Son gücümüzle çatışmaya devam ettik. 15 dakika daha çatıştıktan sonra artık karşı taraftan kimse kalmamış bizden ise 7 kişi daha ölmüştü. Neredesin lanet herif diye bağırdım. Bir yandan da omzumu tutuyordum. Kurşun yarası acımaya başlamıştı. Ahmet aniden çıkarak rastgele bir el ateş etti ve hemen yanımdaki adamımın sağ göğsüne isabet etti. Hemen silahımı kaldırıp tabancalı eline ateş ettim. Ardından da diğer eline. Sonra hemen adamımın yanına koştum. Ağır yaralanmıştı ve hiç iyi gözükmüyordu. 2 adamımı çağırıp onu arabayla hastaneye gönderdim. Daha sonra ise Ahmet'in yanına gittim. Ne istedin benden köpek diye bağırdım. Sana yalvarırım affet beni dedi. Ama ben affetmeyecektim. Kararlılıkla silahımı kaldırıp önce kafasına sonra kalbine ateş ettim. Ölmüştü. Adamlarıma gidin yakalanmayın dedim. Kendim ise oraya oturup polisi aradım. Her yer ceset ve kan gölüne dönmüştü. Polisten sonra tüm bunlara sebep olan kızı aradım. Sesi öyle huzur veriyordu ki... Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi hissettirdi bana. Polislerle birlikte bir dünya ambulans da gelmişti. Polisler tam beni götürecekti ki yaralı olduğumu fark ettiler. Hemen ambulansın biriyle hastaneye götürdüler. Ciddi bir şeyim yoktu. Ama yarım saat daha kalsam kan kaybından ölmem kesinmiş. Hastane sonrası Almanya mahkemesine çıktım. Hakim tüm olanları dinleyince bana 25 yıl ceza verdi. 25 yıl boyunca hapiste oyalanacak bir şey bulsam iyi olurdu.
