Bölüm 2: "Başlasın!"

3 0 0
                                    

Resim: Lila

Annemle havaalanına varmıştık. Beni yolcu ettikten sonra kendisi eve gidecekti. Uçağa bindim. Tam 24 saat yolculuk yapacaktım ve bu pek hoş gelmiyordu. Neyse ki uçak yemekleri bayılacak derecede lezzetli oluyor!

Thomas'tan çok Lila için heyecanlıyım. Lila kumral saçlı, koyu bal rengi gözlü çok güzel bir kız. Lila İzmir'de yaşıyor. Bu tatil için Antalya'ya koya ya da köye gelecek. Bizim köyümüz çok güzel bakımlı evlerin bulunduğu, çok hoş bir tatil mekanı aslında. Kocaman yemyeşil bir koy üstüne kurulu. Yakınında bir alışveriş merkezi, güzel mekanlar var. Tam köy olmadığını daha önce söylemiş miydim?

Uçağın verdiği sıcacık poğaçayı yemeye başladım. Daha sonra kitap okudum. Böyle böyle vakit geçmeye başladı. Zaten telefonumda yüklü olan müzikleri dinliyor,filmleri izliyor, kitap üstüne kitap bitiriyordum. Denemelerimi yazıyor, fotoğraflarımı inceliyordum. Vakit gerçekten hızlı ve eğlenceli geçiyordu.

Antalya'ya vardığımda uçaktan indim. İnsanın kanı çekiyor ya! Bu ülkeyi, özellikle de bu şehri çok seviyorum! Önümdeki amcaya kimliğimi verdiğimde bana ilginç bir şekilde baktı:

"İki adın var galiba. Teresa ve Lara? Değişik olmalı. İyi tatiller Teresa!"

İşin ilginç yanı bunları bana İngilizce söylemişti. Galiba Lara hafif yabancıya kaçtığı için beni tam İngiliz sanmıştı.

"Türkçe biliyorum. Aslında Türküm."

"Öyle mi? Her neyse, iyi tatiller Teresa. Sana iyi günler dilerim."

"Teşekkür ederim, efendim."

Daha sonra Mira Teyze'yi gördüm. Mira Teyze'nin kurabiyelerine bayılırım!

"Teresa?"

"Mira Teyze!"

Koşarak Mira Teyze'ye sarıldım. Onu, onları çok özlemişim.

"Lila nerede?"

"Aa, insaf! İnsan önce bir Thomas'ı sorar, senin öz be öz kuzenin o, Lila ise sadece onun arkadaşı. Gerçi bu aralar pek anlaşamıyorlar ama neyse!"

Tabi ki bunları şakasına, gülerek söylüyordu.

"Sahi, cidden onlar neredeler?"

"Dondurma almaya gitmişlerdi. Gelirler şimdi. Hah, geliyorlar bak."

Lila ve Thomas didişe didişe geliyorlardı! Aslında hiçbir zaman pek iyi anlaşamamışlardı. Thomas ve Lila koşarak gelip bana sarıldılar:

"Hoşgeldin, bu Lila cadısı bu yaz da bizimle kalacakmış. Üf yani, anlamıyorum bir gitse de kurtulsak ne olacak yani? Değil mi Teresa?"

"Lara onun adı bir kere!" Diye çıkıştı Lila.

"Bırak o karar versin Lila Hanım! Teresa, sana Teresa mı diyelim Lara mı?"

"Ben Teresa'ya alıştım aslında. Kusura bakma Lila."

"Olsun, boşver. E, hadi gel gidelim! Şu Mert ile yeterince baş başa kaldım zaten!"

"Thomas benim adım!"

"Mert! Mert! Mert! Mert! Mert! Mert!"

KAÇAK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin