Bir Opera Çığlığı #ilmelistan

░ Bölüm 4 - "Nefret Edilesi" ▓

Bir Opera Çığlığı & Bölüm 4- "Nefret Edilesi"

Resim, Yaman Kunt.

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - Young and Beautiful. 

-

"Ünlü iş adamı Yaman Kunt'un en yakın arkadaşı Sarp Demir üç haftadır kayıp. Komşuları Sarp'ı en son, Murat Hancı'nın onların sokağında öldürüldüğü gece görmüş. Polisler, Murat Hancı'yı öldüren kişiyle Sarp'ı kaçıran veyahut öldüren kişinin aynı olduğundan şüpheleniyor. Umarım hâlâ tek parçasındır Sarp." 

Opera sinirle televizyonu kapattı, yeni kurbanına kısa bir bakış attıktan sonra deri koltuğun üzerindeki telefonunu aldı. Fakat kötü bir durum vardı ki, telefon şifreliydi. Dişlerini sıkıca birbirine bastırıp, "Baran," diye seslendi. "Şifren ne bebeğim?"

Baran başını hazırladığı kadehlerden kaldırdı. "Ne şifresi?" diye sorarken gözü Opera'nın eline kaydı. Telefonunu onun elinde görmek canını fazlasıyla sıkmış ayrıca Baran'ı sinirlendirmişti. Hızlı adımlarla Opera'nın uzandığı koltuğa gidip telefonu elinden aldı. "Telefonumu alabileceğini söylemedim sana."

"İzin aldığımı hatırlamıyorum," derken kaşları çatılmış, gözleri kısılmıştı Opera'nın. "Bir şey mi saklıyorsun?"

"Seni ilgilendirmiyor, işine bak," diye homurdandı Baran. Opera sinirle ayağa kalkarak Baran'ın kolunu tuttu. "İşim sensin! Bekle, neden buradayım ben? Kullanacağın bir oyuncak mıyım ben senin?"

Baran kolunu kurtarmak için silkelerken Opera'yı koltuğa itmişti. "Benimle doğru konuş," derken dişlerini sıktığı oldukça belliydi. "Mahvederim seni." Opera üstüne eğilen Baran'a, beş parmağının belli olacağı bir tokat attı.

Tenin tene çarpma sesi evde yankılanırken Baran gözlerini kocaman açtı. Sinirden boynunda damarlar belli olmuştu ve yüzü kıpkırmızıydı. Karşılık olarak Opera'ya ağır eliyle tokat attığında Opera dengesini yitirip yere düşmüştü. Yanağındaki sızlama çoğalırken gözünden peş peşe üç damla yaş aktı. Baran ne yaptığına şaşkınca bakarken Opera bacaklarını kendine çekip ellerini bacaklarına doladı. 

"Elif..."

"Siktir git!" diye bağırdı, Baran gözlerini yumup arkasını döndü ve yeniden mutfağa döndü. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında Baran dayanamayıp yanına oturdu. "Sevgilim..."

"Böyle mi olacak? Evlensek mesela..." Gözyaşlarını sildi. "Beni hâlâ seveceğin zaman artık genç ve güzel olamam," diye mırıldandı melodik bir sesle. Baran ona şaşkınca bakarken devam etti, "Beni hâlâ seveceğin zaman acı çeken ruhumdan başka bir şeyim olmayacak..." Yavaşça ayağa kalktı ve arkasını döndü. Baran tek ayağını kendine çekip, diğer ayağını uzatmış şekilde onu izlerken ne yapacağını çözmeye çalışıyordu. "Biliyorum seveceksin," diye mırıldanırken hırkasının büyük gizli cebinden silahı çıkardı. "Biliyorum seveceksin," diye tekrarlarken önüne döndü ve silahı Baran'a doğrulttu. "Seveceğini biliyorum! Ama beni kimse üzemez Baran, o elini kırarım."

"Ne, ne yapıyorsun?" diye soran Baran ayağa kalkmış, Opera'yı durdurmaya çalışıyordu. "Yapma sevgilim..."

"Sana konuşma hakkı tanımadım!" Her kelimesinde yüksekliği artan sesine karıştı Baran'ın acı inlemesi. Opera ikinci kez Baran'ın kalbine sıkarken gözünden bir damla yaş süzüldü. "Bana vurduğun o elini götüne sokarım."

"Ben hâlâ seveceğin zaman artık güzel olamam," diye mırıldandı ve kalıntıları temizledi. "Sen de hâlâ seveceğin zaman yaşıyor olamazsın."