Akciğerlerimizi söküp atmak böyle kolay olmamalıdır. Bu İnsanlığın en büyük kaybıdır.
Ne yazık ki huzur ve yaşam veren tabiat harikalarının canını yakan beton kaplı ormanlarımızın yanı sıra, betondan daha sert yüreklerimiz vardır.
Dünyamızın akciğerleri olan ağaçlarımızı katlederken, aslında insanlık tarihi boyunca işlenilen en büyük cinayetlerden birini istediğimizi farkına varmalıyız. Ağaçlar akciğerlerimizin dostu olduğu kadar birçok yönde yarara da ev sahipliği yapar. Doğa döngüsü için gerekli organizmalara yaşam alanı sunarken, endüstriyel kaynak olarak da kullanılır. Bunların yanı sıra toprak kayması ve su baskınları gibi afetlerin zararlarını en aza indirmede kalkan görevi görür.
Ağaçlarımızın önemini farkına varmasak dünyamız çölleşmeye mahkum kalacaktır. Küçükken çizdiğimiz elma dolu ağaçların yerini, çocuklarımızın resimlerinde beton kaplı çiçeklerin almasını istediğimizi pek sanmıyorum. Oksijenimize sahip çıkmak için önce kendimizden başlayıp herkesi bilinçlendirmeliyiz.
Birisine yemek verirsen bir kez doyar; asıl ona yemek yapmayı öğret ki ömür boyunca doysun. Yani bu sözle tek kişi dünyayı değiştiremez, herkese öğretmeli ve herkesi bilinçlendirip ömür boyu ondan yarar sağlamamızı anlatmak istemekteyim.
Ağacı kutsal sayan eski türklerimizden örnek alarak toprağımızla fidanlarımızı buluşturabilir ve gelecek için büyük bir adım atabiliriz.