░ Bölüm 6 - "Şok Edici" ▓

50 2 10
                                    

Bir Opera Çığlığı & Bölüm 6- "Şok Edici''

Resim, G.Ü.

Bölüm Şarkısı: Lana Del Rey - Lust For Life ft. The Weeknd

-

'Hollywood tabelasının H'sine tırman, evet
Bu çalınan anlarda
Dünya benim
Burada kimse yok
Sadece biz, birlikte
Beni sıcak tutuyorsun
Sanki daima temmuzmuş gibi  

Çünkü biz kendi kaderlerimizin efendileriyiz 
Biz kendi ruhlarımızın kaptanlarıyız 
Uzaklaşmamızın bir yolu yok 
Çünkü oğlum biz altınız, oğlum biz altınız 

Ve ben şöyleydim...   

Çıkar, çıkar
Bütün kıyafetlerini çıkar
Çıkar, çıkar
Bütün kıyafetlerini çıkar
Çıkar, çıkar
Bütün kıyafetlerini çıkar
Derler ki, sadece iyiler genç ölür
Bu doğru değil
Çünkü biz çok eğleniyoruz
Bu gece çok eğleniyoruz, evet   

Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Ve bir hayat arzusu, ve bir hayat arzusu
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor
Bizi hayatta tutuyor, bizi hayatta tutuyor' 

O günün üzerinden günler geçmesine rağmen Opera hâlâ büyük bir korkuyla evinden çıkmıyordu. Yusuf ve karısı Yelda, birkaç kez eve uğramıştı; ancak fazla kalamadan Opera onları kibarca(!) kovmuştu. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı, bunu kolay atlatabileceğinden emin değildi. 

Ölesiye korktuğu herif aslında öz annesinin katiliydi. Bu gerçek öyle beklenmedikti ki bir fırtınada uçan kağıt misali oradan oraya savrulmuştu. Bunu henüz kimseye anlatmamıştı - kimseden kastı Yusuf'tu aslında. Daha gerçeği kendisi sindirememişti, nasıl bir anda Yusuf'a söylerdi ki?

Hırçın bir sel olmuşcasına yaşlı gözlerini saklamadan karşısındaki beyaz duvara baktı. Ne yapacaktı? Yusuf son kişinin Giray olduğunu söylemişti, Giray'ı öldürüp kalbindeki acıyı hafifletmeliydi. Fakat... Fakat Giray'ı öldürmek o kadar kolay değildi, diğerlerinin aksine.

Bir plan yapıp o herifi öldürmeliydi. Yoksa her şey tekrar boka saracaktı. Oturduğu mavi koltuktan hızla kalkıp televizyon ünitesinin üstündeki telefonunu aldı ve Yusuf'un üzerine tıkladı. 

Telefon üç saniye kadar çaldı, sonundaysa Yusuf'un boğuk sesini duydu. "Efendim, Es... Opera?"

Gerçek ismini söyleyecek olması kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Kafası ne kadar doluydu ki, az kalsın gerçek ismini söyleyecekti? "Yusuf, kendinde misin?"

"Kendimdeyim, ne oldu? Anlat bana."

"Neyi anlatayım?" diye sorarken tedirgindi Opera. Sonuçta ona hiçbir şeyden bahsetmemişti, şimdi anlat bana derken kendinden oldukça emindi. Ya her şeyden haberi vardı ya da bir şeyler olduğunu sezmişti sadece.

"Günlerdir evinden çıkmıyorsun, Opera. Sence neyi anlatmalısın? Benden bir şeyler saklamanı istemiyorum, evet, ama bu senin sakladığın gerçeğini değiştirmiyor ne yazık ki. Bu zamana kadar sana zaman verdim, düşünmen ve taşları yerine oturtman için. Ancak benim de bir insan olduğumu ve sabrımın her an tükeneceğini bilmelisin. O yüzden... Şimdi anlatır mısın, eve mi geleyim?"

Bir Opera Çığlığı #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin