░ Bölüm 1- "Zehir Karası" ▓

156 9 7
                                    

Bir Opera Çığlığı & Bölüm 1 - "Zehir Karası"

Resim, Y.K.

Bölüm şarkısı: Lana Del Rey - Born to die.

-

Ayağındaki yüksek topuklu ayakkabılarının tıkırtıları sesiz ve tenha sokağı doldururken kısık sesle bir şarkı mırıldanmaya başladı. Gecenin bir saatinde insanları uyandırmamayı umuyordu fakat ilerideki turuncu tuğlalı apartmanın yanan beyaz ışığı kendine küfretmesini sağlamıştı çoktan. Adımlarını hızlandırdı biraz daha, yetişeceği bir yer varmış gibi.  

Adımları ve adım sesleri arttıkça sesi de yükseliyordu. "Gel ve benimle vahşi tarafta konuş," diye mırıldandı şarkının melodisine uygun. "Yağan yağmurda seni sertçe öpmeme izin ver..." Karşısına çıkan engebeli yolu kısa sürede geçip sokaktan çıktı ellerini siyah şişme montunun ceplerine yerleştirdi. "Sen çılgın kızlar gibisin..." Topuklu botlarını yere vurarak ilerledi ve ona yaklaştı. Adam onu görünce sigarasını yere attı ve sırıttı. Kız da ona karşılık olarak gülümsediğinde elini beline yerleştirip kendine çekti. "Parfüm kokuna bayıldım." Kız, bu iltifat karşısında sol elini sağ el bileğine koydu ve utangaç bir bakış attı etrafa. Adam hızlı bir hareketle kızı arabanın kaputuna yasladı, kız tiz bir çığlık attı. 

Bu, operanın ilk çığlığı değildi, son da değildi. 

"Sakin ol, küçük hanım," dedi adam, ardından kendini biraz daha kıza yaklaştırdı. "Senin için deliriyorum," diye fısıldadı kızın kulağına. Kız irkildi ve adamı itti. Adam ona şaşkınlık içerisinde bakarken kaputta yaslandığı yerden ayrıldı ve adama yaklaştı. Elleri adamın yakasına tutunurken adamın şaşkınlığı gitmiş yerine arzu yüklü bakışlar gelmişti. Kız, adamın hiç ummadığı bir anda adamın dizine vurdu ve adam çamurlu zemini boyladı. 

Kız, belinden altın renk susturucusu olan silahını çıkarırken adamın gözleri iri iri açılmıştı. Silahın korumasını çekti ve kafasındaki şapkayı iyice örttü. 

Son kelimelerini seç...

Bu son sefer.

 Ve tetiği çekti. Adamın başından akan kanlar kızın beyaz tenine sıçrarken kız, sakince fısıldadı ve ardında arkasını dönüp orayı terk etti.

"Çünkü sen ve ben, ölmek için doğduk."

Adam ölü bulunduğundan bu yana kızdan hiçbir iz yoktu ve o gece ışığı yanan evin sahibi kayıptı. Ne büyük bir tesadüftü. 

En büyük tesadüf ise ev sahibinin, Yaman Kunt'un arkadaşı olmasıydı. 

☼☼☼☼☼☼☼☼

BİR HAFTA SONRA

"Gamze," diye bağırdı Şebnem balkondan. "İnanamıyorum. İnanamıyorum! Geri döndüler!" Şebem'in bağırmalarıyla güne başladı Gamze. Kafasının bile görünmediği yatakta doğrulurken ayrıca saçlarını da düzeltiyordu. "Ne var amına koyayım ya, ne cırlıyorsun sabah sabah?" diye bağırdı Gamze. Ve ayağa kalktı, ayakları yere bastığı an topukları pembeleşmişti. 

Yerdeki büyük ajandaya ayağı takılsa da sendeleyerek lavaboya ulaştı. Ellerini lavabo tezgahının iki yanına uzatıp aynaya eğildi ve yüzünü izledi. Birbirine girmiş kahverengi saçları, şişmiş dudakları, kırmızı göz altlarıyla uyuşturucu bağımlıları gibiydi. Acaba kulandım mı? diye düşündü, ardından kıkırdadı. Kullansam bilirdim.

Bir Opera Çığlığı #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin