Bölüm 3: "Kaçak mı? Katil mi?"

1 0 0
                                    

Saat akşam 8'e kadar uyumuş. Bir gürültüyle, patırtıyla uyandım. Aşağıdan bağırış, çağırış ve telaşlı sesler gelmeye başladı. Önce uzaylıların sonunda geldiklerini düşündüm. O kadar uyku sersemi hatta salağıydım ki. Sonra da bunların uzaylı değil Mira Teyze'nin bağırışları olduğunu anladım.

"Allah korusun! Allah korusun!"

"Ne yapacağız biz şimdi?"

"Emanetlerimiz var, Teresa var, Lila var.

"Of, of!"

Mira Teyze peş peşe sıralıyordu. Gerçekten neler olduğunu merak etmeye başlamıştım. Sonra Arda Amca'nın sesleri gelmeye başladı:

"Mira, sakin ol hayatım. Çocuklar duyarsa telaşlanabilirler!"

"Ağaç evdeler. Teresa ise uyuyor zaten. Onu bırak biz ne yapacağız Arda?"

Mira Teyze resmen çığlık atıyordu, ağlıyordu, delirmişti. Önce çıkmak istedim ama konuşmayı devam ettirmeyeceklerini bildiğimde vazgeçtim.

"Hayatım..." Dedi Arda Amca yavaş bir sesle, "Bir şey olmayacak."

Mira Teyze öyle bir bağırarak ağlıyordu ki, şizofren olduğunu düşünürdünüz. Ağaç evde olduklarını söylemese, Thomas veya Lila kaçırıldı sanardım.

"Bak! Arda! Köyümüzde bir seri katil var! Ve bu seri katil, haberlere çıkmış durumda. Bu her durumda kaçabilen ve polislerin elinden kurtulabilen seri katil, DÜN GECE YAN KOMŞUMUZU ÖLDÜRDÜ! Ve yakalanamıyor! Evden dışarı çıkamıyoruz. Seri katil köyümüzden tam 25 kişinin canını aldı ve-"

Mira Teyze bayılmıştı. O kadar şaşırmış ve o kadar korkuyordum ki ellerim titriyordu. Mira Teyze'ye yardım bile edemiyordum. Kendimi toparlamam birkaç saniyemi almıştı. Daha sonra Arda Amca'nın yanına gittim. Fark ettim ki, ağlamışım...

"Teresa..."

"Beni bırakın Arda Amca, Mira Teyze iyi mi? Hemen hastaneyi arayalım."

"Olmaz Teresa, bir adım bile dışarı çıkamayız."

"Ne?" Diye sordum. Arda Amca bana umutsuzca bakıyordu.

"Konuştuklarımızı duydun mu?"

"Durum o kadar ciddi mi?"

"Gerçekten ciddi. Köyümüzün zaten küçük bir nüfusu var ve buna rağmen seri katil iki günde 25 kişiyi öldürmüş."

Arda Amca gözlerime bakıyordu. Herhalde anlat isteğini görmüş olacak ki devam etti:

"Bunlardan bir tanesi de yan komşumuz," ve ekledi "Dün gece biz uyurken 1 metre bile az bir mesafe olan aramızdaki yan evde bir cinayet işlenmiş."

"Allah korusun." dedim. Çok korkuyordum. Çok... Arda Amca devam ediyordu:

"Lila'nın anne ve babası ve senin anne ve baban sizi almak isteyebilir diye onları ben aradım. Açıkcası çok fazla gitmenizi istemiyorduk çünkü bunu beraber atlatmamızın daha iyi olacağını düşünüyorduk. Ancak Mira kararlıydı, siz bize emanettiniz, sizi teslim edecektik."

"Ama annen senin gelmeyi çok istediğini söyleyince hayır diyememiştik. Zaten cinayetler de azalmış gibiydi. Ancak bugün tam 20 kişiyi öldürmüş Teresa..." Arda Amca'nın da gözleri dolmuştu.

"Daha sonra anneni aradığımızda, ben biraz gitmeni istemiyor gibi konuştum. Annen de televizyonda abartıyorlardır dedi ve senin orada mutlu olduğunu düşündü."

"Lila'nın anne ve babası ise yine böyle bir şeyin yaşanamayacağını, seri katilin olmadığını söylediler."

"Biz de sizi ne yazık ki eve hapis etmek zorundayız. Çünkü dışarı çıktığımızda bazen bombardıman gibi silah sesleri duyuluyor ve-" Arda Amca çok kötü vaziyette ağlamaya başlamıştı.

"Polis gelmiyor mu amca?"

"Geliyor gelmesine de... Katil anında kaçıyor. Katil çok uzman. Gerçekten çok uzman. İki günde 25 insanın canına kıyabilir mi ki zaten?"

"Bazıları polis olduğundan bile şüpheleniyor."

"Çok üzgünüz, çok."

"Zaten hükümet de biz köy halkına ev hapis cezası gibi bir şey verdi. Kimse işe gidemiyor. Ama öldürülenler azalırsa mecburen gitmeye başlayacağız ve bu hem beni, hem Mira Teyze'ni korkutuyor."

"Ve bu eve kalmak da katilin artık eve baskın düzenleyeceği anlamına geliyor."

Arda Amca peş peşe sıralıyordu. Bir taraftan da Mira Teyze'ye kolonyalı mendil tutuyordu. O sırada Lila ve Thomas içeri girdi. Önce ne olduğunu anlayamadılar, sonra Thomas annesinin yanına koştu. Babasını da ağlıyor görünce çok korkmuştu:

"Neler oluyor?"

"Annen küçük çaplı bir şok geçirdi, bir şey olduğu yok."

"O zaman sen neden ağlıyorsun?"

"Teresa size olanları anlatsın. Ama önce şunu bilin, artık bahçeye, ağaç eve çıkmak yok, Mira da ben de sağlık olarak gayet iyiyiz.

Boynum bükük bir şekilde Lila'ya bakıyordum. Bana anlatacağı o önemli mağara olayının bununla bir ilgisi olmalıydı. Arda Amca'nın dediklerini ve yaşananlarını birer birer, teker teker anlattım. Thomas ve Lila ağlıyorlardı. Mira Teyze de uyanmıştı ve ayağa kalkmıştı. Arda Amca ona biraz rahatlatıcı şurup vermiş, uyumasını sağlamıştı. Yaşadıkları şeyler gerçekten çok zordu. Daha doğrusu, yaşadığımız şeyler...

Anneme de inanamıyordum! Kızını nasıl seri katil olan bir yerde bırakır ve uydurmadır diyebilmişti? Gerçekten o böyle bir şey yapmazdı, yapamazdı! Arda Amca'nın yanına gittim. Meraklı gözlerle sordum:

"Annemi tanıyorum, Arda Amca. Endişelenmediğine emin misiniz?"

"Ülkeni ve kültürünü bilmiyorsun. Senin ülkende daha önce doğru düzgün katillik bile yaşanmamıştı. Hele köyde... Annen sizin yanlışlıkla Amerika'da bir köyü açtığınızı be onun haberini dinlediğinizi zannetmiş bile olabilir. Burada böyle şeyler yaşanmaz."

İçim daha rahatlamıştı. Sahi gerçekten, benim ülkemde, benim kültürümde, benim diyarımda, benim köyümde, benim evimde?

Böyle şeyler yaşanabilir miydi? Dahası seri katiller olabilir miydi? Seri cinayetler olabilir miydi? Bilmiyordum.  Çünkü ülkemi tanımıyordum. Bu zaman, bu kadar zaman ne kadar yanlış bir şey yaptığımı anlamıştım. Ülkemi, kültürümü ve daha doğrusu -kendimi tanımıyordum. Her ne kadar hayatım tehlike altında olsa da, evde kalmış durumda olsam da, buraya geldiğim için pişman değildim ve mutluydum. Ben bu zamana kadar dilimi, dinimi, ırkımı aslında doğru düzgün tanıyamamış mıydım? Emin değildim. Kanımı, kendimi, milletimi, vatanımı tanıyamamış olma ihtimalim vardı, evet. Ama bunu telafi edecektim. Ben böyle düşüncelere dalmışken, odamın kapısı açıldı. Lila karşımda duruyordu. (oturuyordu mu demeliydim?)

"Artık anlatacağım şeyi anlatabilir miyim?"

"Anlat, Lila," dedim umutsuzca, "Anlat, lütfen."

İnşallah bölümü beğenmişsinizdir. İyi ve keyifli okumalar...

KAÇAK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin