Yolda yürürken düşünüyorum da ondan kaçmam aptalca.Ama napabilirim çünkü onu gördükçe içimdeki his onu affet diyor.Ama olamaz çünkü beni çok üzmüştü olmazdı asla olmazdı.Okula girmiştim.Okulun yanında Can bekliyordu.
-Sen nerdesin?dedi
-Ya sanane çok mu merak ediyorsun beni.dedim
-Evet merak ediyorum oldu mu?dedi
-Etme olur mu?dedim ve sınıfa girdim
Selin napıyorsun dedi.İyi dedim.Öğretmen sınıfa girdi.Sınıf öğretmenimiz yarışma olcak dedi.Yarışma ise Sevmek nedir?En güzel tanım yapana adaya gitme şansı hemde yanına bir kişiyi alarak ta. Çok güzeldi.Hemen yazmaya başlayım,çünkü belki kazınırsam bu tatil bana iyi gelir.
Bügün fazla yorulmuştum.Çünkü full o yazıya çalıştım.Eve geldiğimde yağıldım yatağıma.Bir mesaj geldi.Gene Can göndermiş
-Senin için yazdım dedi.
Cevap yazmadım.
1HAFTA SONRA
Yarışma günü gelmişti.Bütün kişiler yazmıştı.Sıra Can'a gelmişti.
saat 04.45*
bir elimde kalem ve defter, bir elim saç diplerimde. tavanları seviyorum ve tavanda kendim için yarattığım gökyüzünü. hiçbir şey yazamadan defteri kalemi öylece uzanıp masaya bıraktım. kulağımdaki müzik sesine kapılamıyorum. sokaktan ayak sesi duyar gibi olup irkiliyorum. uyku yoklamıyor. sokak lambası uzun zamandır yine yanmıyor. bu vakitler hep karanlıkta yanmayan bir sokak lambası hissiyatı. ben gözümdeki yaşı siler alırım ama DNA sarmalıma dolanmış hüznü çözüp çıkaramam. çok insan kaybı öldürmüyorsa da bu kansızlık adamı üşütüyor. içimde uzun zamandır duymadığım bir boşluğun rüzgârı yokluyor beni. iki şarkı ve sözler bırakıyorum bazı sabahlara, alır mıydınız? alır mıydınız sahi, beni içimden çekip çıkararak gün ışığına? canım şiirler çekiyor ve "artık havalanmıyor mor düşlerimden kuşlu parklar" biraz kalbim de var, isteseniz sizin için çiçek olsun. karanfil koksun, gecenin orta yerinde. ben her akşam olduğu gibi ağlarım kırmızı bir gülün içinde. hem kim bilir ki, her akşam bir gülün içinde kanayıp ağladığımı? güller diyorum, saklanmak için birebir! yazmadan kaçmanın sonunda yine yazmaya yakalanmışım, hep böyle mi olacak bu? bir palyaçoya sarılıp ağlamak isteğiyle dolu içim. bir sirkin riskiyle yokluyorum içimi, kaç ateş çemberinden yanayazarak geçiyor kalbim. ki kurutulmuş bir gülden farksızdır kendisi. yarın bir kedi görme umudu ile uyuyup sabah bir köpeğe sarılırken bulacağım kendimi.kitaplarımla arama giren mesafede sarılıp uyuyamadığım geceler çoğalıyor. ne garip, çoğalmak derken eksiliyorum ve aynı şey içe kapanıklılık ile dışa kapanıklılık! ne garip, içimden çıkamıyorum. günün en sevdiğim vakti çok bekletmeden geliyor, kuşanıp da en sevdiğim renklerini. saat 05.10 biliyorum geçmedim kimsenin aklından ve kimse beni huzurunun gülümseyişiyle anıp uyumadı. şimdi birkaç sokak aşağılarda hiç olmamış bir dostum var benim, tanımıyorum bile ve her neyse. kuşlar uyandı. kuşlarımsa henüz uyuyor olmalı. siz bir kuşun nasıl aşık olduğunu bildiniz mi hiç? bildiniz mi, nasıl varır sabaha bir gece?
neyse ki kuşlar uyandı, birine takılıp gidecek aklım birazdan. iyi seyret, uyanınca yine ağlayacaksın zaten iyilikten doğan marazdan.Çok güzel yazmıştı.Kesinlikle Can kazancaktı. Emindim artık.Herkes Can'ı alkışlıyordu bende.Gözü bana kaydı ve gülümsedi. Ağlamışmıydı. Sıra bendeydi.
-Sen anlat, ben seveyim. ne dediğinin ne önemi var sen diyorsan. sen götür, ben geleyim. nereye gittiğimizin ne önemi var sen de oradaysan.
Sevmek yada aşık olmak bu değil. Bu, bu kadar basit değil.
İnan bana,
Sen,
Benim,
Kanıma,
Karıştın.
Beyin damarlarımı boğazıma doladım ben. Ve bu sıradan bir intihar değildi.
ve şimdi sen,
eski ve cızırtılı bir radyoda çalan şarkılar gibisin. anlaşılamıyorsun ama çok can yakıyorsun.
Herkes alkışlıyordu.Can sadece bana odaklanmıştı,bana bakıyordu.Birincileri açıklıyorlardı.1.CAN GÜRSOY
Sevinmiştim onun olmasını acaba yanında kimi götürcek. Merak etmedim değil.Kapıdan çıkarken omzumda bir el tuttu.
-CAN,napıyorsun?
-Yarın adaya gidiyoruz küçük prenses.
-Anlamadım.
-Gidiyoruz,hazırlan yani aaa birde gelmezsen Müdür haber ver dedi ona göre.Görüşürüz küçük prenses.
Şaşkın şaşkın ona bakıyordum.Ne dicemi şaşırdım.Yarın bız onunla adaya gidiyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
''BİZİ ANLATSAM''
ChickLitOnu kaybedemeyecek ve bir o kadar da sahiplenecek bir kızdım. O ise kendi dalgasıyla ortama hava katan bir çocuktu. Ama o şimdi neredeydi...