Ahmet bize silahlarınızı bırakın ya da hepiniz öldürsünüz dedi. Adamlarım iyice sinirlendi. Sonuçta hepsi profesyonel tetikçiydi ve hiçkimse onlara karışamazdı. Silahları çektiler. Ortam iyice gerilmişti. Ya ölecektik ya öldürecektik. Başka şansımız yoktu. Adamlarıma aniden verdiğim işaretle hepimiz çevrede mevzi aldık. Silahlar konuşmaya başlamıştı. Saniyede 100 kurşun havadan geçiyordu. Ben henüz olayın şokundaydım ki kolumun yanından geçen kurşun benim dikkatimi toplamamı sağladı. Bizden henüz ölü veya yaralı yokken onlardan 10 civarında adam ölmüştü. Tam iyi gidiyorduk derken 3 adamım vuruldu. 2 tanesi ölmüştü. Birisi ise hala çatışıyordu. Ben iyice hırlandım ve 3 kişiyi daha vurdum. Sanki bir aksiyon filmi sahnesi gibiydi. Ben Ahmet'i vurmak istiyordum ama saklanıyordu. O çatışmıyordu. 25 kişiyi öldürmüştük. Kazanacak gibiydik. Ama daha çok fazlalardı. 2 kişiyi daha vurmuştum ki mermi bitti. Şarjörü değiştirmek için elimi cebime attım ama mermim bitmişti. İşte şimdi yandık diye düşündüm. Adamlarıma tek tek sıkın,boşa harcamayın diye bağırdım ve cebimdeki tabancayı aldım. 45 tane tabanca mermim vardı. Adamlarım da teker teker tabancaya geçiyordu. Bu sırada 25 kişiyi daha vurduk ve geriye 50 kişi kaldı. Yaklaşık yarım saattir çatışıyorduk. Ortalık kan gölü olmuştu. 15 kişiyi daha öldürdük. Onlar 35 biz ise 20 kişi kalmıştık. Sevindik ve dikkatimiz dağıldı. Bu yüzden adamlar bizden 5 kişiyi vurdu. Ben sinirlendim ve birden kalkıp 3 kişiye ateş ettim. Üçünü de vurmuştum ama o sırada omzuma bir mermi isabet etti. Hemen eğildim. Çok kötü değildi. İdare edebilirdim. Karşı taraf 25 kişi kalmıştı. Tam ateş edecektim ki mermim yine bitmişti. Ölen adamlarımın birinin silahını aldım. Tekrardan çatışmaya başladım. Bizden 1 onlardan da 3 kişi daha ölmüştü. Dayanın aslanlar diye bağırdım çünkü Ahmet pisliğini kendi ellerimle öldürmek istiyordum.