Sabah büyük bir neşe ile uyandım. Aşağıya indiğimde kahvaltı masası hazır beni bekliyordu. Okul kıyafetlerimin içinde tam bir öğrenci gibiydim. Elimdeki kutuyu masaya koydum. Önce annemi, sonra babamı öptüm. Babama gülümsyerek" Babalar günün kutlu olsun babaa! " diye bağırdım. Her sene böyle kutlarım. Babamla annem gülmeye başladılar. Babam" Çok sağol kızım. Hiç büyümeyecek misin? " diye sordu. Ben boynuna sarılınca babam beni döndürerek öptü. Onun için aldığım hediyeyi ellerine verdim. Ne aldığımı merak ediyorsunuz dimi? Aslında ben almadım. Dedemin çok eski bir saati vardı. Babam onu kaybetmişti. Ben o saati zorda olsa bulmuştum ve tamir ettirerek babama bu özel günde geri verecektim. Kutuyu elimden alan babam merakla salladı. İçinde ne olduğunu anlamayınca açmaya karar verdi. Bütün dikkatimi babamın yüzünedeki ifadeyi görmek için topladım. Kutuyu açınca gözleri doldu, ağzını şaşkınlıkla kocaman açtı. Bana dönerek" Teşekkürler Derinimm. Benim buna bugün çok ihtiyacım vardı. "dedi. Yüzümdeki kocaman gülümsemeyle ona öpücük yollayıp kapıdan çıktım.
Şimdi sıra Doruk'un hediyesindeydi. Umarım beğenir. Çünkü bunu alabilmek için babama çok dil dökmüştüm. Okula yürüyerek gittiğim için etrafımı büyük bir dikkatle inceliyorum. Samet'i bir daha görmek istemiyordum. Bu yüzden dikkatli olmalıydım. Her an her yerden çıkabilirdi. Okula varana kadar korkudan dolayı deli gibi adrenalin salgılayan böbreklerim patlamak üzereydi. Sınıfa girdiğimde saat 07.50'di. Ece bugün okula benden önce gelmişti. Ona sarıldım ve sınıfa "Günaydınnn!"diye bağırdım. Herkes bir ağızdan bana günaydın diye cevap verdiler. Yerime geçince Ece bana bakarak" Okula yeni bir çocuk gelmiş. "dedi." Banane bundan. "diyerek omuz silktim. Kafamı çevirince kapıdan içeri giren Doruk'un gördüm. Bana gülümseyerek bakıyordu. Bende gülümseyerek yerimden kalkıp" Nasıl oldun? " diye sordum." Sen beni mi merak ettim? Şaşırdım doğrusu. Ben eve gidince unutursun sanmıştım ama yanılmışım. Utandım şimdi. Neyse iyiyim ya sen nasılsın? "dedi. Ben" İç güveysinden hallice. "diyince gülmeye başladık. Sıramıza oturup sohbet etmeye başlamıştık. Tam o sırada Tolga sınıfa heyecanla girdi. Bize bakarak" Yeni öğrenci erkek ve 11/A sınıfında. Yakışıklı bir şey ama biri yüzünü fena dağıtmış. Uzaktan götü havada birine benziyor. "diyerek derin bir neden aldı. Motora bağlamış gibi konuşmuştu. Tolga böyle heyecanlı heyecanlı anlatınca hepimiz yeni çocuğu merak etmiştik.Doruk'a bakarak" Hediyen saat 09.50' de masanda olur. "dedim. Birdenbire bir sessizlik oldu. Doruk kaskatı kesilmişti. Yüzüne bakınca anında atan damarı gördüm. Acaba bana mı diye düşünürken arkamda birinin varlığını hissettim. Arkamı döndüğüm an korkudan kaskatı kesildim. Samet karşımda durmuş bana gülerek bakıyordu. "Derincim arkadaşına ne hediye aldın?" diye sordu. Sakinleşmek için içimden 10'a kadar sayıp "Sanane" dedim. Pişkin pişkin suratıma bakarak"Dünkü kahramanlığından sonra bir hediyeyi hakkediyor. Hadi bana ne aldığını söyle. O kadar çok merak ediyorum ki kıskandım şimdi. Hani bana yok mu? dedi. Piç smile atarak "Doruk senin hediyeni dün verdi. Biraz erken oldu ama snap mor çok yakışmış." diyerek 32 diş sırıttım. Sesli bir kahkaha atınca iyice sinirlenmeye başlamıştım. Doruk'un tayfası bir adım öne çıkarak Samet'e baktı. Efe dayanamayıp "Yazıklar olsun sana Doruk." diyince Ali "Evet Efe haklı. Nasıl kardeşsin sen lan. İnsan bir haber verir gelin olay var der dimi? diyerek sözü Ege'ye bıraktı. Ege" Ama kardeşim fena benzetmiş. İyi olmuş bizi çağırmadığı. Yoksa bu kerata sağ çıkmaz. "dedi. Doruk Samet'e bakarak" Kısmet değilmiş. Artık bir dahaki sefere. "diyip ellerini iki yana açıp pis pis sırıttı. Aman Allahım! Bu çocuğun her haline bayılıyorum diye düşünmeye başlayınca kendi kendime kızdım. Burda kavga çıkacak ben çocuğun yakışıklı olup olmadığını düşünüyorum diyerek iç çektim. Doruk bana bakarak" Ne oldu Derin? "diye sordu. Bende önce Samet'e sonra ona bakıp" Çok sıkıcısınız. "dedim. Bunun üzerine Doruk gülerek beni arkasına çekti. Önüme geçerek" Samet'e değil mi? Aman banane neyse ne. Şimdi beni iyi dinle. Derin'den ve 11/B sınıfından uzak dur. "dedi ve beni kolumdan tutarak sınıftan çıkardı. Bana bakarak" Bugün maçımız var. Seninde orda olmanı istiyorum. O zaman seninle ödeyeceğim. "dedi. Biraz soğuktu. Sanırım sebebini biliyordum.Bugün babalar günüydü. Ona dönerek" Tamam. O zaman gelsin görüşürüz."dedim. Bunu beklemiyordu. Sağ kaşını yukarı kaldırarak" Emin misin? Belki kötü bir şey isteyeceğim?"diye sordu. Ona gülümseyerek" Sana güveniyorum. Sen öyle bir şey yapmazsın. "
Onu orada bırakıp sınıfa çıktım. İlk ders Despot Fatma'nındı. Matematik konusunda çok iyiydim- hiç mütevazi değilimdir 😂-Hoca sınıfa girince" Hadi kaldırın önünüzdeki eşyaları,sınav yapacağım. "dedi
Biz biraz mızmızlansakta ona söz geçiremeyeceğimiz için kaderimize boyun eğdik. Beklediğim kadar kötü değildi yani benim için. Bence çok kolaydı. Sınavı ilk Doruk bitirdi. Şaşırmıştım. Sınavımı bitirmeye odaklandım. Ve bende bitirdim. Herkes yavaş yavaş çıkınca bende çıktım. Hoca arkamızdan seslenerek sonuçları 2.ders açıklayacağım dedi. Bu okuldaki ilk sınavıma girmiştim. Biraz heyecanlanmıştım ama hemencecik geçmişti. Buraya alışmıştım. Aklımdan buraya gelmeden önceki hayatım geldi ve hemen silkelendim. Geçmişi ardımda bırakmam gerekiyordu. Ben düşüncelere dalmışken teneffüsün bittiğini haber veren zil çaldı. Sınıfa geçtik ve şuan hocanın gelmesini bekliyorduk. Anladığım kadarıyla sınıftakilerin sınavıda iyi geçmişti.
Hoca sınıfa girdi. Onu görünce herkes aynı anda ayağa kalktı. Bize oturun işareti yapınca oturduk. Önce sınıfa göz gezdirdi,sonra kağıtları hızlı hızlı okudu. Sabırsızlıkla hocanın sonuçları açıklamasını bekliyordum. Hocanın çok hızlı ve disiplinli olduğunu düşünürken, sonuçları açıklamaya başlamıştı. Şu ana kadar Ece 70,Efe 60,Ali ve Ege 80 almıştı. En son ben ve Doruk kalmıştık. Despot Fatma "Kiminkini okumadım?"diye sordu. Ben ve Doruk el kaldırdık. Hoca tamam der gibi kafasını salladı. Önce Doruk'unkini okudu. Beklediğimden daha yüksek almıştı. Çok zeki olmalı. Çünkü 90 almıştı. Hoca" Aferin Dorukcum "dedi. Sıra bana gelmişti. Çok heyecanlandım şimdi. Umarım düşük almam." Güzelim ayağa kalk bakalım. "dedi. Bende korkarak ayağa kalktım. Sınıf çok sessizdi." Nasıl geçti sınavın? "diye sorunca iyice panikledim. Bense" Çok iyi geçti hocam. "dedim. Gülerek"Sanada aferin, sende zekiymişsin. 97 aldın." deyince herkes ıslık çalmaya başladı. Boşu boşuna heyecan yapmıştım. Hoca hemen onları susturdu ve bana bakarak"Sonunda Doruk'unkini rakip çıktı. "Benim yüzüm kızarmış. Kafamı sıraya eğerek" Oturabilir miyim? "diye sordum. Bu sorumun üzerine hocada utanmıştı." Affedersin canım otur yerine. "dedi. Sesimi çıkarmadan yerime oturdum. Çok geçmeden zil çaldı. Tüm sınıf başıma üşüyerek nasıl öyle aldın kızım diye sordular. Bense her zamanki cevabımı vererek matematiğim iyidir dedim. En son Doruk yanıma gelerek" Hayırlı olsun Buzlar Kraliçesi. "dedi ve gitti. Ne olmuştu şimdi. Ne ummuştum ne buldum. Canım sıkıldı ya. Sonra aklıma istediğim hediye geldi. Koşarak güvenliğe indim ve paketinin geldiğini öğrendim. Üzerinde ise bir not vardı." Her zaman tam vaktinde... " notu okurken yüzümde kendiliğinden bir gülümseme oluştu. Hemen sınıfa girerek paketi Doruk'unkini sırasına bıraktım. Bunu gören Ece bir bana bir kutuya bakıyordu. Yüzünü değişik bir şekle koyarak ne iş der gibi baktı. Ben ona gülerek babamdan istemiştim dedim. Oda gülerek anlat bakalım dedi. Hızlı bir özet geçmiştim. Bana kaşını kaldırıp baktı. Bende ona dil çıkarttım. Sonra omuz silkip elimdeki notu kutuya yapıştırdım ve sınıftan çıktım. Ders bedendi. Karşıdan Doruk'un sınıfa girdiğini gördüm. Beni farketmemişti. Dalgın dalgın ilerliyordu. Hediyeyi açarkanki halini merak ediyorum. Umarım ona olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzlar Eriyince
Teen FictionDoruk SARP 18 yaşında okuduğu kolejin en popüler öğrencisidir.Tüm kızlar ona hayrandır.Sadece o kız hariç.Derin ÖZTÜRK 18 yaşında koleje gelen yeni kız öğrenci. Tescilli Öküz'ün ve Buzlar Kraliçesi'nin iddia ile başalayan büyük AŞKları...