Multide Hira ve Mert
MİRAY YAVUZ :
Herzamanki gibi lanet alarmım çaldı. Sakarlık üstüne sakarlık kafamı komidine çarparak ayağa kalktım ama ayağım kayarak yere düştüm annem yerleri silmiş. Dünkü okul maçımız güzel geçmişti ayağım bazen ağrıyıp beni zorlasa da, yenmiştik herzamanki gibi. Banyoya ilerlerken kardeşim önüme geçerek "abla" "ne var be velet?" "Kahvaltıya geleymişsin" "tamam git sen ben geliom." Banyoda rutin işlerimi bitirip odama geri gittim. Telefonumu şarzdan çıkartıp en sevdiğim şarkılardan birini açtım →mirror← son ses açıp hazırlandım herzamanki gibi lakosumu pileli siyah eteğimin içine geçirdim saçlarımı dağıtıp odadan çıktım. Mutfağa geldiğim de herkez sakince kahvaltısını yapıyor du herzaman ki gibi, benim oturduğum yerin birinin oturduğunu fark ettim ve yine Mertdi hiç şaşırmadım her kahvaltıya geldiğinde hep benim yerime otururdu. "Kalk yerimden" gözlerini devirip bana baktı tip tip "başka yere otur" dedi, çok sinirlendim hemen yanına bi sandalye çektim ve küfür mırıldandım huylu huyundan vazgeçmezdi bende sabah sabah Mertden uğraşamazdım. "Okula beraber gidicez" diyen anneme baktım tabiki de üç buçuk attım söylediği andan itibaren, kesin birşey olmuştu yoksa annem hiç gitmezdi Merte alttan ayağımla vurdum omuz silkip tip tip baktım kaş göz işareti yaptım hemen anladı tabiki de ultra yakışıklı kimin kuzeni valideme dönerek "ben bırakırım teyzem" dedi. Annem domatesi ağzına götürürken "iyi bakalım sen bırak" dedi benimde sevinçten gözlerim parladı. Abim hemen olaya atıldı gıcık "nolduki aney sen bırakmak istedin?" Diye sorunca ona ölümcül bakışlarımı attım. Annem abime dönerek "yok birşey canım istedi" dediği anda lafa atıldım "sanane be mal" dedim annem ters ters bakarak "düzgün konuş kız abinle" omuz silkip kalktım ve ayakkabılarımı giymek için kapıya doğru yöneldim. O sırada babam "kızım paran varmı?" Diye sorunca gözlerim açıldı ve hemen düzgün ve net bir şekilde "20 tlm var babacığım" dedim biliyorum yetmezdi o para bana, bunu babam da biliyor "al o zaman şu 50 tlyi 2gün idare et tamammı?" "Sağol babiş" dedim ve Mertle merdivenlerden inmeye başladık arabası kırmızı renkti ve baya ilgi çekiyordu ben olsam siyah renk alırdım tabikide ama Mert kırmızı renge düşkün olduğundan kırmızı almıştı. "Mert" "hı?" "Hira ve Eylül de gelcek onları parktan alcaz ona göre" dediğim anda gözleri açıldı "H-hirada mı geliyor?" Deyince tabiki şaşırmadım "evet canım hoşuna mı gitti? Bu arada sağol camışım" . "Ne demek kuzen herzaman" dediğinde parkın önüne gelmiştik önde oturuyordum hemen kapıyı açıp arkaya bindim ve Hirayı öne itip kapımı kapattım. "Siz ne kadar da yakıştınız böyle" diyen Eylüle baktım ona katılarak "bence de bence de" dediğimde Mert gözlerini devirip bize tip tip baktı 'ne bakıyon' bakışları attım "MiraYYY" dedi Y'yi bastıra bastıra "yav he he" diyerek son ses müzik açıp yola devam ettik. Yol boyunca şarkıyı söyledik bağırarak Hira gözünü Mertden hiç ayırmadı yol boyunca ama ara sıra bakınca Mert geri yüzünü hızlı bir şekilde çeviriyordu. Bunları ayarlamamız lazım. Okulun otoparkına gelince hepimiz indik. Bir de ne görelim Melih bize doğru geliyor "Mert biraz konuşalım mı?" "Tamam kızlar siz gidin ben geliyorum" ne konuşacaklar acaba kavga etseler bari. Sınıfa doğru ilerledik....
Merhaba arkadaşlar bu sefer multiye foto koydum yorumlarınızı ve oylarınızı esirgemeyin emeğe saygı