Arkeadaşlar bu bölümde beklemediğiniz olaylar oluyor. Çözülmesi gereken sır dolu olaylar yaşanacak. Arkadaşlar ilk bölümlerde çok fazla imla hatası yapmışım bende tekrar okuyunca fark ettim. Gördüğünüz yanlışlarımı veya düzeltmem gerektiğini düşündüğünüz şeyleri yoruma yazarmısınız. Benim için çok önemli.
-Ben bu yaşadıklarıma inanamıyorum. Benim sakin bir hayatım vardı Türkiye de. Tek derdim canımdan çok sevdiğim çocuğun beni sevmiyo oluşuydu. Ne biliyim saçma çok saçma bu yaşadıkarım. Ve aliye gelince. Ali benim üvey kardeşim. Onu çok özlüyorum. Henüz doğalı bir kaç ay oldu.Ağlamak istiyordum ama ağlayamıyordum. Daele baktığımda garip bir tebessüm vardı yüzünde. Okadar dalmıştıki defalarca seslenmeme rağmen tepki vermiyordu.
-Dael. Dael!!!
Dael kısa bir şaşkınlığın ardından bana bakarak yüzüne sahte bir gülümseme yaymıştı.
-Dael.
-Efendim.
-Hadi anlat.
Dael kaşlarını çatarak güldü.
-Neyi?
Daele gözlerimi devirerek-Düşündüğün şeyi.
Dael de benim gibi derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
-Aslında ben vampir değildim. En azından on dokuz yaşıma kadar.
Şaşırmıştım. O zaman nasıl vampir olmuştuki? Hiçbirşey söylemeden devam etmesini bekledim.
-Ondokuz yaşımda liseden mezun olmuştum. Arkadaşlarla kutlamaya gittik. Geç saatlere kadar içtik eylendik. Sonra ben eve gitmek için arkadaşlardan ayrıldım. Bi ara sokağa saptım. Sadece eve daha hızlı gitmek için. Geçerken bi kızın çığlıklarını duydum. O kız Annaydı. Biz annayla gerçek kardeş değiliz. O gece kötü şeyler oldu. Hemde çok kötü. İkimizde ölmek üzereyken Carles bizi bulmuş ve bizi dönüştürmüş. İşte hikayemiz bu.
Daele bakarak
-Ya gerçek ailen ?
Dael in gözleri dolmuştu.
-Bir ara anlatırım. Saat geç oldu hadi gidelim.
Eve geldiğimizde Çok fazla yorulmuştum. Kendimi yatağa bıraktığımda bir süre sonra yorgunluğum geçmişti. Yataktan kalkıp aşşağıya indiğimde Gözlerim Daeli aramıştı. Bahçeye çıkıp biraz yürümek istemiştim. Neresi olduğunu bilmediğim bir yere gelmiştim. Issız biyerdi ama evden fazla uzak değildi. Ağaçlık bir alanda Dael ve bir kızı görmüştüm. Kız ağaca yaslanmıştı ve Dael kızı öpüyordu. Onları öyle görünce şaşırmıştım. Ve de üzülmüştüm. Tam arkama dönüp gidecekken birisi elini omzuma koydu. Birden arkama dönerek arkamdaki kişinin karnına bir yumruk atmıştım. Çocuk karnını tutarak
-Hey sakin ol!
Nerden çıktı bu gerizekalı. Onun yüzünden Dael beni fark etmişti.
Dael ve yanındaki kız koşarak yanımıza geldi. Dael beni görünce-Zafrina! Ne zamandır burdasın? Neden bize seslenmedin.
Kaşlarımı çatarak cevap verdim.
-Öpüşmenizi bölmek istemedim.
Dedim ve hızla oradan uzaklaştım. Eve geldim. Anlamıyordum. Ne oluyordu bana. Daeli o kızla görmem canımı acıtmıştı. Ağlamama engel olamıyordum. Biraz sonra Dael, yanındaki kız ve karnına yumruk attığım çocuk eve geldi. Dael içeriye girdi ve
-Zafrina bana kızdınmı?
Ayğa kalktım ve yüzüme zorla bir gülümseme yaydım
-Sana neden kızıyımki? Ne yaptığın umrumda bile değil. Kiminle gezdiğin kiminle öpüştüğün.