Siyah gibi karanlık , güneş gibi yakıcı, acımasız , o sadece siyahı aydınlatan güneşti ...
O güzeldi çok güzel di . Güzelliği güneş gibiydi çıplak gözle görülmeyen
O BERFU YIKILMAZ
O ateş gibi yakıcı ,acımasız , sinirli ve kırıcıydı ama bi o kadar...
Üzerindeki şoku atlatıp "O elini yarın hala kullanabiliyor olmak istiyorsan çek hemen " dedim.Ben bunu derken Berk Abişim ve Egemen bizi farketmişti .Egemen beni çekerken Berk Abişim çocuğun üzerine atladı . Egemen ise bana sarılmış " Şşh sakin ol tamam mı ? Hiçbirşey olmadı " diyordu .Bende transa geçmiş gibi sadece çocuğun parmaklarının değdiği yeri kaşıyordum . Berk Abişim çocuktan ayrılıp yanıma gelmişti . Gözleri önce kaşınmaktan kızarmış bileğime sonrada endişeli bir şekilde gözlerine kaydı . Sonra Egemen beni kendi evime bırakmasını söyledim .Hiçbirşey olmamış gibi yine siyah güneş olup arabaya bindim hemen ardından Egemen şoför koltuğuna geçip " Hiç yanından ayrılmamalıydım. Ben ... Ben çok özür dilerim hatta bak ne yapalım biliyor musun seni eve götürmeyip bize götüreyim bizimkiler de gelir hep beraber film izleriz " dedi.Bense " Kendini suçlama .Özür de dileme çünkü bu çok saçma sürekli benim yanımda duramazsınız ." dedim ve derin bir nefes alıp devam ettim " Ayrıca bugün beni eve bıraksan bugün çok yoruldum . Ya ben daha yeni yoldan geldim insaf edin arkadaş bir gidip dinleneyim " dedim . " Hem sen şimdi üzüleceksin sonra annem bana bilmem kaçıncı terlik savaşını açacak surat asma " dedim .Fark etmese de hala kolumu kaşıyordum .O da biraz rahatladı. " Tamam " dedi .Ve tek başıma yaşadığım eve bıraktı .Evin önüne gelince arabadan benimle birlikte inip " Bu akşam sende kalsam ? Hem şimdi kim o kadar yolu gidecek ? " diye sordu . " Seen " dedim " Ya arkadaşım uyuyacağım uyuyacağım " dediğimde o da onaylayıp gitti . Aslında onlara da hak veriyorum daha önce yaptıklarım onları endişelendiriyordu .Haklılardı da ben bile ne yapacağımı kestiremiyordum. Eve nasıl girdim o merdivenleri nasıl çıktım o banyoya nasıl girdim bilmiyorum . Elime aldığım banyo lifiyle derimi temizlemeye başladım . Ne kadar sürtersem sürteyim bir türlü temizleyemiyordum. O bana dokunmuştu. Bunu nasıl aklımdan atmak istiyorsam onun bana dokunduğu deriyi atmak istiyordum bedenimden . Lifi daha çok bastırdım , bastırdım . Ama hayır geçmiyordu o tenin değdiği deri hala bedenimdeydi. O deriyi bedenimden atmalıydım . olmayacağını anladığım için bu sefer elime bulaşık teline götürdüm. Aldım ve derime sürdüm . Telin değdiği yavaşça soyulmaya başladı. Akan kanımla birlikte küvette ki suyun rengi değişmeye başladı .Canım acımıyordu artık . Daha beterlerini yaşamış daha ağırlarını görmüştüm.Dokunduğu deriyi kazımaya devam ederken aklımda tek bir şey yankılanıyordu " O kirliydi , o kirliydi , o kirliydi .Kirlendim . O kirliydi kirletti . "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
######
Gözlerimi bileğimdeki sızı ile araladım . Zaten kuş cıvıltılarıyla uyanmayı beklemiyordum .Gözlerim kanımın ince ince sızıp kırmızı izler bıraktığı yarım yamalak sarılmış sargı bezine gitti. ' Belki çarşafa da sızmıştır beyazı kirleten kırmızı ' diye düşünüp çarşafa baktım . Bir iz yoktu. Varsa da göremezdim çünkü o da siyahtı ,tıpkı benim gibi ... Yataktan kalktım . Akşam yarım yamalak bileğime doladığım sargıyı değiştirmek için banyoya ya ilerledim. Önce sargın açtım karşımda ki manzara tıpkı diğerleri gibiydi . Sonra sargıyı yeniledim .Ardından en iyi arkadaşım olan aynanın karşısına geçtim. Çünkü biliyordum ki ben ağlarken o asla gülmez , gülemezdi . Akşam o küvette ağlamış olmalıydım.Ki gözlerim bana bunu gösteriyordu zaten . Dün canım acımış olmadığını çok iyi biliyordum beni ağlatan o anları hatırlamam olmalıydı... Zaten hiç mutluluktan ağlayan insanlardan olmamıştım . Ev telefonun sesi ile beni alıp götüren düşüncelerimden uzaklaştım. Dün telefonumu orda düşürmüştüm ve ne kadar arasalar da telefonumu bulamamışlardı . Telefonu açmamala arayanın Aylin Ablam olduğunu anladım. " Alo Ablam nasılsın? " "İyiyim Ablacım asıl sen nasılsın?" sonra sustu birkaç dakika sonra " Dünden sonra " diye devam etti. " İyiyim abla" arkadan gelen Ayberk' in sesi ile " Ayberk nasıl ? Ay siz benim aşkıma iyi bakıyor musunuz bakayım ? " telefonu annesinin elinden almış olacak ki bu soruma Ayberk cevap verdi " Ay aşkım şen olmayınca bunlar bana iyi bakşa ne oluy söyley misin bana ? Ya aşkım bize delsene seni çok özledim . Hem dün seni görmeyince yine gittin sandım çok korktum. " dedi Bense bu sözler üzerine yeni sarmış olduğum bileğime baktım.' 'Olmaz' diyemezdim ama ' Olur' da diyemiyordum. Yinede bu çocuğa kıyılmaz deyip " Aşkım ben de seni çok özledim. Hemen hazırlanmaya başlıyorum, sen de hazırlan tamam mı? " dedim . Telefonun ardından duyduğum ' Yaşasın' nidasıyla sadece tebessüm edebildim . Telefon Aylin Ablanın eline geçmiş olacak ki " Tatlım sen buna ne dedin de bu böyle ? Biz bunu iki aydır toparlayamadık " dedi " Aşkım beni çok özlemiş yanına geleceğim dedim ona sevindi galiba" dedim . Ve telefonu kapattık. Aynanın yanındaki dolaptan üzerime giyeceğim siyah hafif göbeği açık tişörtümü ve siyah kotumu aldım ve giydim . Sargımı kapatmak için uzun kol ceketi giydim . Uzun siyah saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım. Birazada makyaj yapıp gözlerimdeki ' Ben ağladım ' ifadesini silmeye çalıştım. Ve ev telefonuyla taksi aradım.Ayberk ' in yanına gittim. Ben zili çalınca Ayberk benim geldiğimi anlamışcasına koşup boynuma sarıldı.Yanaklarımı öperken " Aşkım seni çok özledim" dedi.Bende kolları boynumda olan bücürüğüme baktım bu sefer onu öpmeye başladım. "Aşkım ... Bende ... Seni... Çok ... Özledim." Dedim her kelimenin ardından bir yanağını öperken bir yandan da açıkta kalan karnını gıdıklarken kahkahalar attırak içeriye girdik. Aylin Abla ve Berke Abi beni görünce sarıldılar . Berke Abi " Ee ufaklık biz seninle doğru dürüst konuşmadık ne yaptın İngiltere de? " Diye sordu. " Valla abi siz kenarda köşede dans edip aşkınızı yaşarken de ben oradaydım ama aşkınızdan o kadar kör olmuşsunuz ki koskoca beni bile göremediniz ve şimdi ben de aşkımı bulmuşken sizinle ilgilenemeyeceğim." Dedim ve Ayberk 'e baktım. "Eeee sen daha hazırlanmamışsın ." " Niye hazırlanayım ki birtanem " "Çünkü birtanen sana çok güzel bir sürpriz hazırladı" diye cevap verdiğimde neşeyle "Tamam aşkım ben hemen hazırlanıp geliyorum. "deyip tam merdivenlere doğru koşarken bir an dönüp " Merak etme aşkım ben annem gibi şimdi deyip 2 saatte hazırlanmam." Dedi ve odasına koştu. Aylin Abla " Aaa daha evlenmeden oğlumla arama girdi . Görüyor musun Berke " dedi . "Aaa kaynamaya bak sen daha evlenmeden kıskanmaya başladı" dediğim de hepimiz gülmeye başladı. Merdivenden inen küçük aşkıma baktım . Siyah dar paça üzerine giydiği tişörtü ve altına giydiği spor ayakkabıları ile çok yakışıklı duruyordu." Aşkım hazırım hadi gidelim " demesiyle ona döndüm önce beni süzüp sonra parmaklıklarıyla saymaya başladı " Öncelikle aşkım bu göbeği açık tişört sana çok yakışmış o yüzden yanında ben yokken giymek yok bu bir , ayrıca aşkım evlendikten sonra sana daha güzel elbiseler alacağım ama böyle açık ve kısa olmayacak çünkü ben seninle tartışmak istemiyorum bu iki , aşkım bundan sonra babamın annemin , amcam , dedemin verdiği paraları biriktirip sana sürpriz yapacağım bu da üç " deyip yanıma geldi ve yanağımdan öptü " Seni seviyorum bebeğim" dedi . " Ben de seni seviyorum birtanem ." Aylin Abla Ayberk' in bu sözleri üzerine Berke Abimi dürtüp " Bak oğlunu görüyor musun nasıl da seviyorum diyor , sürpriz diyor ? " Dedi . Berke Abimse " Sanki ben sana hiç yapmadım öyle şeyler" dedi . Ayberk önce konuşan çifte baktı sonra bana dönüp " Aşkım ben ajıcık kıskanç olabilirim ama asla şey değilim " dedi ve ' şey ' diye anlatmaya çalıştığı şeyi anlatmaya çalıştı ." Aşkım kadınlar erkeklere ne diyor" diye sordu . " Odun" " Hayıy" " Kütük" " Hayıy" " Kalas" " Hayıy bebekim o da değil " dedi bıkkınlıkla .Bense en büyük ve en iyi kozu oynayıp " Öküz " dedim " Hıh ondan " dedi ve cümlesini toparladı " Ben birazcık kıskanç olabilirim ama asla öküz olmayacağım aşkım . Hem yomantik olacağım " dedi. Berke Abi " Eğer biraz daha o ' şey' i bulamasaydın kendimden soğuyacaktım " dediğin de Aylin Abla " Kendi nasılsa tanıyor " dedi .Berke Abi savunma gardını alıp tam ağzını açacakken " Aaaa siz aşkımın yanında nasıl konuşuyorsunuz öyle ? Ayrıyetten sizin tartışmanıza ayıracak zamanımız yok bizim şuan hamburger , pizza , kızarmış patates yiyor olmamız lazım" dedim . Sonra Berke Abim 'e dönüp " Abi telefonum yok şirket hatlarından birini ayarlar mısın? " Dedim " Tamam hallolur " dedi . Ben Ayberk' i alıp taksiyle yemek yiyeceğimiz yere gittik.
Ayberk ' le sevdiğimiz yiyecekleri sipariş verdik ve şuan da ben dışarıyı izlerken Ayberk beni izliyordu . Bir anada kafamı ona çevirince göz göze geldik . " Tatlım yüzümde bir şey mi var? " " Evet" deyince şaşırmıştım " Korkma yüzün de sadece yıldızları kıskandıran bir güzellik var " dedi .Şimdi ben bu çocuk bunları dedi diye şaşırsam mı , yoksa sevinsem mi bilemedim ?
"Bitanem sen de bu yıldızın hep yanında olmak istediği gökyüzüsün ..." deyip derin bir nefes aldım ve devam ettim "De sen bu sözleri nereden biliyorsun ? "diye sordum . " Babam anneme söyledi ordan bikiyorum hem ben gayet romantik seysindenim " dediğinde ise gülşen mi sasirsam mı bilemedim bu çocuk bir başkaydı ya.
