İkinci adresteki mahalleye ulaştım. Mahallede tekinsiz adamlar geziyordu ve bana ters ters baktılar. Açıkçası korktum ve elimi silahıma doğru götürdüm. Bunun pek de mantıklı bir fikir olmadığını düşündüm çünkü sayıca çok fazlalardı ve ben profesyonel bir tetikçi felan değildim. Sakin adımlarla eve doğru yaklaştım. Kapıyı çaldım ve genç bir çocuk açtı. Annesi yada babasını çağırmasını söyledim. Annesi geldi. Kadın Ahmet'in teyzesiydi. Olanları duymuş ve çok üzülmüştü. Benden Ahmet adına özür diledi. Ben de oradan ayrıldım ama kadının tavırları bir şey saklıyor gibiydi. İçimde bir şüphe oluşmuştu. Otele giderek geceyi geçirdim. Ertesi gün tekrardan teyzenin yanına gittim. İçeri girmek isteyince beni tersledi. Evet tam da tahmin ettiğim gibi bu kadın bir şeyler karıştırıyor. Ahmet'in içerde olabileceği aklıma geldi. Ama kadın içeriye girmeme izin vermiyordu. Mecburen eli boş geri döndüm. 3. ve son adrese de bakmak istedim. Burası bir depoydu ve eski görünüyordu. Elimde silahım yavaşça depoya girdim. İçeride mafyalar vardı ve sanki beni bekliyorlarmış gibi kapıya bakıyorlardı. Hemen geriye doğru kaçtım. Odunların arkasına saklandım. Tahmin ettiğim gibi o teyze bu adamlara haber vermişti. Lanet olsun! Bu adamlar beni bir fark ederse öldüm demektir! Hemen polisi aradım. 15 dakika içinde polisler geldi ama adamların her şeyi ruhsatlıydı ve en kötüsü de artık benim peşimde olacaklardı. Acilen Türkiye'den tanıdıklarımı aradım. Benim bu olayı çözmek için silahlı adamlara ihtiyacım olacaktı. Gerekli parayı banka hesabıma aldıktan sonra birkaç profesyonel tetikçi buldum. Artık 5 kişilik bir ekiptik ve bu iş kanlı bitecekti.