BÖLÜM-1- "Deniz Bey"

188 42 17
                                    

Evet arkadaşlar ilk önce sizlere kendimizi tanıtalım istedik. Biz iki kişiyiz anladığınız üzere belki tanıyanız vardır. Ben Naz184 ve Ebru_2644. Bu kitabı çok severek yazıyoruz. Tabikide hatalarımız var ama zamanla düzeleceğini düşünüyorum. Ve sizinde buna anlayış
göstereceğinizi düşünüyorum. Umuyoruzki hoşunuza gidicek. O zaman fazla uzatmadan ilk bölüme başlayalım iyi okumalar ^_^

Deniz Aras

Uçak gökyüzünde yavaşça havalanmaya başlamıştı. Belkide uzun zamandır en rahat hissetiğim yerdi burası. Evet ben Deniz Aras , Aras holdinglerinin ve oteller zincirinin tek ve lanetli varisi. Lanetli çünkü eğer Deniz Aras'sanız siz sadece holding iyiliği için doğmuş ve o holdingin iyiliği için şeçinlen ve düzenlenen kadere mahkumsunuzdur. Aslında her zaman böyle düşünmezdi çocukken ki sadece 9 yaşına kadar çocuk kalabilmiştim Annem vardı. Hani o cennetten bizim için gönderilmiş varlık. Hani o sarılınca bütün acıları yok eden varlık. Sizi herşeyden koruyan karşılıksız seven. İşte o "Anne" vardı ama yinede bir eksiklik yokmuydu sizcede bu tabloda. Evet baba denen şey yoktu. Tabi annem varken. Donmuş kalbi biraz daha ısınırdı ama annem öldükten sonra iyice taşlaştı fakat herşey onun yüzqnden değil miydi? benden daha 9 yaşındaki bir çocuktan kalbini ısıtan gece sarılarak uyuduğu annesini alması çok zalimce değil miydi? O adam anneminde hayatını belirliyordu. giyeceği kıyafetten konuşacağı insana kadar hepsini. Annemde dayanamamıştı artık hastalanmıştı. O yollarına güller saçtığım kalbimi sevgisiyle yakan varlık yorulmuştu yaşamaktan ama benim için biraz daha dayanamaz mıydı ki? neden böyle söylediğimin farkındayım ben o çocukluk yıllarına dönmek istiyorum. Annemin sımsıcacık kollarına fakat hayat hayyallerle yürümez yaşayarak öğrendim. Annemin o hayat dolu bakışlarındaki Annem öldükten sonra babamın o soğuk buz gibi kalbi adeta taşlaşmıştı. Tabikide tek değişen o değildi benimde ısınacak kimseyi bulamadığı için donmuş bir kalbim vardı ama böyle daha iyiydi. Babamı yenmek için beni güçlü kılıyordu. Yanlız ve güçlü. Çünkü ben annem gibi olmayacaktım.
Babamın çizdiği hayatta 8 yıl yaşamıştım. Annemin öldükten 3 ay sonra beni Paris'e göndermişti. Neden mi çünkü şirketin iyiliği için benim ortadan kaybolmam gerekiyordu. bunu ileride anlicaksınız...

Tam 6 saatlik yolculuğun ardından uçak inmişti. Havaalnının çıkışına ilerledim ve beni bekleyen arabaya bindim. Beni otele götürecekti. Bir kaç gün burada geçirecektim ardından babamın yanına gidicektim.

Araba yolculuğumda bitince. Rahat bir nefes aldım ve otele girdim. Resepsiyona ilerledim ve bana müdürü çağırmasını söyledim. Burası babamın
otellerinden biriydi. O yüzden müdür geleceğimi biliyordu. Odamı onun göstermesi gerekirdi sonuçta ben Deniz Aras'ım. herşeyin en iyisine layığım.

Bir kaç dakika sonra bir adam geldi yaka kartında adı yazıyordu Salih Yancı. Yamcı soyadı komiğime gitmişti. adamda tam bir yalaka tipi vardı.

"Beni çağırmışsınız bir sıkıntı mı vardı ?"

" Odamı göstermeniz için çağırdım."

Adam bana öldürücü bir bakış attı. Ve bir dakika o kendine ne zannediyorda bana öyle bakmaya cüret ediyor.

"Resepsiyondaki kişler size yardımcı olablirdi."

"Ben sizin olmanızı istedim." Bana tip tip bakmanın ardından derin bir nefes aldı.

"Adınız nedir? "

"Denis Aras" sesim oldukça özgüvenle çıkmıştı. Adam bana tuhaf bir bakış attıktan sonra yakındaki bir masadan belge aldı. İçine baktıktan sonra bana oldukça aşağılıyıcı bakış attı.

"Sen aşçı olan Deniz Araz mısın ? Sen ne cüretle beni ayağına çağırırsın. Senin gibi birini nasıl işe aldılar?" Ağzım açık adama bakmamak için savaş yaparken kendime gelmeye çalıştım. Benimle böyle konuşması canımı sıkmıştı.

Donmuş Kalbimi Isıtır Mısın??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin