Çırpıcının mutfağı dolduran sesiyle savaşırken genç kız, burnuna çalınan çikolata kokusuyla başını çevirdi hızlıca. Ve bu hatası çırpmakta olduğu kek harcının üstüne sıçramasına sebep olmuştu. Oflarken sıkıntıyla, genç adamın inatla acı çikolatayı eritişini izlemeden de edemedi. Üzerindeki kendinden geçmiş kolsuz badiye rağmen kendini serinletmek için elini sallıyordu genç adam. Gözleri arsızca genç adamı turlarken genç kızda istemsizce yapmıştı aynı hareketi. Ömer sanki damakta acı bir tat bırakan çikolatayı değilde Hira'yı eritiyordu insafsızca. Ve erittiği çikolatayı kek harcına sorgusuzca dökerken, koyu kahve gözleri kıza çevrildi.
"Acı çikolata katarsan tadı daha güzel olur."
Hira, hipnozdaymış gibi başını salladı sadece. Sonra da inatla iki yana salladı hemen. "Tadını sevmiyorum."
Ömer, cam kapta kalan son çikolatayı parmağıyla sıyırıp Hira'ya uzattı. Hira, inanmazca mekik dokurken gözleri ve parmağı arasında, Ömer ısrarla işaret etti çikolatayı. "Dene bir kere."
Hira, yavaşça aralarken dudaklarını, Ömer damağına bir parça acı çikolata çaldı. Onun, içini mayhoş eden acı çikolata tadı Hira'ya yetmemişti. O koyu kahve gözlerdekini eritip, daha da çok içmek istiyordu artık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI ÇİKOLATA
RomanceAteşe atlayacak kadar iki çılgındı onlar... Aşk ateşine, eriyeceğini bile bile atlayacak kadar çılgındı kız... Bir güzelin ateşinde eriyecek kadar çılgındı adam... Acı çikolatayı erittiği gibi eritecekti bu aşk onları... Ve kız arsızca yudumlayacak...