3. Bölüm: Kahvaltı

1.3K 8 21
                                    

Son dersin teneffüsünde Yunan'cığıma okulu gezdiriyordum. Karnım acıkmıştı amk! "Birisi bana çikolata alsın!" diye bağırmama ramak kalmıştı. "Sınıfın yerini bildiğine göre gidebilirsin. Ben çikolata alacağım. Karnım acıktı." deyip elimi salladım. Gülüp "Ben alırım." dedi. Bu çocuk ne çok gülüyordu böyle! Bende gülümseyip "Teşekkür ederim." dedim. Ne yani itiraz edeceğimi mi düşündünüz? Sorry arkadaşlar. Nerede beleş oraya yerleş. İnşallah bitter almazdı. Çünkü bitteri fazla sevmezdim ama alsa da hayır demezdim. Sütlü alınca teşekkür edip paketi açmaya başladım. Bu sırada merdivenleri çıkıyordum ki son basamakta takıldım. Bora beybim bileğimden tutup düşmemi engellerken ona baktım. Refleks dedim içimden. Sadece refleks. Kendini kasma canım Ayşe'm. Bak öküze sadece gülümsüyor.

Bileğimi bırakınca çikolatamın paketini açtım ve yarısını Bora'ya verdim. Elimden aldığı çikolatayı alıp bembeyaz dişlerinin arasına alıp ısırırken iç çektim. Güzelliği karşısında ben mal gibi duruyordum. Öyle ki bizi gören biri bunlar nasıl yan yana amına koyayım, kader bir bize gülmüyor derdi.

Orospu Ebru eteğini götü gözükecek şekilde kısa yapmış ,koşa koşa bize gelirken gözlerimi devirdim. Kaşlarımı çatıp "İnşallah buraya gelmiyordur." diye mırıldanırken buldum kendimi. Ne var? Sadece fazla korumacıyım!

Sürtükella "Bora naber? Bugün bizim evde parti var. Sende gelsene." deyince kaşlarımı daha fazla çatıp Bora'nın cevabını beklemeye başladım. Bora'da benim kaşlarımı aratmadan kaşlarını çatıp bana bakınca kaşlarımı serbest bıraktım. Kaşları benden daha biçimliydi anasını. Aslında tanıdığım çoğu kızdan daha güzeldi. "Bugün işim var." Bileğimden tutunca bende "Hayırdır bilader" kafasında peşinden yürüyordum. Ebru sürtüğünü göt etmiştik! Yaşasın Boracık!

"Neden gitmiyorsun?" diye sorunca göz kırptı. "Senin bakışlarını görünce iyi biri olmadığının farkına vardım." dedi. Güldüm. "Kız her gün başka biriyle çıkıyor." dedim ve gözlerim nefretle parladı. Hissettim. Ya kızın cenazesine gitsem kafama sim döküp giderim. "Bu kızdan gerçekten nefret ediyorsun." "Evet." deyip onayladım.

En arkaya geçip oturunca kızlar arkasına döndü ve yalandan ağlamaya başladılar. "Aldattığğğğ." diye bağırmaya başlayınca ikisinin de kafasına vurdum. "Salaklar Bora'ya okulu gezdiriyordum." dedim. Piano ve gitar çalıyordu. Anladığım kadarıyla zengindiler çünkü babası evde ona piano öğretmiş. Ne kadarda kayınpeder bir baba!

Boraşkım sesli bir şekilde gülünce bakışlarımı hızla ona çevirdim. Şevval ile İrem'e bakış atıp önlerine dönmesini sağladıktan sonra "Ohh." çektim. Kimsenin gülüşünü görmesini istemiyordum. Bora'ya dönüp bir şey diyecekken onunda bana dönmesiyle güldüm.

Bora "Sor." diye emir verdikten sonra beklemeye başladı. Derin bir nefes alıp "Gözlüklerin dereceli mi?" diye sordum. Sessizce "Evet." dedi. Sanırım bunu herkesle paylaşmayı sevmiyordu. Bende sessizce gururuma lanetler yağdırıp "Çok yakışıyor." dedim. Gülümsedi. Ahh ,buna hiç alışamayacaktım.

"Numaranı verir misin?" deyince Şevval "Hayıııır!" diye bağırıp arkasını dönerken İrem "Eveeeeet!" diye bağırıp arkasını döndü. Bende "Tabi." deyip elimi uzattım. Şevval elini kalbine götürüp ölü taklidi yaptı. İrem bana göz kırpıp önüne dönünce Bora Iphone altısını bana uzattı ve numaramı girdim. Numaram nasıl mı başlıyordu? 0531 diye! Çok mu cenabettim? Evet. Sonra Bora'dan çaldırıp kapattım. Telefonumu alıp -Iphone 6- onu kaydettim.

-YUNAN TANRISI-

                                                                  *******

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 31, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

31 Çeken YakışıklımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin