Tam karşıya bakarken onun alnını görebiliyordum,sanırım 1.76 veya 1.77 olmalıydı.
"Niye gelmedin?" dedi,arkama dönüp baktım başka birine mi sordu diye ama kimse oralı değildi,birkaç kişi elinde ki telefonlarından hala mesaj yazma peşindeydi,yaşlı bir amca gazetesini okumaya çalışırken Salim'de kulaklığını takmış oyun oynuyordu.
"Heey sana diyorum" diyen ses önüme dönmeme neden oldu,direk gözleriyle karşılaşan gözlerim mavi bir ateşe maruz kalmıştı resmen,gözlerinde ki mavi bir okyanus gibi beni içine çekip boğmayı istiyordu.
"Sen hiç konuşmaz mısın?" dedi ve gözlerini devirdi,ben ise kafasına düşen yağmur damlalarından dolayı onun için endişe duymaya başladım.Kolunu tutup onu yağmurluğun altına kendi yerime doğru çekip kendimi dışarı çıkarttım,aniden böyle bişey yapmama şaşırmıştı fakat biraz da memnun olduğu gözlerinden anlaşılıyodu.
Bileğimden kavradı ve çekti,anlaşılan güçlü bir kızdı.Spor çantasını düzelterek beni peşinden sürüklemeye başladı ve az önce beni çağırdığı avm nin kapısından girdik.İlk tanıştığımız yerde olmak benim için güzel bir histi,zaten bunun için beklemiştim yaklaşık 2 haftadır aynı bankta..
Reyonlardan birine rastgele giderken yine sessizliği bölen taraf o oldu."Bu havada neden sweatshirt giydin?" dedi,kafamı ona çevirip bakmamla gözlerini kaçırması bir oldu.Bir an için sorduğu sorunun yanlış olduğu hissine kapıldığını ve sıkıldığını anladım,oysa ben sadece onun yüzüne bakmak istemiştim.Ona bakmak gibi sade ve naif bir amacım varken başka yerlere varmıştı durum ve toparlamam gerektiğini hissediyordum.
"Yağmur yağacağını hissettim" dedim ve onun içinde bulunduğu sıkıntılı-utangaç tavır kendini kahkahalara bıraktı.İşte en sevdiğim kısım,gülüşü.
Yaklaşık 2 senedir evden çıkmayan ve son 3 aydır gülmeyi tamamen unutmuş beni bile güldürmeyi başaran bu kahkahası beni yine kendine bağlamıştı,niye bu kadar çok güldüğünü anlamamıştım,espri bile sayılmazdı verdiğim cevap.Bir an olsun kafamı böyle düşüncelerden uzak tutmak için kafamı salladım iki yana,içimden "bu seferlik böyle şeyler düşünmeyeceksin,en azından o yanındayken" dedim ve ona bakmaya başladım.
Toparlamıştı kendini "Yine çok güldüm ve yine rezil ettim kendimi,sende yanımda olduğundan bizi" dedi ve onda en çok sevdiğim kabuğuna çekilen utangaç kız tavrını takındı.Yanakları allaştı ve eliyle yüzünü yellemeye başladı.
Kafamı sağ tarafa çevirdim ve gördüğüm bir plastik tabağı alıp ben de ona yardım ettim,ilk başta şaşırsa da sonra eğlenceli olmaya başladı.
Buzdolabının önünde durup içinde ki içeceklere baktım,kendime kola aldım ve ona da sporcu olduğunu hissettiğimden dolayı kakaolu süt verdim.Alırken küçük bir çocuk gibi teşekkür etti ve kakaolu sütünü havaya kaldırıp sallamaya başladı.
Bir tane yaşlı teyze meyve sularına bakarken Nazlı'yı farkedip "Tövbe estağfurullah" demeye başladı.Ben de şaşırdım ve ellerini tutup aşağı indirdim.
"Çok eğlencelisin ama benim için bu kadar hareket fazla" dedim gülümseyerek,o da gülümsedi ve bıraktığım bileklerinden birini tekrar yukarı kaldırdı,eliyle kapişonumu arkaya doğru attı ve 3 numara saçım ortaya çıktı.
Öyle görmesi şaşırtmıştı onu çünkü etrafında kafasını nereye çevirirse çevirsin popüler kültürden dolayı neredeyse ib*e olan erkeklere rastlıyordu.
"Saçların" dedi,cümlenin devamını merak ettiğimi gösterdim ve "sana yakışıyolar" dedi.Bişey demedim,sonra aniden elini uzattı,"Daha adını bile bilmiyorum,ben Nazlı" dedi.
Durdum,elini sıkmak için elimi uzattım "Ben de Harun" dedim.Karşılıklı memnuniyetlerimizi belirttik ve kasaya doğru yöneldik.Aldıklarımızı ödeyip dışarıya doğru baktım ve yağmurun dindiğini gördüm.Dışarıya çıktığımda hayat normal seyrine dönmüştü,sokaklar canlanmıştı,kedi ve köpekler dolaşmaya başlamıştı tekrardan.
Dışarı çıktığımızda Nazlı "Benim gitmem lazım görüşürüz ve teşekkürler" dedi elinde tuttuğu kakaolu sütü göstererek."Rica ederim" dedim ve tekrar önüme döndüm,karşıya parka doğru yürüdüm.2 haftadır ziyaret ettiğim parkta başka bir çift oturuyodu anlaşılan oraya da gidemeyecektim ve evin yolunu tuttum.
Gittiğimde meraklı bir çift göz üzerimdeydi "Bu yağmurda neredeydin?" dedi."Islanmadım,avm nin birine girdim." dedim. "Yanında sarışın bir kızla?" dedi gözlerini üzerime dikerek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal
General FictionZamanının çoğunu bilgisayar başında İnci Sözlük'te ve MMOFPS oyunu olan Point Blank ile geçiren bir gencin aşık olduğunda neler hissedeceğini ve neler yapacağını okumak ve onunla birlikte yeni maceralara atılmak ister misiniz?