Samimiyet, içtenlik yüklü sohbetlerle süslenen; köşe bucak soğuk iken kalpleri ısıtan kahkahalarla dolu evler...
Bu evlere eski sıfatını takmak onlara olduğundan daha çok bizlere en büyük hakaret olmalı! O sıcaklığın büyüsünü yüreğinde hissedip, komşu çocuklarıyla dedesinin tahtadan yaptığı arabayı süremeyen; anneannesinin kumaş parçalarından yaptığı bebekleri uyutamayan; korkmadan sokakta dolaşıp, Ayşe Bacı'da öğle yemeği olarak ev yapımı salçanın tadına bakmaktan nasibini alamayan yeni nesilden, hoşgörü ve birlik bekliyoruz...
Kerpiçten ahşaba kadar birçok yapı denenmiş eskilerde. Şimdi ise kilidini beynimize vurup çektiğimiz çelik kapılar ardındaki, genelde üç-dört odalı, kalorifer bağlantıp sıcak diye adlandırdığımız, bomboş ve yürekleri donduran ev adı altındaki servet hırsızların da oturmaktayız...
