Soğuk rüzgar her saniye vucüdumun en derin kıyılarına vurmaya başlamışken bir damla daha yaş döküldü gözlerimden. Ben böyle olmasını istememiştim.
Her şey bir anda sarpa sarıp benim üstüme kalmıştı. Buna nasıl izin verdikleri hakkında ise tek bir fikrim bile yoktu aslında. Gerçek dostum dediğim kişiler beni sırtımdan bıçaklamamıştı, bildiğiniz sırtımdan baltalamıştı beni aynı zamanda bu baltalama sadece sevgi anlamında değil daha duygusal anlamlarda da yıkıp geçmişti beni.Ağzımdaki sakız bir kaç saattir ağzımdaydı ama ben öyle bir acı çekiyordum ki şu anda ağzımdaki eskiden naneli olan sakızın artık kendini acı bir tada bırakması bile umrumda değildi.
Şu anda bir uçurumun kıyısında ayakta dikilip her saniye bana da çok acı veren ve artık içinden çıkılmaz bir halde olan acınası durumuma bakıp kendime acıyordum.Evet evet, çok fazla acı lafı dolanıyordu şu anda aklımda farkındaydım ama kendime başka bir sözcükte içine tam oturacağım uygun bir kalıp bulamıyordum durumuma.
Arkadaşlarım, masum bir kızı öldürüp suçu benim üstüme atmıştı düşünebiliyormusunuz?
Bunlar nasıl arkadaş diye geçiriyordum aklımdan, ama bir anda kafama bir şey dank etmişti; benim GERÇEK ARKADAŞLARIM olamazdı ki.
Çünkü her ne kadar buna inanmasam da vücudumda daha doğrusu, zihnimde psikolojik bir sorunla yaşıyordum.
Gerçi her ne kadar doktorlar bunu mutlu olmamla ve huzurlu olmamla çözebileceğimi söylüyordu. Ne acı değil mi?
Zaten bugünden sonra daha fazla mutlu olacak zamanımın olacağını sanmıyordum, çünkü birazdan ayakta dikildiğim uçurum kenarından kendimi denizin kıyıya vurduğu kayalık bölgeye atıp hayatıma son verecektim.
Küçükken 11-12 yaşlarındayken neden bir insan durup dururken intahar eder diye düşünürdüm.
Ne kadar masum bir düşünce ama. Kendi kendime en fazla ne sıkıntısı olabilir ki? Ne kadar büyük bir sorunu olabilir ki kendi canına kıyacak kadar acı verecek diye düşünürdüm ve kendimi bu düşünceden alıkoyamazdım. Çocukluk işte insan olur olmaz şeylere kafa yormayı seviyor işte, ne yaparsın.Ama bunu bu yaşıma gelip bunca şey yaşadığımda anladım insanların ne problemlerle başa çıkıp hayattan adeta soyutlandığını. Evet belki fazla gelmeyebilir ama ben şu 19 yaşıma gelene kadar o kadar çok zorlukla boğuştum ki, o kadar çok badire atlattım ki ruhumu şu an çok yaşlı ve yorgun hissediyorum. Adeta eceliyle ölecek bir yaşlı gibi hissediyorum demek daha doğru olur aslında...
Tüm düşüncelerimden sıyrılıp annemi düşündüm o ela gözlerini ,sarı saçlarını ve unutmamalıyım ki bana olan tripleri. Kendime hakim olamadan yüzüme çarpan soğuk hava ile birlikte göz pınarlarımdan bir damla yaş daha yavaşça yüzümden süzülüp boynuma kadar gelmeye başladı. Normalde elimle gözyaşlarımı silip, güçlü olmam gerektiğini hatırlatıp dururdum kendime. Ama şu an karmakarışık bir çıkmazın içerisindeydim. Annem geçen sene meme kanserinden hayatını kaybetmişti, ona maddi durumumuzun kaldırabildiği kadar destek olmuştuk hatta ve hatta Amerika'ya özel bir tedavi kliniğine bile gitmiştik. Maddi durumumuz ise ne çoktu ne de azdı ,ama konu annem ise hiçbir şeyi esirgemeden bol bol elimizden geleni ardına koymazdık. Ama olan oldu 24 Şubat 2015 'de annem bu hayata gözlerini yımmuştu ve doktorlar durumunun tam da iyiye gitmeye başladığını söylediği zaman olmuştu bu doktorlar annemin durumunun iyiye gittiğini söylediğinde o kadar sevinmiştim ki benden mutlu bir insan olamazdı o gün yeryüzünden ama olan oldu bir süre sonra hıçkırarak ağladığımı fark ettim ve artık kendimi üzmeyecektim , daha doğrusu istesem de yapamayacaktım kendi Cehennemimde tek başıma yanıp kül olacaktım. Arkamdan üzülecek bir baba bırakarak hem de...
Son gözyaşımı da silip kollarımı iki yana adeta özgür kalan bir kuş gibi açarak kendimi serbest bıraktım , ama ben daha kendimi düşmekte olan bir kuş gibi hissedemeden aniden belime dolanan güçlü kollar beni sarmalamıştı ve tam da o an güçlü kolların arasında, benim güçsüz bedenimin kendini bıraktığı andı...
Evet bayılmıştım ve bayılmadan önce gördüğüm son şeyi hayal meyal , hatırlıyordum ve unutmamın da mümkün olacağını sanmıyorum çünkü en az benimkiler kadar koyu olan bir çift göz görmüştüm o gözler..
Mavi ile siyahın adeta büyüleyici bir şekilde harmanlanmış hali gibiydi... Hayatımda gördüğüm en karanlık gözlerdi onun gözleri.....
********
Eveet sizce ilk bölüm nasıl olmuş ? vallaha ben her satırı emin olarak yazdım.
Tabi umarım da beğeni toplayabilirim. Okuyan her okuyucuya sonsuz teşekkürlerimi iletirim.
XOXO sizi seviyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Kıyısında
Ficção AdolescenteBaşkalarının hayatına kendi hayatından çok değer veren bir kız. VE Aşırı derece kendine güvensiz ama aynı zamanda kişiliğine tamı tamına bir zıtlıkta ukala, geveze ve duygusuz bir erkeğin; hayata tutunmak yerine birbirlerine tutunduğu bir hikaye...