Hayat bütün hızıyla devam ediyordu. Şehnaz içinde öyle... Sabahın ilk ışıkları gözüne vururken uyanmıştı. Her zaman ki gibi odasının penceresini açarak havalandırdı ve o güzel havayı soludu. İçinde çok başka bir heyecan vardı bugün. Çünkü bugün Şehnaz'ın üniversite sınav sonuçları açıklanacaktı. O artık büyümüş, kendi ayakları üzerinde duracak hâle gelmişti. Çok geçmeden annesi Selda, "Şehnaz kahvaltı hazır kızım hadi gel!" Sesini duydu. Şehnaz'da, "Geliyorum anne!" diyerek odasından çıktı ve tam o sırada babası Rakımla karşılaştı. Şehnaz, "İşe mi babacım?"
Rakım, "Evet canım işe. Peki sen heyecanlı mısın bugün?"
Şehnaz, "Hemde nasıl. Bugün hangi üniversiteyi kazanacağım belli olacak babacığım."
Rakım, "Peki o zaman öğrenir öğrenmez bana haber et olur mu?"
Şehnaz, "Tabiki babacığım."
LRakım, "Neyse canım. Benim işe gitmem lazım. Akşama görüşürüz.
Şehnaz, "Görüşürüz."
Daha sonra Şehnaz'da kahvaltı için bahçeye indi. Kendisi için kahvaltı hazırlayan annesine, "Günaydın benim güzel annem," diyerek sarıldı.
Annesi, "Günaydın canım benim. Hadi kahvaltını yap," dedi.
Şehnaz kahvaltısını yaparken, "Anne, bugün Derin'le dışarıda dolaşcağız biraz ne dersin?"
Selda, "Vallahi bilmem ki... Tamam tamam ama 12'de Derin'ide al gel. Onun sınav sonuçlarına da bakarsınız buradan."
Şehnaz, "Peki sultanım sen nasıl istersen," Şehnaz annesini öper daha sonra hazırlanmak için odasına çıkar.
Şehnaz'ın her şeyden ve herkesten çok sevdiği biri vardır. Erkin... Erkin Gürpınar. Erkin bir oyuncudur. Şehnaz'da ona deliler gibi aşıktır. Öyle bildiğimiz bir hayranlıkta değil... Bildiğin delicesine sevmek. Şehnaz odasında bulunan Erkin'in resmini her gördüğünde öper ve sürekli, "Bir gün benim olacaksın. O gün çok yakın, biliyorum..." der.
Şehnaz, Erkin'i öyle çok sevmiştir ki onu gerçek hayattaki sevgilisi gibi görmüştür. Erkin'i tanıdığından beri hiçbir erkekle sevgili olmamıştır. Neyse Şehnaz hazırlanmıştır. Yine her zaman yaptığı gibi Erkin'in resmini öpmüştür. Erkin'in resmine bakarak, "Bana şans dile birtanem," der odasından çıkarak çok sevdiği arkadaşı Derin'in yanına gitmek için yola çıkar.
Derin, annesiyle birlikte büyümüştür. Babası yıllar önce onları bırakıp gitmiştir. Yıllar geçsede babasından hiçbir haber alamamışlardır.
Şehnaz evin kapısını çalar. Kapıyı evin çalışanı açar. Şehnaz, "Derin bem geldim!"
Derin, "Hoşgeldin canım arkadaşım geç içeri."
Şehnaz, "Firdevs teyze nerede? Onunda bir halini hatrını soralım değil mi ama."
Firdevs, "Hoşgeldin Şehnazcığım. Nasılsın?"
"Çok iyiyim Firdevs teyzeciğim hiç bu kadar iyi hissetmemiştim kendimi bikiyorsun bugün sınav sonuçları açıklanacak."
Firdevs, "Biliyorum canım benim Derin'de bugün çok heyecanlı ama ben eminim ikinizde istediğuniz bir üniversiteyi kazanmışsınızdır."
Şehnaz, "İnşallah."
Derin gülünç bir tavırla, "Ooo bensiz iyi sohbet ediyorsunuz. Oldu olacak ben aradan çekileyim." Bunu duyan Şehnaz, "Tamam canım unutmadık seni de. Hadi hazırlan da çıkalım bir an evvel."
Firdevs, "Kızlar nereye?"
Şehnaz, "Derin'le biraz dışarı çıkacağız Firdevs teyzeciğim. Oradan da bize geçeriz. Akşam sizde bize gelin. Hatta bugün bizde kalın olmaz mı?"
"Olur tabiki Şehnazcığım neden olmasın."
"Peki o zaman akşam evimizde görmek isterim sizi," der ve Derin'i de alarak arabayla dolaşmaya çıkarlar.