Yıkılmak

24 5 6
                                    

Ertesi gün Küçük Prens yeniden oraya geldi

"Her gün aynı satte gelsen daha iyi olur " dedi tilki .

"Örneğin öğleden sonra dörtte geleceksen , ben saat üçte mutlu olurum . Saat ilerledikçe de içimdeki mutluluk artar . Dört oldu mu içim kıpır kıpır olur ve ufaktan meraklanırım; mutluluğun değerini anlamya başlarım! Ama sen herhangi bir anda çıkıp gelirsen , yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilmez ... "
(Küçük Prens )

Başım o kadar ağrıyordu ki sanki beynim saatlerce gürültüye maruz kalmıştı . Aslında bir bakıma doğruydu. Düşüncelerim birbirine çarpıyor ve ses çıkarıyordu . Tarık yanıma geldi yüzüme baktı ve içki kokan nefesiyle

"Seni seviyorum Mayıs , senden kolay kolay vazgeçmiycem , her ne kadar kızsan bağırsanda senden vazgeçmiycem . Bana bağır çağır , kız , hırpala ama susma . Beni en çok acıtan bu susma . Evet ilk başta arkadaş olabilirdik ama ben seni ona benzettim . Yanlış anlama ona benzedein diye seni sevmiyorum . Seni tüm uzuvlarımla seviyorum , tüm hücrelerimle . Sen ona sevgilim dedin ya benim bütün vucudum buz tuttu . Sen bana iyi geldin . Uyuşturucu gibisin vucudum alıştı sana ,bırakamıyorum . İstesemde . Sen olmayınca krizlere giriyorum . Sen olmaayınca sinirleniyorum . Babama bağırdım Mayıs -ki o benim hem annem hem babam hem arkadaşım - sen olmayınca gülü olmayan küçük Prens gibiyim, Leylası olmayan mecnun , Milenası olmayan kafka . Yazısız kitap gibiyim . Beni sensiz bırakma "

Sustum ,kelime yetrersiz geliyordu , boş ve alamsız . Ne kadar kırıldığimı bana değıl kalbime sor demek geliyordu ama olmuyordu . Konuşamıyordum . Sesim kara deliğe çekilir gibi çekiliyordu . Titreşemiyordu . Yıkılmıştım . Yıkıldığımı gösteren bedenim beni artık taşımıyordu . Yıkılmıştım hem mecazen hem gerçek olarak . Sıcak kumun üstüne oturdum . Kendimden çıktığına emin olamayan bir sesle

"Git burdan Tarık "

"Olmaz "

"Tarık git! " diye bağrdım. Oda şaşırmış olsa gerek üsreleemedi ve gitti. Telefon çalıyordu . Arayan Uzay dı. Telefonu tamamen kapatıp kumların üzerine uzandım . Her zamanki gibi yalnızdım şiimdi ne beklennirdiki . Babam bıraktı, annem çoktan bıraktı,arkadaşım bıraktı. Yine yalnız Mayıs ortadaydı. Şimdi günlüğüm olsa çok şeyler anlatırdı ona . Günlüğüm yoktu . O zaman ne yapmalıydım . Müzik . Müziğe sığınmalıydım . O kimseyi kapısından atmazdı. Zihnimi kurcaladım şarkı bulmak için sonra aklıma geldi babamın şarkısı . Babamın anneme söylediği şarkı . Babam anem hakkında pek bir şey söylemezdi . Bu bilgiyide mutfakta kahvatı hazıtlarken söylüyordu sorunca söylemedi ama ben allem ettim kallem ettim sonunda öğrendim . Babam ölünceye kadar annemi seviyordu . Şarkıyı söylerken anlamları içinde kayboluyordu . Kısık ve cılız sesimle şarkıyı söyleme başladım

Uçurumun SonundaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin