Uyandığımda ilk yaptığım şey duvardaki saate bakmaktı. Duvardaki saate baktığım zaman geç olduğunun farkına vardım. Olamaz bu saate gitmiş olmalıydım. Hemen üstüme dolabtan birşeyler alıp giyindim. Ve sırt çantama dolabtan aldığım bir kaç kiyafeti koydum, lazım olacaktı çünkü. Salona doğru illerlediğimde kimse yoktu. Böylece gidemezdim. Elime bir kağıt kalem aldım. Ve yazmaya başladım.
"Özürdilerim ben sizin kızınız değilim çok üzgünüm, ben gidiyorum bu bıraktığım paraylada kiranızı ve elektrik faturanızı ödeyebilirsiniz bunu teşekkür olarak kabul
edin. Keşke sizin kızınız olsaydımda hayal kırıklığına uğramasaydınız ama malesef değilim, hoşçakalın..."Kağıdı yazdıktan sonra masanın üzerine bıraktım ve sırt çantamdan bir deste para çıkarıp masaya koydum. Son kez bir eve baktım. Ve tam çıkacakken "Kınalı kuzum nereye gidiyorsun?" dedi Sultan teyze. Arkamı döndüğümde yüzüme çaresizce bakıyordu gitme der gibi. "Gitmek zorundayım."
"Yavrum Helinim sensiz ben ne yaparım gitme kızım." diyerek sarıldı bana.
"Senden başka kimsem yok kızım." Kadının hevesini kursağında bırakmak istemedim.
"Tekrar geleceğim anne."
Benim hiç annem olmamıştı ki kimsesizler yurdunda büyümüştüm ve ilk defa birine anne demiştim. O lafı söyledikten sonra sırt çantamı alıp çıkmıştım. Sultan anne arkamdan "Yavrum!" diye bağırmıştı. Döndüğümde masaya koyduğum bir deste para ve kağıt elindeydi. "Unutmussun yavrum." diyerek uzattı bana. "Okudunmu kağıdı?" "Gözlüksüz nasıl okuyum kızım?" Kağıdı hemen elinden aldım. "Parayı kira ve elektrik faturası için bıraktım."
"Ne gerek vardı kızım." dedi alçakgönüllüğünden ödün vetmeyerek. "İçimden geldi."
Allah razı olsun kızım." diyerek son kez sarılıp öptü beni. "Hoşçakal anne." diyerek çiktim apartmandan. Bende bu röle kendimi iyi kaptırmıştım. Sevgili rölü yapmak benim için alışkın bir durumdu ama birisinin kızı rölüne hiç girmemiştim. Taksici kapıda bekliyordu tam binecekken Sultan anne elinde bir bidonla geldi "Arkandan su dökeyimde su gibi hemen git gel gecen sefer dökmemiştim gelmen çok uzun sürdü yavrum." dedi. Onun üzerine bir gülümsemeyle karşılık verdim ve "Geleceğim anne merak etme." dedim ve taksiye bindim. Ve taksi sürmeye başlayınca elimi salladım. "Nereye abla?" diye sordu taksici.
"Nişantaşı alışverişmerkezine."
Yeni avlarımı genelde Nişantaşında seçiyordum. Orda ilk kuafore uğrayacaktım ve sonrasında üstüme güzel birşeyler alacak ve insan gözlemine çıkacaktım yani dolandırabileceğim yeni bir av bulmaya. Yoldayken taksici kırmızı işikta durduğunda yanımızda bir cafe vardı ordaki televizyon dikkatimi çekmişti haberler açıktı: "Ünlü iş adamı Ekrem Soykan dolandırıldımı?" Yazıyordu. Olamaz bu benim dolandırdığım adam! Yetmezmiş gibi resmimide koymuşlar yakalanmam an meselesiydi. Şapkayı kafama geçirdim tanınmamak için. Taksici: "Bak sen görüyormüsün dolandırıcıları valla bu devirde kimseye güvenmiyeceksin!" Garibim nerden bilsin o dolandırıcının arabasında olduğunu. Sesimi çıkartmadım, ne deseydim? ekmek parası abimi. Geldiğimizde parayı ödeyip indim taksiden. Alişverişmerkezinin yanında bir kuafor vardı. Oraya girdim. Yeni bir tarz yaratmalıydım kendime yakalanmamak için. Kuafore beni baştan yaratabilirmisin demem yetmişti. Gözümü açtığımda sanki aynada başka biri vardı. Saçlarımın rengi kaşımın şekli makyajım hepsi değişikti. Böyle daha güzeldim sanki. Son olarak kuafor tırnaklarıma kırmızı oje sürüyordü oda bittikten sonra parayı ödeyip çıktim. Onuda ayrıntılı söylüyorum ki dolandırıcı olabiliriz ama parayı da ödememezlik yapmıyoruz. Alişverişmerkezine girdim ve üstüme güzel birşeyler aldim. Ve parasını ödedikten sonra giyindim. Sonrasında bir gözlükcüye gittim ve mavi biraz yeşile kaçan lensler aldım. Göz rengimide değiştirdim mi beni kesinlikle kimse tanıyamazdı. Hemen toilette gidip taktım lensleri. Aynanın karşısında sanki başka biri varmış gibiydi. Alişverişmerkezinde dolaşırken karşıma bir adam çıktı ve bana baka kaldı "Seni bir yerden tanıyorum galiba?" diye sordu. Olamaz bu adam 6 ay önce dolandırdığım adam!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜRÜST DOLANDIRICI
ChickLit"Dolandırıcının dürüstümü olur ya!" dediginizi duyar gibiyim. Ben sadece mükemmel aşık rölü yapan profesyonel bir dolandırıcıyım. Kurbanlarımı özenle seçiyorum. Dolandırdıklarım genelde iş adamları oluyor. Bende ekmek paramı böyle kazanıyorum. Ayrıc...