Yürümeliyim
Her adımıma koyduğum kendi taşımla
Oluşturduğum ince kaldırımlarımla
Sorma ey zaman-ı şahane
Basamam bu devr-i dehşete
Ayağım bile etmez artık bu kahpe
Tozu dahi değmesin bu tene
Asırlardır aradık, huzur sorduk , aşk sunduk
Yolumuzu çıkmaza yönümüzü ağyara döndük
Ve artık bu yerler diyar-ı efsane
Sunmuşlar bize medeniyeti bahane
Bir yarın ölürken her gece
Sen eğlencende gülümse
Muhteşem şarkılarınla gamsızlığı söyle
Ve bir de medeniyim de
Dinlesinler , alkışlasınlar, alkışlasınlar...
Hele bir de kan kokan ağzınla
Yönetim de , devlet de
Söyle
Günahı yıkayan ellerinle
Sen de söyle
Sarhoş kapayıp ayık açtığın gözlerinle
Sen de söyle
Hamalı olduğun o güzel beyninle
İşte böyle
Sorma ey zaman-ı şahane
Nerde seninle tavafta dönen divane
Ahlakı yıkmış, soysuza demiş tek tane
Gözü ateş ağzı lav
Sesi hırıltıdan bitab
Sende görsen sanırsın nur tane
Aldanma zaman-ı fitneye
Nerde o seninle ateşe dalan pervane
Ahh
İşte böyle
Bu devir değil bu devr-i kabus
Ey çocuk sen bilir misin namus
Yüzüne vurmuş karartı ve o lanet his
Konuş sende günahları saklayan mahpus
Eyy bu devrin insanı
Bari utancından sus
Ben bu devirde meşhur hapis
Gör artık davamı
Ver cezamı ey devr-i pis
Ve lanetlen
Çekersin zaten ehl-i cehaletten
İşte böyle ey devr-i şahane
Seni ise bize helal
Yoktur anlatmaya seni mecal
Sen gerçektin biz hayal
Bundandır devre zerre bulaşmayışım
Bundandır cebimden taşlarla kaldırım yapışım
Ulaşamasamda sana yolunda ölmüşüm
Belki ince yolumda sana yön olmuşum
Ve böyle işte
Ey devr-i şahane
Sana uzağım böyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir İçin Çay gibi Demli Olsun
PoetryŞiir renklere benzer. Sizin renginiz neyse onu yansıtır. Eğer ki kendiniz şiirseniz o çok başka birşeydir. Gökkuşağını andırırsınız insanlara. Bu renkleri anlamak için çayınızı alıp sakin sakin sessizce okuyun. İçinizden Şiirlerimle konuşun tıpkı o...