Buzlar Eriyince

1.Bölüm

İlk bölümümüz inşallah beğenirsiniz.Yazım yanlışlarımız olabilir kusura bakmayın!!

Derin'den;

    Sabah yine o alarmın iğrenç sesiyle uyandım.Bugün pazartesi yeni okulumun ilk günü.Bugüne kadar 4 kere okul değiştirdim.Babam bir mafya babası  olduğu için bazenleri şehir değiştirmek zorunda kalıyorduk.Bu sefer İzmir'e taşındık.Babam bu son demişti ama ben yine inanmamıştım.Yeni şehirlerden yeni okullardan nefret ediyorum.Ama buna alışmak zorundaydım.Yataktan kalktım,odamı ilk geldiğimde beğendim o yüzden düzenlemeler yapmadım.Duvarlar bej, yatağım ise mavi renkteydi.Odanın köşesinde çalışma masam onun yanında da kitap okumayı çok sevdiğim için  kitaplığım vardı.Duvarlarda tam 14 tane madalyam vardı.Voleybolu çok sevdiğimden birde hocamın  teşvikiyle voleybol oynamaya başladım.Gittiğim bütün okullarda hocalarım potansiyelimi fark ettiği için voleybol kaptanı olmuştum.Tek hayalim büyüyünce voleybolcu olabilmekti.Bu hayalime 7 yaşında başladım.Televizyonda voleybol  oynayan kızlar gördüğümde bende merak edip izlemiştim.Onlara çook hayran kalmıştım.Annemden top isteyip kendi kendime oynamaya başladım.Ondan sonrada zaten hiç bırakamadım.Annemin aşağıdan çağırmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.Okulun formasını daha almadığım için üstüme beyaz bir t-shirt siyah mini şortumu giydim.Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip hemen aşağıya indim.Evimiz iki katlı bir villaydı,önceki evlerimizden daha büyüktü.Bu evde en sevdiğim yer yüzme havuzu ve bahçeydi.Bahçede rengarenk çiçekler vardı.Bahçıvanımız bahçeye çok güzel bakıyordu.Yemek masasına gittiğimde babam gazete annem ise dergi okuyordu,her zamanki halleri işte.Masaya oturup;

''Günaydın anne,günaydın baba'' dedim.

Onlarda ''Günaydın''dediler.Acıktığımı yeni fark ettimhemen kahvaltıya başladım.Babam;

''Bugün seni okula ben bırakacağım,özel şoför tuttum.Bugünden sonra arabayla gidip geleceksin''dedi.

Şaşkınlıktan ne diyeceğimi şaşırdım.Babam benim yürümeyi sevdiğimi biliyordu.Hemen itiraz ettim

''Hayır,arabayla değil yürüyerek gideceğim''dedim.

Babam gazeteden başını kaldırıp sinirle baktı

''Dışarı tanımadığın bir sürü insan varken ve buraya yeni gelmişken seni yürüyerek göndereceğimi mi sanıyorsun''dedi.

''Ya okula yürüyerek giderim yada hiç gitmem sen bilirsin '' dedim.Babam birkaç saniye düşündükten sonra 

''Tamam istediğin gibi olsun''dedi

Babam o kadar sert bir insandı ki kimse ona karşı çıkamazdı.Dediği hemen olsun isterdi.Babamın heme kabul ettiğini duyunca biraz afalladım.

''Te-teşekkür ederim '' dedim

Çalışanlardan çantamı isteyip dışarı çıktım.Babam okulun yolunu gösterdiği için on dakikalık yürüyüş sonunda okula vardım.Okul çok büyüktü.Gittiğim diğer okullara fazla benzemiyordu.Buranın insanları kendine çeken bir havası vardı.Çok güzel boyanmıştı ,renkleri birbirlerine uyumluydu.Dışarıda sıra sıra dizilmiş kamelyalar içinde öğrenciler oturmuş sohbet ediyorlardı.Okulun üstünde kocaman harflerle ÖZEL SARP KOLEJİ  yazıyordu.Gelmeden önce biraz araştırmıştım.Geçen sene liseler arası basketbol turnuvasında Türkiye 1.si olmuşlar.Yazılanlara göre muhteşem bir basketbol takımı varmış ve harika oynuyorlarmış.Vakit kaybetmeden hemen içeriye girdim.Müdürün odasını ararken nedense herkes bana bakıyordu.Kıyafetime hemen çaktırmadan göz gezdirdim.Gayet iyi giyinmiştim,kıyafetlerimde herhangi bir şey yoktu.Kafamı kaldırıp etrafa bakmaya başladım.Birinin;

''Gerçekten çok güzel bir kız ''dediğine yemin edebilirim.

Aslında evet diğer kızlara karşı güzel sayılırdım.Sarı uzun dalgalı saçlarım,masmavi gözlerim,yüzüme uygun küçük bir burnum ve dolgun pembe dudaklarım vardı.Boyum 1.75 cm .Diğer kızları kıskandıracak derecede kıvrımlı bir fiziğim vardı.Önceki okullarımda erkekler hep çıkma teklifi etmişlerdi,kabul ettirmek için türlü türlü şeyler yapmışlardı ama ben hepsini soğuk bir şekilde reddettim.Hiç bir erkekle çıkmadığım dan ve üstüne soğuk davrandığım dan gittiğim bütün okullarda Buzlar Kraliçesi diye lakap takmışlardı.Aslında hiç umurum da değildi ben sadece voleybol ve derslerimle ilgilenirdim.Müdür odası yazan tabelayı gördüm hemen kapıyı çalıp gel sesiyle içeriye girdim.Müdür erkekti , neredeyse kırkların sonundaydı.1.70  cm boylarında biraz kilolu ve gözlüklüydü yani tam bir müdür tipi vardı.

''Sen yeni gelen öğrenci Derin Öztürk müsün ???dedi 

''Evet''

''Hoşgeldin karşıma oturabilirsin''dedi.Hemen deri koltuğa oturdum odayı incelerken müdürle göz göze geldim.Utangaç bir şekilde gülümsedim.Daha ilk günden meraklı biri gibi görünmek istemiyordum.

''Şey hangi sınıfta olduğumu öğrenmek için geldim'' dedim.

''Ders zili birazdan çalar seninle sonra sohbet ederiz Derin.sınıfın ikinci katta 11/B sınıfı ve buda ders programın.Bende okul müdürü Mustafa SARP ''dedi.

Kağıdı uzatarak ona yaklaşıp ders programını elime aldığımda zil çalmaya başlamıştı bile.

''Teşekkür ederim''

''Bulabilirsin değilmi??''

''Evet'' diye geçiştirerek odadan çıktım.2.kata çıkıp sınıfımı aramaya başladım.11/B sınıf tabelasını

görüp kapıyı çaldım.İçeriden 'gellll' sesiyle kapıyı açıp içeriye girdim.

Gelecek bölüm  yarın sizlerle 

Oy verirseniz çok mutlu oluruz. Okuduğunuz için  teşekkürler