Yere oturunca bütün gözler üzerimdeydi . Canım yandı diye çok mızmızlananlardan değildim ama bu sefer gerçekten canım çok acımıştı büyük ihtimal bileğim burkulmuştu . Tarık hemen yanıma oturup
"İyimisin? " diye sordu . Ona en kızgın bakışlarımı atarken yerden havalandım . Ama Tarık yerdeydi . Sırık beni kaldırmıştı .Ben debelenirken ne kadar güzel koktuğunu umursamamaya çalışıyordum . Evet bir diğer alışkanlığım güzel olan bir şey varsa onu muhakkak koklardım . Yüzüne bakınca burnu sivri bir şekilde inmiyordu ama çok düzgündü . Kaşları alınmış gibiydi sakalları yoktu niye olsun ki adam baby face yani.
Dudakları dolgundu kıvırcık saçları alnını örtüyordu .Baya iyiydi okulda Tarıka rakip geliyordu .Tarık atılıp
"Çek lan o elini "
"Çekmessem ne olur? "
"Kırarım lan o elini "
Hoca hemen söze girdi
"Burası bir okul kendinize gelin Mayısı revire götürün sonrada direk ikiniz müdür odasına gidiyorsunuz hemen "
Uzay beni revire götürürken debelenmeye devam ediyordum ama tepki göstermiyodu .
"Sen kimsin angut, eşşek ,davar ,orangutan "
"Tanıştığıma memnun oldum bende Uzay "
"Ya sen nasıl bir insansın az önce bana mal dedin, sürtük dedin şimdi taşıyorsun bu nasıl bir iş hemen bırak beni "
"Ya öylemi az önceden beri kokluyosun buna bir şey yok .Bırakırsam görürsün ama ona göre " dedi piçimsi sırıtışıyla
"Eeee çok ağırım deme hah sana iyi oldu beter ol geber öl hayvan "
"Yoo ağır değilsin biz bu kasları boşuna mı yaptık " dedi sonunda revire gelmiştik
Beni yatağa yatırdı ve üzerimdeki ceketi çıkardı ben ne oluyolardeyken kendi yeleğini benim üzerime örttü
"Ne yapıyorsun sen ver çabuk "
"Kimseden ceketimi almak için izin istemem "
"Yok ya o benim "
"O zaman bundan sonra başka birisi sen uyurken ceketini senin üzerine örtsün " dedi ve çıktı.
Ben olayın şokundayken üzerimde onun ceketi vardı...
.......:.............................
Arkadaşlar yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin ..:-) :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurumun Sonunda
Chick-Litİkimizde yalnız ikimizde kimsesizdik . Uçurumun sonunda birbirimizi bulmuştuk . Kader ağlarını örmüştü çoktan - Sen nereden biliyorsun benim neler yaşadığımı...