Mutlu Günler mi Geliyor

84 37 6
                                    

Medya: John'a gelen not

Eve yaklaşmıştık ilk olarak Mary inecekti sarıldık ve eşyalarını toplamaya başlamıştı. Benimde hazırlanma gerekiyordu.İlk işim üzerimdeki ceketi atıp,çantanın içerisine tıkıştırmak oldu.Mary baktım ve servisciye bakış attım ineceğimiz yeri biraz geçmiştik.

-Heyy o.ç durmayı düşünmüyomusun

-Ne dedin sen

-Kulaklarında duymuyo sanırım moruk o.ç olduğın gerçeğini tüm herkese ilan ettim (pick smile)

Servisci üzerime geliyordu,onu yere sermek için can atıyordum.Fakat ters giden birşeyler vardı,kolumda birkaç damla ıslaklık Mary'nin göz yaşlarıydı bunlar,aaah Mary yine üzmüştüm etraftakilerin olayı aralamasıyla tüm ilgi odağım Mary'di.Servisten inmiştik Mary herzamanki yerinde sol kolumun altında idi.O anda yanımızda Laura belirti ses tonuyla

-Yaaa aynı yerde inip biniyoruz beni hiç farketmediniz siz böyleyseniz yandık desenize

Mary "beğenemediysen defol demeye hazırlanırken araya girdim.

-Kusura bakma normalde böyle değiliz ama olayları biliyorsun dedim ve tebessüm ettim.

-Ha şu servis olayı dedi ve kikirdedi Sendekide iyi cesaret adama demediğini bırakmadın dedi ve kikirdemeye devam etti.

Gülüşünün zihnimde yaptığı buğulanmayı atlatmak için bir kaç saniyem vardı,yoksa Mary'in yumruğunun acısını karnımda her an hissedebilirdim.Ama neyse ki Mary benimle değilde Laura'yla uğraşmayı seçti.

-Bence susmalısın sesin kulaklarımı tırmalıyo Laura (Mary ilk defa bu kadar sertti)

Mary dönerek sakin ol tatlık dedim o da John dur bi dakika demesiyle popomun üstüne oturmuştum

Siz sevgilimisiniz ? Sorusu dökülüyordu,Lauranın ağzından

-Sanane diyordu Mary

Ben biraz daha ılımanlı bir tavırla olayı yatıştırmış arayı soğutmaya çalışıyordum.Bir yanda Mary bir yanda Laura kafayı yiycektim.Mary'i ilk kez böyle görüyordum,neşeli iyilik meleği kız gitmiş,patlamaya hali hazırda bir kız gelmişti ama neden Mary'e ne olmuştu böyle bu sorular beynimi ele geçiriyordu.

Ben sorularla harmanlanırken Mary sımsıkı sarılmış kalbimin üzerindeydi,Mary önceden de yapıyordu ama bu aralar daha da sıklaşmıştı hareketleri benim herbişeyim,en değerlim oldugu için birşey diyemezdim ki...

Mary'in evinin önüne gelmiştik, Mary mızmızlanıyordu, hiç ayrılmak istemiyordu.

-Birazcık özlemen gerekiyor dedim ve güldüm

Mary tamam dercesine boynunu öne eğmiş saçlarımı dağıtıyordu,zaten çok yumuşak olan saclarim rüzgarın etkisiyle dağılmış Mary misilleme yapıyordu.Yanağıma bir öpücük kondurup

-Görüşürüz prens dedi ve eve gitti.

Birkaç yüz metre sonrası da benim evimdi eve girdim,annem yemek yapıyordu.Kolay gelsin anne dedim ve Garaja geçtim burası benim özgürlük anıtımdı,tüm dekor bana aitti herşey neredeyse simsiyahdi buda benim en sevdiğim yönüydü buranın tek sinir bozucu yöne aletlerin dagınıklıydı ama yine dağınıklık içinde muhazzam bir düzeni vardı buranın ve ilgi çekici bir yanı ise devamlı yanıp sönen lambaydı,korkunç bir görünüm kazandırıyordu gerçi top oynarken olmuştu ama sonucu en azından benim için güzeldi.

Siyah deri koltuğa uzanmış bugün ki olanları düşünüyordum öylesine rahattim ki kıyamet kopsa umrumda olmazdı,rahatlamın verdiği etki ile uyuyakalmışım.

Gözlerimi açtığım anda tıkır tıkır sesler geliyordu ve rüzgarın.buğulu sesi, ne oluyo lan diye diye etrafa bakınmaya başladım fakat hiçbirsey yoktu derken kapı eşiğinde bir not o küçük burnunu gereksiz işlere sokma
bu neydi şimdi neyin nesiydi.Kafam allak bullaktı.Kim bana böyle birşey yazmaya cesaret edebilirdi ki ? offf offf off ...

Rahatlamaya ihtiyacım vardı hem de çok ihtiyacım vardı,cinnet saatleri en güzel fikirdi

Duvarın karşısına geçip birkaç küfür ve ard arda gelen yumruklar patt patt sesleri duvarın titremeleriyle birlikte müthiş bir hazdı.Eklemlerimde oluşan acı tarifi imkansız bir zevke dönüşüyordu.Duvara her vurusumda duvardaki kan lekesi biraz daha artıyor,içimdeki gizli duygular açığa çıkıyordu.

Ben küfredip yumruk savurmaya devam ederken bir ses geldi bir an duraksadım ve sesin geldiği yöne doğru döndüm.Döner dönmez göğsümde bir acı

Ahhh siktir bu ne (elimi göğsüme götürerek)yıldız amk bu da neyin nesiydi.Kim atmıştı bunu,bunu atan ölümü tadacaktı, bulmak için birkaç kez etrafa bakındım fakat ne ses vardı ne seda...

Çıplak tenim büyük ölçüde kan olmuştu böyle giderse büyük ölçüde nalları dikecektik.Dedem Allahtan demirciydi garajın ufak kuytu bölümünde ocak vardı ve sabah daha bu sabah
çalışmıştı.(şanslı piç) Hala sıcaktı korlar ocağı biraz daha alevlendirip dede yadigarı bıçağı ateşin içerisine sürüklemiştim.Owww şeet birazdan o bıçağı göğsüme basacaktım, acıdan zevk aldığımın aklıma gelmesiyle keyfim 3-5 kat artmıştı.Ahhh yapabilirmiydim bunu sike sike yapcaktim yoksa nalları dikecektim.Kızgın bıçağı göğsüme doğru yaklaştırmış yara olan yere basmak için popomun yemesini bekliyordum biraz zor olcaktı ama yapacaktım mecburdum.Cesaretimi toplayıp gözlerimi kapadım, ve bastırdım

-Aaaaahhhhh ufff

Kapanmış olan gözlerim ardına kadar açılmış bölermiş bir haldeydi.(tipik Murat Boz )Canım yanıyordu fakat dayanmalıydım, acı eşittir zevkti benim için fakat bu kadarı çok fazlaydı.Nefes alışverişlerim hızlanmış,acı biraz oldun hafiflemişti.Kendimi yatağa attım gözlerimi kapadım offf bu olanlar neydi neler geliyordu başıma dün huzur içinde uyurken bugün mangala dönmüştüm...
Yine düşüncelerle boğuşurken kapı sesi geldi Hobaa yeni bir macera mı ? Başlıyordu.Kapıya doğru ilerledim yorgun ve ürkek adımlarla,kafayı uzatmamla Mary'nin üzerime atılmadı bir oldu.

-Ahh diye inledim acıyla

Mary yanağıma sulu sulu bir öpücük kondurdu daha olsyların farkında değildi, sımsıkı sarılmıştı canım yansadw belli etmemeye çalışıyordum.Mary geriye doğru çekildi beyaz tshirt'i kanla kaplanmıştı.

John sana ne oldu,duvara döndü kan izlerini gördü.Tam beni azarlıycakken göğsümdeki yara dikkatini çekmişti.Ne olfu John anlatıcakmısın olan biteni tamam Mary dedim başımı öne eğdim...

Korku dolu gözlerle Mary bana bakıyor ağzından tek bir kelime bile çıkmıyordu.John dedi ve kaldı öylece ses seda yoktu,elimden tutup banyoya götürdü. Göğsümü ve ellerimi sildi, parmaklarıma öpücük kondurdu.Dudakları öylesine yumuşaktı ki ipek bir kumaşı andırıyordu.Ben yorgunluktan bitkin haldeyken Mary beni yatağıma yatırdı.Yanıma uzandı sımsıkı sarıldı,ben yaptığını şaskınlıkla izliyordum.Ben sırt üstü uzanmış bir halde Mary ise üzerimde aynı doğrultuda uzanmıştı.Kılımı kıpırtadacak halim yoktu sesim çıkmıyordu sadece izliyordum.Mary olanca dikkatini göğsümdeki yaraya vermiş öpücükler konduruyordu.Nefesini göğsümde hisediyordum sık ve derindendi.Her kondurduğu öpücük vücudumda sihir etkisi yaratıyor,acılarım hafifliyordu ama Mary'in yaptıkları normal miydi.Hiçbir tepki de veremiyordum.

Mary gözünün önüne gelen saçları bir eliyle kulağının arkasına sıkıştırıp diğer eli kalbimin üstündeydi.Son kez bir.defa uzun bir defa öpüp dudaklarını yaladı her hareketini izliyordum biraz daha öyle kaldıktan sonra üzerimden yuvarlanarak sol tarafımdaki yerini aldı ve öylece serildi.Gözlerimin içerisine bakıyordu,derin derin bakışlar...

Saate bakmamla yataktan fırlamam bir oldu.Hemen annemin yanında aldım soluğu nefes nefese annem ne demek istediğimi anlamıştı.

-Ohh be iyki varsın anne dedim yanağına bir sulu sulu bir öpücük

Mary' yanına gittim koşa koşa öperek uyandırdım.Kahvaltıyı görünce gülümsedi ve gerildi kendini esnetti.Kahvaltıyı sanki yıllarca birşey yememişcesine saldırıyorduk.Öyle muyluyduk öyle huzurluyduk ki dün olanlar hiç yaşanmamış gibiydi.

Not arkadaşlar ilerlememiz.için düşüncelerinize ihtiyacım var vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin