2

821 13 0
                                    

     Nihayet saat 10 a dogru,cok uzaklardan,nasil bi radyonun sesi kulagin duyabilecegi en düşük düzeyde acilirsa,ancak o kadar duyabilecek bir ses tonunda,devrimci marslar duymaya basladi hazirlar.
     Giderek sesler yakinlasti,gurlesti,netlesti;sozcukleri bile acik ve kesin olarak secebiliyoruz artik...Beklenenlerin geldiginden hic kimsenin suphesi yok;suphe,yalnizca durusma salonuna nasil gireceklerinde.
     Girisi anlatamam,boyle bir olayi anlatmakta,duygusal bir kisi olmamak icin ne kadar caba harcasam,ictenlikle belirtmek isterim ki,gercekten anlatamam.
     Biraz once asagida bir gürültü kiyamet koptu;belli ki iyice bir arbede var.Sonrdan ogrendigimize gore;sikiyonetimin otomatik silahlı gorevlileri tarafından,her birinin sag eli digerinin sol eline,bosta kalan sağ ve sol eller de iki ayri komando askerine kelepcelenen ve boylece ikiser ikiser askeri ambulanslara konulan Deniz,Yusuf,Huseyin ve arkadaslari,ambulanslardan inip yukari cikarlarken,elleriyle kollari zincirli ve kelepceli durumda,"vatan kahramanlari"tarafindan dipciklenip",susmalari buyrulmus.iste demin sözünü ettigim,gürültü,patirti ve kiyamet bu yuzden kopmus...
     Tutuklunun mahkemeye "bagimsiz"olarak alinmasi yasa hükmündedir. Biz avukatlar,salonun giris kapisina gore sag dipte oldugumuzdan,kelepcelerin çözülmesini goremedik.Fakat anahtar seslerinden bunu anliyor ve ayrica yasa hükmünü bilmemiz yardimiyla,kesinlikle seziyorduk.
     Gepgenc,hayatlarinin baharinda,pervasiz;bizleri heyecandan,mahkemeyi teskil edenleri ne yapacaklarını bilememekten karmakarisik bir havada girdiler içeriye. Su durulunca askeri yargilama usulune göre mahkemeye guvenleri olup olmadigi soruldu.Burada bir parantez acmak istiyorum:
     Savunma yontemine uygun oldugu sanildigindan,benimde dahil olduğum avukatlarca,anayasa ya aykırılığı ne kadar acik bile olsa,saniklarin mahkemeye karsi,pesinen ters bi tutum almamalari istenmisti.
     Durusma yargici soruyordu:
"Mahkemeye itimadiniz var mi?"
     Cemil oglu 1947 dogumlu Erzurum Ilica Mahallesi Oznu köyü nufusuna kayitli,Hukuk Fakultesi son sinif ogrencisi Deniz Gezmiş:
     "Mahkemeye asla guvenim yoktur.Mahkeme diye boyle bir yerde bulunmaktan utanç duyuyorum"
Durusma yargici soruyordu:
     "Mahkemeye itimadiniz var mi?"
     Besir oglu 1947 dogumlu,Yozgat ili Cekrek ilcesi,kussaray koyu nufusuna kayitli,Ankara odtu fizik Bölümü 2.sinif ogrencisi Yusuf  Aslan:
"Mahkemeye guvenim yoktur"
     Durusma yargici soruyordu;
"Mahkemeye itimadiniz var mi?"
Hidir oglu 1949 dogumlu Kayseri Sarız ilcesi,bahceli mahallesi nufusuna kayitli,odtuden ayrilma Huseyin Inan:
     "Mahkemeye guvenim yoktur.Sikiyonetim mahkemelerini yargi organi olarak kabul etmiyorum"
    Ve Huseyin sorgusunda mahkeme ve dava konusunda ki dusuncelerini aciklamaya devam ediyor
     "...Elli yılın bütün hesabını yirmi gencten soruyorlar. Bununla da kalmayarak,daha ileri gidiyorlar,üç ayda esi görülmemiş zamlarin,vergilerin,hayat pahaliginin,ve reformlari engelleyen parti ve bakanlarin üstüne örtü cekilerek,dikkatler bizim uzerimize toplanip,biz,bu yirmi genc topun agzina suruluyoruz.iddianameyi okuduğum zaman,cezanin suça değil,suçun cezaya uydurulmaya calisildigini gördüm. Cezamizi,biraz önce bahsettigim pazarlık tayin edecektir.Boyle bir pazarligin bize reva göreceği cezayi bağımsız yargı organlarindan cikarmak zor oldugu icin Sıkıyönetim Mahkemesine cikariliyoruz.
     Hakli olarak belirtiyorum;iddia makamini muhattap almiyorum ve mahkemeyi bagimsiz yargi organi olarak kabul etmiyorum.Karanlik gunler yasadigimiz Erim iktidari doneminde sozlerimizin halktan gizlenecegini biliyorum.Fakat,hurriyetlerimizin alindigi bu ortamda,konusma firsati bulmak daha önemlidir. Cezamizin baska organlar tarafindan verilecegini de çok iyi biliyorum.
     Cumhuriyet tarihinde ilk defa yirmi genc idam talebiyle yargilaniyor.
     ...Erim iktidari üç aylik politikasiyla,sanayiciler ve büyük tüccarlar haric,Turkiye halkini acligin ve sefaletin esigine getirmistir.Bu tehlikeli uygulamayi örtbas etmek icin yirmi genci topun agzina sürmek yetmeyecektir.
     Tarih,asil suclulari affetmeyecektir
     Asil suclular kurtulsa dahi,onlari koruyanlar tarih önünde er gec hesap vereceklerdir.
     Bu mahkemenin sonucu adli bir skandal olabilir. Fakat,mahkemenin sonucu ne olursa olsun dediklerimiz gerceklesecektir!

     ...Ta ki vatani Amerikaya satanlarin ve gericilerin sonu gelene kadar,bu kavga biz olmasak da devam edecektir!
     Yurtsever analar var oldukca devam edecektir!Kisaca;analarin rahmine el atilamayacagina gore ,mutlaka devam edecek ve basarilacaktir!"
     Bu gerilim içinde baslayan durusmalar,sonuna dek ayni gerilimde sürdü. Hem de ölümün esiginde,geri bakmadan durabilmenin duyarligiyla...

Dar Ağacında Üç Fidan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin