Uyandığımda başım deli gibi ağrıyordu. Yataktan kalktım ve aşşağıya indiğimde evde kimsenin olmadığını fark ettim. Gözlerim telefonumu aramıştı. Telefonum koltuğun üzerindeydi. Hemen
Niki aradım. Ve konuşmaya başladık-Neredesiniz?
-Özel bir hastanedeyiz. Annayı getirdik.
Sesim titrekti. Ve ağlamamak için yutkunuyordum.
-o iyimi?
Nik cevap verdi.
-O iyi eve geliyoruz.
Derin bir nefes almıştım. Camın önünde onları bekliyordum. Bir anda evin kapısı büyük bir gürültüyle kırıldı. Hızla salona yöneldiğimde bu kişinin Dael olduğunu gördüm. İnanamıyordum. Gözleri kan kırmızı bir renk almıştı. Anlaşılan Anna ona olanları anlatmıştı. Daha ben ağzımı açmadan karnıma sert bir tekme atarak beni yere savurmuştu. Sonra boğazımdan tutarak beni duvara yasladı. Beni bir kaç metre yukarı kaldırmıştı. Çırpınıyor elinden kurtulmaya çalışıyordum. Bir süre sonra Nikler geldi. Nik beni öyle görünce Dael in üzerine atladı ve suratına sert bir yumruk geçirmişti. Gözü hiçbir şey görmüyordu. Nik daeli yakasından tuttu ve bahçeye fırlattı. Orada dael e bir tekme attı. Dael ağacın dibinde kıvranırken Nik ona doğru koşuyordu. Son anda carles nikin üzerine atlayarak
-Yeter artık bırak
Diye bağırmıştı. Nik ise sakinleşmişti. Koşark yanıma geldiğinde daha fazla dayanamayarak bayılmıştım. Gözlerimi açtığımda hastağnedeydim ve yanımda Dael vardı. Dael yanıma gelerek yatağın kenarına oturdu ve elimi tutarak konuşmaya başladı
-Özür dilerim zafrina. Bana ne olduğunu bilmiyorum. Ne yaptığımın farkında değildim.
Daele kızmaya hakkım yoktu. Bn merak ettiğim için kardeşine bir kurt saldırmıştı. Böyle davranması normaldi. Daele baktım ve gülerek
-Beni fena hırpaladın.
Dedim. Dael gamzesini göstererek güldü. Kafamda bir sürü soru işareti vardı. Cevaplanmasını istediğim bir sürü soru ama iğleşmeyi bekliyordum. Yataktan kalkmak için hamle yaptığımda aşırı dinlenmiş hissediyordum. Dael e döndüm ve
-Kaç gündür uyuyorum ?
Diye sordum Dael bir kahkaha attıktan sonra
-Sadece bir kaç saattir
Aşırı dinlenmiş hissediyordum. Tam Nik nerede diye soracakken Nik kapıdan içeri girdi ve
-Uyanmışsın.
Diyerek bana sarılıp beni çevirmeye başladı. Beni yere bıraktığında Dael
-Nik beni affedilcekmisin?
Nik bana baktığında gözlerimle hadi işareti yapmıştım. Nik Daelin omzuna hafif bir yumruk attı. Dael gülerek
-Bu günün rövanşını alıcam
Demişti. Nik ise
-Hallederiz.
Diyip odadan çıktı. Bense daele bakıyordum.
-Beni Annanın yanına
götürürmüsün?Dael
-O bizi evde bekliyor.
Eve gittiğimizde Anna, Helen ve Carles arka bahçede oturuyorlardı.
Anna beni görünce hızla doğruldu ve bana sarıldı. Anlayamıyordum boynunda iz kalmamıştı. Ama bunu sormanın zamanıda değildi. Beraber oturduğumuzda Nik konuşmaya başladı.