8

255 10 0
                                    



Melisa oturduğu sandalyeden kalkıp yaşlı gözlerle ona bağırarak "O piç on üç yaşıma kadar yaşadığına sevinsin, o kendini öldürmeseydi ben onun işini çoktan bitirirdim!"

Ateş Melisa'nın ona bağırdığını duyunca Melisa'ya "Otur!" diye emretti.

Melisa sandalyeye oturunca gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı, elleriyle gözyaşlarını silmeye çalışırken burnundan kanlar akmaya başladı.

Melisa sinirlendiğinde veya da üzüldüğünde her zaman burnundan kanlar akmaya başlardı.

Ateş Melisa'ya "Lavaboya git, yüzünü yıka ve kendini toparla.

Melisa sandalyeden hızla kalkıp dediğini yaptı.

Sekreter Melisa'yı lavaboya götürdü.

Melisa hızla lavaboya girdi. Lavabonun dizaynı oldukça hoştu. Gece karanlığı mavisi rengi duvar fayansları Melisa'ya değişik bir ambiyans oluşturuyordu. Yerdeki fayanslar siyahtı ve gri simlerle parlatılmıştı.

Melisa aynadan kanayan burnuna baktı. Oradaki kâğıt havludan birkaç tane alıp burnunu silmeye başladı. Gözlerinden akan siyah farı ve rimeli de sildi.

Musluğu açıp, soğuk suyla yüzünü yıkadı. Peçeteyle yüzünü kuruttuktan sonra çantasından siyah farını, mat kırmızı rujunu ve 'Cehenneme sahip' adlı esansını çıkardı.Çantasını musluğun fayansına bıraktı.

Buz mavisi gözlerine daha sert ve çarpıcı bakışlar yaratmak için siyah farını iyice göz kapaklarında yoğunlaştırdı.

Mat kırmızı rujunu dolgulu dudaklarına sürdü.

Böylelikle daha kadınsı ve sert bir kadın görünümüne büründü.

Esansını bileklerine ve boynuna sürdü.

Böylelikle burnundan akan kokusunu esansıyla maskelemiş oldu.

Çıkarttığı eşyaları çantasına, koyup fermuarını çekti ve çantasını koluna taktı ve lavabodan hızlıca çıktı.

FEMENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin