13

5.3K 244 63
                                    

Geçen bir kaç ay içinde öyle çok şey yaşamıştık ki. Bunlar bana fazla ağır gelmişti. Mesela karnım da ki miniğimi kaybetmiştim. Evet kaybetmiştim. O kadar ağladım ki o kadar bağırdım ki ses tellerim zarar görmüş hastaneye yatırılmıştım. Poyraz ise o da aynıydı. Ama bana belli etmemeye çalışıyor dik durmak için çabalıyordu. Eğer düşerse tepemize binecek adamlar vardı. Beni ve kendini tehlikeye atamazdı. Bunun için savaşıyordu. Eğer bu güne gelirsek şu an salonda oturmuş amerikan pastası izliyorduk. Utanmıyorum. Evet çoğu kızın aksine ben utanmam. Filmde yatak sahnesi gelince poyrazın elleri direk gözlerimi kapadı.

"Sen görme güzelim"

Derken bir yandan da gülüyordu.

"O zaman sende görme hayatım"

Diyerek elimi bende onun yaptığı gibi gözlerine götürdüm. Gözlerimizi açtığımızda ikimizde birbirimize bakarak gülüyorduk. Hayat devam ediyordu ne olursa olsun.

"Odaya gidelim mi hatunum canım çekti"

Derken hala gülüyordu. Ama bu sefer çapkın bir şekilde. Bu beni sinir ederken konuştum.

"Ceza sana poyraz bey olmaz "

Diyerek kollarımı birleştirip trip şeklimi de alarak karşıyı izlemeye başladım. O ise gülerek konuştu.

"Sanki hiç görmedim ya"

Bu beni şok ederken ona döndüm.

"Terbiyesiz seni"

Derken gülüyor bi yandan da sırtına çıkmaya çalışıyordum. Sırtına çıktığımda ayağa kalkarak koşmaya başladı. Sonrasında ise direk yatak odasına yönelerek konuştu.

"Gelsin çocuklar"

...

Deniz
Abim cemreyi ortadan kaldırmış doruk ise bana kalmıştı. Baba oğul eğleniyorduk. Onunla çocuk olmak hoşuma gidiyordu. Hele birde 'babbajım" deyişi o kadar tatlıydı ki. Isırasım geliyordu o tombik yanaklarından. Bunları bir kenara bırakırsam hayatımız iyimiydi emin değildim ama elif çocuğunu düşürmüştü. Allah'tan ona birşey olmamıştı. Bu bir kaç ay içinde düzelmişti. Ben televizyona bakarken ama aslında aklımda bin bir takla atan tilkilerle uğraşırken oğlum yanıma geldi.

"Babba"

Diyerek yanıma oturdu. Üç yaşına girmiş olmasına rağmen hala tam konuşamıyordu. Ama olsun böylede o kadar tatlıydı ki.

"Efendim babacım?"

Diyerek onu kucağıma aldım. Elini karnına götürerek zorla konuştu.

"Aj aj"

Bu demek ki açıkmış benim paşam. Onunla birlikte koltuktan kalkarken konuştum.

"Şimdi baba sana güzel bir yemek yapcak benim paşam"

Derken o ise çocuklara özgü sesler çıkarıyordu.

İki kardeşte mutluydu. Tabii onlarında içlerinde olan ama bir yerlere saklanan acıları vardı. Ancak mutlulardı işte. Her insan gibi dıştan mutlulardı. Elif ve poyraz çocuklarını kaybetmeleri üzerine birbirlerine daha da sıkı bağlanmışlardı. Deniz çocuğuyla her baba gibi değilde bir anne gibiydi. Anne ve babalık yapıyordu. Minik doruğumuz ise bazen babasını düşünür şekilde görüyor , bazen ağlarken ve çoğu zaman ise gülerken görüyordu. Babasının gülümsemesi bile onu mutlu ederken saf saf çocukluğunun tadını doyasıya çıkarıyordu.

Yorumlarınızı istiyorum. Her ne olursa olsun yorum bırakın. Ve bölüm nasıl olmuş beğendiniz mi?
Vote ve yorum lütfen!
-Yazar hanımdan sizlere sevgilerle <3

Canım Kocam Mafya  [Düzenlenecek] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin