Kızım al şu valizini hadi geç kalacağız Mahmut amcan bekliyor diyorum
- baba çok ağır taşıyamıyorum
Çıkıştı zeynepin babası
- ne yapacaksın onca kıyafeti adam bekliyor diyorum geç şöyle kenara ben alırım onun sesi yankı yapıyordu mardin hava limanında yolculuktan sonra bide bavuların teslim edildiği yer gurbetçi aliyi iyice yormuştu osman bey bavuları alarak ailesini dışarıya çıkartı o önden gidiyo ailesi onu takip ediyordu karşısında arkadaşını görünce sevinçle seslendi" oo aslanım be "
- hoşgeldiniz kurbanım yenge çocuklarla arabaya geçsin bizde valizleri yerleştirelim diye dostunun valizlerini alır.
hep beraber son model bi arabaya bindiler zeynep hemen kitabını çıkartıp okumaya başladı ...trafik lambasında durdular gördün mü kızım okadar kötümu buralar kızına seslendi babasıZeynep dudaklarını aralarken arabanın kapısını açmaya çalışan bi ufaklık arabaya yanaştı mahmut ağa hemen kapıları kitleyince cama tükrüp arabaların arasından kaçtı "evet baba görüyorum " inceden bi laf sokar zeynep
Kızım türkiyenin her yerinde oluyor bu büyütme istersen mahmut ağa araya girerek kusura bakmayın biliyorsunuz mardin kalabalıktır fakiride , zengini'de , müslümanı'da , hirstiyanıda vardır farklı mezhepten siyasi görüşten her şekilden insan vardır
Zeynep hiçbirşey söylemeden kitabına daldı tekrar mahmut ağa konuşmaya devam etti yataklarınız odalarnızı hazırlatım güzelce zeynep kızımız'da güzel güneş gören bir oda hazırlatım küçük oğlanda onun yanındaki odada kalır
"Aman mahmut hiç gerek yoktu otel ayrlayacaktım hiç yük olmayalım size"
Mahmut ağa ; o nasıl söz kurbanım burda evinvarken otel ne diye çok ayıp duymamış olayım bizim oğlanda başka yerde yatıyor zaten rahat olsunlar hanımlar
Zeynep yüz ifadesini ekişterek kitabını okumaya devam etti bir yandan kulağı mahmut amcasındaydı hanım kızımız ne yapıyor şuan okuyormu ??
Kendisi hakkında konuşulmayı pek sevmezdi zeynep
Okuyor okuyor tıp okuyor . Bunca yıl bu yüzden sizi ihmal etik ya
Maşallah dedi mahmut amcası bizim oğlanda mimarlık okuyor son senesi zeynep bu sohbetten epey sıkılmıştı kulaklarını aralamaya başladı mahmut amcası devam etti konuşmaya bi görsen kocaman adam oldu boylu poslu ...
Minik ahmet sesiz sedasız onları dinliyordu mahmut ağa dar bir caddeye girerek kocaman bi konağın yanında durdu adamlar peş peşe gelip arabanın kapılarını açıyordu bavuları taşıyorlardı hepsi başı eğik halde mahmut ağa'ya bakıyorlardı mahmut ağa bir bir omuzlarına dokunrak teşekkür etti ve misafirlerini içeriye davet etti içerde kocaman mükellefli bi sofra hazırlanmıştı herkes etrafında pır dönüyordu birazdan mutfaktan oyalı Yazmalı kadınlar çıkıp zeynepin annesini selamlıyordu zeynep hayretle seyre dalmıştı konağın avlusu bile okadar güzeldiki avluda ufak bir havuz vardı sürekli güvercinler konuluyordu, havuzu okadar güzel bir manzaraydı'ki şaşırıp kalmıştı hayranlıkla izlemeye devam edip yavaşça havuzunun yanına yaklaştı üzerindeki yazıyı okudu arapça harflerle mimar ali yazıyordu gıcırdayarak avlunun kapısı açıldı ama hala havuzunun güzeliği ile meşguldu zeynep, mahmut ağa işte bizim oğlanda geldi diyerek, heyecanla arkasını döndü zeynep birden bütün kuşlar uçu verdi, genç deli kanlı'nınAvluya girmesiyle birlikte hepsi onun geldiğini hissetmiş gibi kanat çırpmaya başlamıştı zeynep oldugu yerde dona kaldı karşısında uzun boylu esmer kara gözlü bir delikanlı vardı üzerinde geneleksel bir kıyafet ve başında bir posu vardı gelir gelmez gözleri kuşlarındaydı gülümseyerek zeynepi es geçti zeynep kaşlarını çatark ters bir bakış fırlatı deli kanlı ya ama o bakmıyordu bile zeynepe Selamın aleyküm diyerek arkasını döndü birden hemen osman beyin elini öptü çok efendi bir tavırla zeynepin annesini başıyla selam verip hemen kendi annesinin ve babasının elini öpmeye gitti zeynep yavaş yavaş havuzdan ayrılıp yanaştı nihayet masaya deli kanlı minik ahmet'te yanaşarak ona elini uzatı sonra eğlerek bir bir yanaklarından öptü zeynep ahmetin arkasında bekliyordu deli kanlı kalkar kalkmaz karşısında zeynepi gördü kendine çok güvenen zeynep yurt dışında edindiği adetlerle göre hemen elini uzatı deli kanlı mahcup oldu onu toplum içersinde o halde bırakmak istemezdi elbette ama dinen tokalaşması uygun değildi elini gösüne koyarak başını eğdi zeynepin eli havada kalmıştı bu ne küstahlık böyle diye düşünüyordu içinden kasten yapmış olmalı sırf beni rezil etmek için diye içinden söyleniyordu öfkeyle ortamın gerginleştirmek istemeyen asiye teyze hemen atıldı