Yaz tatilindeydik ve benim her gün dışarı çıkmam alışılagelmiş bir durum değildi.Hem de aynı saatlerde olunca şüphe oluşturuyordu.Annem ağzımı yoklar olmuştu,birşey yok diyip geçiştiriyordum her seferinde,"Aşık oldum,deli gibi seviyorum anne!" diyemiyordum.Hem nasıl diyeyim ki,ben hastalıktan ölsem kimseye haber vermezdim, zaten versem de ne olacaktı ki?
Arkadaşlarım desen hayır yok,sevgili desen o tamamen yok yani kimsem yok.
Temmuz'un sonuna doğru yine aynı yerdeydim.Hava kapalıydı,yağmur havası vardı kendi kendime "Yapma be olum burası İzmir,kışın yağmur yağmaz,şimdi yazın ortasında mı yağacak." dedim. Mantıklı da konuşmuştum,İzmir'de gördüğüm şiddetli yağmur sayısı yaşım kadardı. Böyle konuşurken güneş bulutların arasından göz kırptı,parçalı bulutlu bi hale gelmişti hava,ben kendi başıma oturduğumdan kendimle havadan sudan konuşuyordum, kafayı yicek hale gelmiştim.
Önümden geçen otobüsün siyah camlarında kendimi gördüm,siyah kapişonuyla oturan bir sosyopat vardı orda sanki,yanıma bu yüzden yaklaşmıyor olabilirlerdi..
Birden havada ki tek tük bulutlar beni konuşturmak istemezcesine yağmur yağdırmaya başladılar,hafif hafif yağıyordu,kısacası atıştırıyordu,sokaktakilerde şaşırdı,güneş açmıştı çünkü, birdenbire yağınca şaşırdık ister istemez.
Ben istifimi bozmadım, sokaktakiler de adımlarını serileştirmekle yetindiler. Aniden gök gürüldedi,ufak çığlıklar arasında yağmur bastırdı, bu sefer koşmaya başladı herkes, dışardan onları izlemek çok keyifliydi,tebessümlerime hakim olamıyordum. Koşuşturanlar arasında Nazlı'yı gördüm, yağmurdan kaçmak için Avm'ye attı kendini can havliyle.Kapısında durarak saçlarını kurulamaya çalıştı sporcu çantasından çıkardığı havluyla, anlaşılan antrenmandan geliyordu.
Biraz kurulandıktan sonra dışarıya baktı yağmuru izlemek veya dinmesini beklemek için,o sırada beni gördü. O sırada ki gülüşü beynime kazındı.Eliyle birşey yapıyordu,gözlerimi kıstım.Yağmur damlacıkları arasında onu görmek için.Eliyle 'Gel' işareti yapıyordu,beni çağırıyordu,bu benim aşık olmama yeter de artardı.Ben o an tepki veremedim,Avm'nin kapısını açıp 'Ne bekliyorsun, gelsene.' diyene kadar dünya yavaşlamıştı benim için.Bi anlık sarsılmayla kendime geldim.Arkamdan biri dokunmuştu,omzumda bir el hissetmem benim için alışılmadık bir şeydi o yüzden ani bir hareketle arkamı döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal
General FictionZamanının çoğunu bilgisayar başında İnci Sözlük'te ve MMOFPS oyunu olan Point Blank ile geçiren bir gencin aşık olduğunda neler hissedeceğini ve neler yapacağını okumak ve onunla birlikte yeni maceralara atılmak ister misiniz?