Arkamı bir saniliyeliğine döndüm. Dahası ise babamın ismimi adeta haykırışla söylemesi. Ve bir çarpma sesi hala arkamı dönüktüm. Herşey o kadar çabuk gerçekleştiki idrak edemiyordum. Önüme dönmeye cesaretim yoktu. Sadece çok kısık bir ses ile sanki ölüyormuşum gibi "babacım"dedim. Gerçeği tahmin ediyor fakat bunu kabullenmeye cesaret edemiyordum. Donmuş bir şekilde öylece kaldım . Kötü birşey olduğunu biliyordum çünkü babam asla ismimi ferhat efer gibi söylemezdi. Yada son kez söyler gibi. Sanki beni son kez görmek için bağırmıştı.
Ve annemin çığlığı ile gözümde biriken yaşlardan iri bir damla döküldü. Daha ne olduğunu bilmiyordum ama kalbim parçalanmış , vücudumdaki kan akışı durmuş gibiydi. Korkuyla, ve bir okadar da üzüntüyle arkamı döndüm. Ve belkide hayatımda en çok istediğim şey olarak babamı orada bana gülerken görmek istiyordum .
Fakat incir ağacı ve gökyüzünden başka birşey görmedim. Farkında değildim gözlerimden iri iri yaşların döküldüğünün. Ve tekrar tekrar annemin çığlıklar atması abimin ağlayarak bağırmasını duyuyordum. Bütün vücudum sarsılıyormuş gibi titriyordu.
Aşağıya bakamıyor babama nerde olduğunu bağırarak söylemek isyordum. Bir ihtimal benimle oyun oynadığını düşündüm.
Birileri beni oraya çivilmiş gibi ne ileri ne geri gidiyor orada öylece "babacığım" diye tekrar edip ağlıyordum . Bir an koşup kocaman sarılarak "Bak ben burdayım " demesi için herşeyimi verirdim. Ayak sesleri duydum gittikçe sesi yakınlaşıyordu. Ve nefes nefese yanımda durdu. Arkamı döndüm ve abimin geldiğini gördüm.
Gözlerine baktım. Üzüntü, yorgunluk, serzeliş,yıkıntı, endişe duyguları akıtıyordu adeta gözlerinden. Yüzüme yapmacık bir gülümseme koydum ve " Abi babam nerde , benimle oyun mu oynuyor?" dedim. Abim hızla yanıma gelip bana sarıldı ve bir hıçkırık çıktı dudaklarından. Onu hafifçe ittim ve " Nereye saklandığını biliyor musun?"dedim. Kabullenememek... Bu anı betimleyebilecek en doğru kelime . Kabullenemiyorum , düşünemiyor, inanamıyordum. Yıkılan içimdeki düşüncelere yeter der gibi çalan ambulans sireni ile artık birşeylerin eskisi gibi olmayacağı açıkça ortadaydı. Annemin çığlıklarına eklenen sirenler beni benden alıp yerin dibine sokuyordu. Bir abime bir gelen ambulansa bakıyordum. Bir tepki ,bir sözcük, bir işaret herhangi birşey bekliyordum . Ama ne işaret ne tepki nede bir açıklama, sadece siren sesi . Bu ses herşeyi açıklamaya yetiyor gibi görünmüyordu. Ve abim diz çökerek yüzümü iki elinin arasına aldı. "Güneş sen babam gibi güçlü bir kızsın değil mi?" Başımı evet şeklinde salladım fakat bu güç babam olduğu sürece var olacaktı. "Şimdi sana bir gerçek söyleyeceğim ve sende güçlü olacaksın . Sana söz veriyorum ölene kadar yanında olacağım. Her düştüğünde kaldıracağım,ağladığında gözlerindeki yaşı sileceğim. Ama aynı şekilde güçlü durmaya devam edeceksin. Tamam mı? "Küçük bir kızdım ,küçük olmama rağmen güçlü çabuk kendimi bırakmayan bir kızdım . Evet kızdım ama ben babamın kızıydım. Onsuz olmaz, olamazdı. Nefes alamaz , yaşayamazdım.Ve abime tekrardan başımı salladım ." Güneş , canım kardeşim ... Artık babamız yanımızda olmayacak." Her kelimede canından can gidiyor. Her kelimde duraklıyordu. Söylediğini idrak edemiyor , anlayamıyordum. Ne demek oluyor babamız olmayacak?. Resmen bana nefessiz kalacak , yaşamayacaksın diyordu. Abim beklenti ile bana bakıyor olumlu bir tepki söz bekliyordu. Birden ambulans tekrar o ölümü hatırlatan sirenlerini çalıyor aynı zamanda uzaklaşıyor. Abime döndüm ve"Hadi abi babamı takip edelim, ona bizi bırakmamasını söyleyelim. O beni kırmaz hem.? Dedim ve elinden tutup çekiştirmeye başladım. Abim beni durdurup" Güneş'im babamız öldü.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözde İntikam
Teen FictionHerşey iki dostun kavga etmesiyle başladı. Ortaya çıkan intikam duygusu aslında belrisiz bir aşkın başlangıcıydı. Kim bilebilirdi ki Ayaz'ın ebedi kışına doğacak Güneş'in intikam sebebi olduğunu. Aslında ikisi birbirlerinin tam tersi idiler. Güne...