Bunu nereden öğrendiğini merak etmiştim.Şaşırmıştım da ayrıca,sonra meyve suyu bakmak için yakınlarımızda duran teyzenin komşu Fatma teyze olduğunu hatırladım.
Annemin akıl tanıştığı nadir insanlardandı.Erken yaşta kaybettiğimiz anneannemin yerine koymuştu annem Fatma teyzeyi,bir derdi veya sıkıntısı olduğunda ona danışırdı.Muhtemelen benim 2 senedir evden ve 3 aydır odadan çıkmamam hakkında da konuşmuşlardı.
"Arkadaşımdı" dedim,"Ne zamandan beri bi kız arkadaşın var?" dedi,"Geçenlerde yine orada karşılaşmıştık,bu seferde selam verdi,adını bile bugün öğrendim,düşündüğün gibi değil" diyip odama gitim ve kapıyı kapattım.
Bilgisayarın başına oturup çıkarken açık bıraktığım oyunuma devam ettim.Bir asosyal olmamın avantajı olarak iyi bir fps oyuncusuydum.Keskin nişancı tüfeği ile gördüğümü indirme özelliğine sahiptim.Oyuna dikkat kesildiğimde kulağımdaki kulaklıktan gelen sesler haricinde dünyaya kapatırdım kendimi.
Zaten bir asosyalseniz oyundan tanıdığınız kişiler en yakınlarınız olur bir anda,bir süre sonra turnuvalara,daha da sonra birbirinizi ziyaretlere başlarsınız.Güzel bir şeydir bu bir bakıma ama güven sorununu aşmak lazım tabi..
Akşam da eve dönüp bizim klanla birlikte maç atmaya devam ederken karşımıza gelen ekibi tanıyordu bizim başkanımız.Çok sağlam oyuncuları bulunduğunu ve dikkatli olmamızı söyledi bize.Alışılmış bişey değildi bu,çünkü hepimiz sağlam oyunculardık ve takım oyununu becerebildiğimiz için rakip tanımazdık.Başkan, yani Erol abi böyle söylediğine göre demek ki zorluydu.İlk raundda ben ve karşıda takımda ilk elden bizim 2 adamımızı alan oyuncu kalmıştık ve ben sniper'dım,üzerine yürüdüm ve yerimi aldım.O da karşı taraftan üzerime doğru geliyordu,beni farkedip silahını çekti ama benim namlum çoktan onun üzerindeydi.
Omzumdan biri dürtmüştü ve tedirginlikle önümde ki adamı ıskalamıştım sonrasında da elinde ki tüfekle beni tarayarak 2. nişanı almama fırsat vermeden headshot ile öldürmüştü beni.Sinirle arkaya döndüm annem vardı karşımda "offffff anne of" diyerek sitemimi belli ettim.
"Anneye of denmez" dedi,inat olsun diye "of" dedim ve önüme döndüm,ölmüştüm ve raundu kaybetmiştik,Erol abi ne olduğunu sorarken özür dileyerek durumu özetledim."Tamam sıkıntı değil o zaman aslanım" dedi.
Annem kulaklığımı indirerek "Seninle konuşmam lazım" dedi."Oyunum bittikten sonra ne hakkında istiyosan konuşabiliriz,ama şuan karışma" dedim ve kulaklığı tekrar taktım."Ne zaman biter" dedi kulaklığımı boynuma indirerek,"Anne" dedim biraz sesimi yükselterek,sonra önüme dönüp oyunuma baktım ve ortalama bir hesapla "15 dakika" dedim."Tamam" diyerek odadan çıktı.
15 dakika sonra geldiğinde son raundu oynuyorduk,rakip beklediğimizden de zorlu çıkmıştı,ama boru değil biz de oyunun en güçlü 10 klanı arasındaydık.
Son raund harita üzerinde uzmanlaştığımız ve hepimiz kendi çapımızda güzel oynadığımız için eli almaya daha müsaittik.
Rakipler ilk 1 dakika içinde teker teker düşmeye başladı,bizimkiler iyi sıkıyordu.5v5 şeklinde oynadığımız oyunda şimdi ki kişi sayısı 4v1 di.Onlarda geride kalan 8 raundda vurduğu 15 adamla 1.olan ve muhtemelen takımın kaptanı dediğimiz kişi kalmıştı geriye.Biz de ise Erol abi,ben,Süleyman ve Murat kalmıştık.Süleyman ve Murat'ın canları çok düşük olduğundan aynı yeri koruyacaklardı,Erol abi ise diğer bomba kurulum alanını.Bana kalan bölüm ise ikisi arasında ki geçitti.
Süleyman ve Murat birer mermi ile düşerek Erol abiyi kızdırmışlardı.Yaptıkları hata hoşgörülürdü fakat amatörce olmasına kızmıştık.Erol abi koşa koşa giderken ben de diğer bölgeyi korumakla yükümlüydüm.
O sırada bomba kuruldu bildirimi ekrana,sesi kulaklarımıza geldi.Erol abi direk bombayı çözmeye oturdu,kit sayesinde yarı yarıya hızlı çözebilme imkanı vardı ve rakip ona sıkamazsa 5 saniye içinde bomba çözülmüş olacaktı.Erol abi çözerken karşısına çıkan adam onu öldürmeyi başarmıştı ama Erol abinin söylediğine göre canı azalmıştı.Ben de koştura koştura bomba kurulum alanına doğru gittim.
Rakip bende sniper olduğunu bildiği için rahatlıkla duruyodu kurulum alanında,direk çıktığımda görmüştüm onu.Muhtemelen o da beni görmüştü,etrafıma sıkmaya başlamıştı.Elimde ki sniperın dürbününü açtım ve nefes vererek bulunduğum yerden açığa çıktım.İlk vuruşta ıskaladım,çünkü çok zıplıyordu.
İkinci nişanı aldım tekrar çıktım bu sefer yine ıskalamıştım fakat 3 mermisi bana isabet etmişti ve 4.mermisi de kaskımı çıkarmıştı.Artık hem canım düşük hem de headshot yemeye müsait bir durumdaydım.Saniyeler azalıyordu ve bir an önce ya çıkıp ölüp oyunu kaybedecektim ya da öldürüp oyunu kazanacaktım.
Hemen dürbünü açıp dışarıya doğru çıktım ve rakibi göremedim,bizim takımdan "Aşağıda,aşağıda" seslerini duydum,kurulum alanının aşağısında ki çukura atlamış ve üzerime doğru geldiğini farkettim,dürbünü aşağıya indirip onun silahı eline almasına fırsat vermeden sıktım.Bu sefer istediğimi yapmıştım ve onu vurmuştum.Hem de "headshot" olarak.Takımdan "Helal be,koçum benim" tarzı nidalar arasında gülerek ve elimden gelen en hızlı şekilde bombaya koştum.İmha etmek için oturduğum da 5.87 saniye vardı ve bombayı yaklaşık 5 saniye de çözüyorduk kit sayesinde,bütün takım heyecanlandı.Ben "alamadım beyler pardon" dedim fakat elimi çekmedim imha etme tuşundan.
Tam süre bitiminde yenildik derken 00.98 de bombayı çözmeyi bitirmiştim ve kazanmıştık,tebrikleri kabul ettikten sonra bir 15 dakika işimin olduğunu söyledim ve annemin karşısına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal
General FictionZamanının çoğunu bilgisayar başında İnci Sözlük'te ve MMOFPS oyunu olan Point Blank ile geçiren bir gencin aşık olduğunda neler hissedeceğini ve neler yapacağını okumak ve onunla birlikte yeni maceralara atılmak ister misiniz?