siyah botlarım ve deri ceketimle iyi görünüyordum. Aşağı indiğimde amcam ve Azra kahvaltı yapıyordu. Yanlarına gittim ve günaydın dedim. Amcam:
-selam tatlım, dedi
Azra lafa atladı ve
+Baba yarın için alışverişe gidebilir miyiz?
-Tabiki.
Amcam zaten böyle şeylere pek takılmazdı. Bizim için bi arkadaş gibiydi. Azra'nın annesi onları bırakıp girmişti. Gerçekten anlamıyordum. Bu insanları nasıl bırakılır? Tabağımı bitirdiğimde siyah küçük sırt çantamı aldım ve arabaya bindik. Azra ile alışveriş gerçekten zordu. Kendi kendimi yakmıştım. Yolculuğumuz büyük bir AVM önünde sonlandı. Derin bir nefes alıp Azra'nın peşine takıldım.
Oylarınızı bekliyorumm😊