Yaralı Keçi

27 9 5
                                    

Uyandığımda baş ucumda dünden kalma soğuk çorbam vardı güzel görünüyordu ama soğuk yemek yemezdim. Ayağım bandajlıydı ama hala ağrıyordu . Yavaşça kalktım ve banyoya yürüdüm işlerimi hallettikten sonra sesli nr nefes aldım çünkü ayağım bandajlı olduğu için pantalon giymek işkence gibiydi . Bende dolabıma baktım elbisem az olmasına karşın Melek teyze nin zorla aldırdığı gömlek elbise vardı en uygun o gibi görünüyordu . Bebe mavisi gömlek elbiseyi üzerime geçirdim yanda iki cebi olması çok hoşuma gidiyordu . Beyaz ayyakkabı larıda gıyerken Tarığın ayaağıma basmaması için dua ediyordum . Beyaz bir saati de koluma taktim beyaz çantayı da aldım ve içine birkaç defter ve kalem attım cebime biraz parayıda koydummu tamamdım . Saçlarımı açık bırakmayı sevmiyordum bu yüzden bir at kuyruğu yaptım ve aşağı indim. Melek teyze kahvaltı yapıyordu beni görünce

"Günaydın canım gel kahvaltı yapalım "

"Yok Melek teyze aç değilim "

"Olmaz zaten hastasın hiç bırakmam iyileşmen lazım bundan sonra böyle kahvaltı yapmadan gitmek yok ". dedi ve yanıma geldi . Servis tabağına kahvaltıdaki bütün şeylerden koydu ne kadar yeter desem o sen öğrencisin yemen lazım dedi . Hepsini yemedim . Üzülmesin diye yemeye çalıştım ben servisi beklerken telefonuma mesaj gelmişti Ttarıktan'Güzellik bu gece seni iyileştiricem ve telesouna bakmayı dene kaç defa aradım okulda görüşürz ' . Yazıyordu haklıydı 7 defa aramıştı .

--------------------------***********---------------------------**********----------

Okula girdiğiimde Tarığı gördüm ve yanına gittim elini omzuma attı ve ""o yakıyosun "dedi. Ona sinirli bir şekilde senin yüzünden elbise giydim bide o salağa katlanmak zorunda kalicam ben ağzının payını verirdim " dedim .

"Anlamıyorum seni Mayıs nasıl susabilirim . Kendini benim yerime koysana . Birde o çocuk sana bir şey dediğinde konuşma"

"Bunu bana mı söylüyorsun . Tuvalete gidicem sen sınıfa çık Tarık". Dedim ve tuvalete doğru yürüdüm. Elimi yüzümü yikarken içeriye birileri girdi baktığımda okulumuzun uzayan kızları Kübra,Alev ve Işıl içeri girmişlerdi etek boyları çok tehlikeliydi. Okulun erkeklerine ziyafet veriyorlardı. Kağıt peçete aldım ve yüzümü kuruladım. Tam giderken

"Ocakmısın mayısmısın bilmem ama Uzaydan uzak dur zaten Tarığımızı elimizden aldın nasıl aldıysan artık "

Kan beynime sıçradı tüm sinirlerim horon tepiyoredu.Hışımla döndüm ve kükrer gibi Kübranın üstüne atladım.

"Birincisi adımla bir daha dalga geçersen seni sikerim. İkincisi ben ne Tarığı aldım ne uzayı onlar bana geldi. Üçüncüsü ben. Sizin gini değilim kaşar fahişeler. Birdaha bulaş bak ne oluyo. Tüm okulun önünde seni dayak manyağı yaparım! "

Deyip rüzgar gibi gevçtim. Yyüzlerindeki ifade gerçekten korktuklarinı söylüyordu. Derse de geç kalmıştım. Kapıyı tıklattım içeri girince öğretmen uyaran ifade yolladı bende özür dileyip Tarığın yanına oturdum Tarık neden sinirlendiğimi sorarken hocayı da sinirlendirmiştik.Eylem hoca sert sesiyle

"Mayıs uzayın yanına itiraz yok" diyrk beni postalamıştı.

El mahkum o hanzonun yanına gidicektim. Bana yamuk gülümsemesiyle " Hoş heldin yaralı keçi" dedi .

Uçurumun SonundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin