Sonun Başlangıcı

245 16 6
                                    


Küçük bir çocukken büyüklerin ne kadar özgür olduklarını düşünürdüm.
Ve şimdi büyüdüm çocukken ne kadar mutlu ve özgür olduğumu düşünüyorum. Zamanı ileriye saramadığımız gibi geri de alamıyoruz. Fikirlerimiz ve düşüncelerimiz yaşadıklarımızla bilinçleniyor ve değişiyordu.

Benim adım Mera. Bir şeylerin yanlış olduğunu bildiği halde istediği için yapan o inatçı kızım.
Tıpkı o gün ki gibi.
Annemin gece dışarı çıkma demesi üzerine

''Merak etme. Ben artık büyüdüm kendi başımın çaresine bakabilirim. Bana bir şey olmaz.''
Diyerek gülümseyip evden çıkıp giden inatçı kızın tekiyim.

Gece kuzenim Meris ile onun platonik aşığı Burak'ın doğum gününe gitmek ne kadar doğru bir seçim bilemiyordum. Hazırlanmaya başlamıştım ve iki saat elbise dolabımdan şirin bir şeyler bulmaya calışırken telefonumun sesiyle irkildim.

''Efendim ? ''

''Hala hazırlanmadın mı Mera ? Bahçe de seni bekliyorum.''

'' Ahh saat kaç ? ''

''Tam 12. ''

''Nee! Hemen geliyorum''

Telefonu nasıl yatağa fırlattığımı bile anlamadan hemen hazırlanmaya başladım. Biraz daha geç kalırsam bütün gece Merisin ağıtlarını dinlemek zorunda kalacaktım.
Mavi gece elbisemi giyip saçımı dağınık bıraktım ve çok hafif bir makyajla işte hazırım. Meris'in yanına indim ve hemen bir taksiye bindik.

''Kızım nerde kaldın be ağaç oldum burada hemen gitsek bari. ''

''Başlama yine Meris gidiyoruz işte. ''

''Mera bak bu gece Burak'ın doğum günü ve onu diğer kızlara yem etmeden orada olmam lazım.''

''Sen varken kimseye yem olacagını zannetmiyorum. Tehlike büyük '' diyip gülümsedim.

'' Görücegiz. '' Diyerek göz kırptı oda.

Parti yerine Burak'ın evine geldik.

Kalabalığın gürültüsü ve o hiç sevmediğim romantik müzik sesi.
Bir an eve geri dönme isteği uyanmıştı ve tam da o anda elimde bir şey hissettim.

''Hey ne yapıyorsun ?''

''Dansa davet ediyorum gelmeyecek misin ? ''

Simsiyah gözleriyle bana bakan bir adam. Elimi tutuyordu ve ne yapacağımı şaşırmış bir vaziyette ona bakıyordum. Gözleri neden bu kadar karanlıktı ki ? Gülümsemiyordu bile.

'' Hayır .'' Dedim net bir şekilde. ''Böyle dansa mı davet edilir ? ''

''İyi. Bizde böyle. Sen bilirsin.'' Diyip gidicekken tam ;

''Dans etmeyi sevmem. Kusura bakma''
Diye ekleme ihtiyacı duymuştum neden bilmiyorum ama gözlerinde beni ürken ve kendine çeken bir ihtişamı vardı. Kocaman gözleri ve uzun kirpikleriyle hareketsiz bir şekilde bana bakıyordu. Kokusu , ah kokusu neden bu kadar güzeldi ki. Bir an kokusuyla büyülenip dans etmeyi düşünürken o hiç bir sey demeden arkasını dönüp gitti. Bütün gün parti de onu izledim. Onun da gözleri bendeydi. Hiç çekmedi gözlerini üzerimden. Kimdi bu adam ? Ve bu kadar güzel kokan bir adam neden bi o kadar da ürkütücüydü ?

AlayaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin