••°Köpek°••

13 3 1
                                    

Sinan, Merve'nin ona bakması ile elini, Helin'in elinden uzaklaştırdı. Merve ve Sinan'ın şarkısı çıkınca Merve, Sinan'ı sürükleyerek piste çekti.

"Zalim..."

Ellerine sağlık
Hadi durma kutla,
Bu zafer senin
Yüreğine sağlık
Yalan dünyanda tek safirin
Onu kaybetme
Onu kirletme
Hırsınla Süsleme

Hadi seni sevdim diyelim bir daha
Gözümü karartıp yeniden taptığımda
Değişecekmisin söyle
Değişebilecek misin zalim
Zalim
Oyun bozan
Sen de bu büyüde yanan
Gelipte bir tanem olmaya ne hakkın var

Zalim
Oyun bozan
Sen de bu büyüde yanan
Gelipte bu cana hükmetmeye ne hakkın var
Gelipte bir tanem olmaya ne hakkın var

Şarkının bitmesine yakın, Merve ve Sinan yerlerine geçti ve oturdu. Sinan Helin'e baktı. Sedat Helin'in kulağına bi şeyler söyledikten sonra mekândan uzaklaştı. Helin telefonun eline aldı ve kurcalamaya başladı, ve tekrar başını tuttu. Portakal suyundan bir yudum aldıktan sonra Sinan'a baktı.

"Sinan, bir tanem ben eve gidiyorum. Abim'e söylersin aşkitom. Öpüyorum." Dedi, parmaklarını öpüp, Sinan'a gönderdikten sonra. Sedat ile Merve kardeşti, tabii, Merve her ne kadar, Sedat'ın ondan üç yaş büyük olup, ona abilik taslamasına yansada onu deli gibi severdi.

"Tamam Merve'm. Ben söylerim Sedat'a. Sen git," Dedikten sonra Merve oradan ayrıldı. "Helin, biraz dışarı çıkalım mı?" Dedi sıkılmış bi şekilde Sinan...

"Bana uyar." Deyip yüzüne bi tebessüm yerleştirdi başının ağrımasına takmasada. Sinan ve Helin mekânın dışına çıktı. Sinan bi sigara yakıp içmeye başladı. Sinan, usulca başka bir sigara alıp kibar bi biçimde Helin'e uzattı. Helin eliyle geri çevirdi bu teklifi.

"Ben kullanmıyorum, teşekkürler." Sigara'nın kokusu Helin'in hem hoşuna gitmiş hem de gitmemişdi. Fakat içmeyecekdi. Sinan sigarayı bitirip bir sigara daha yaktı. Ve dudaklarına götürdü. "Sinan," Dedi Helin kafasını yavaşça Sinan'a çevirirken. "Sana bi şey söyliyeceğim... Şey... Ben... Neyse. Boşver ya." Sinan tepki vermeyerek sigarasının külünü yere attı. Bi sigara daha çıkaracakken pakketten, Helin ona engel oldu. "Yeter, çok içtin. Şimdi yanımda öküp kalıcan falan." Dedi Helin gamzelerini çıkarıp gülümserken. Yeşil gözleri adeta parıl parıl parlıyordu.

"Bu kadar güzel olmak zorunda mısın acaba Helin Yıldız?" Diye içinden geçirdi Sinan bir an. Helin tam gideceği sırada Sinan Helin'in bileğini tuttu. "Nereye?"

"Gitmem gerek, merak eder bizimkiler şimdi. Sinan, lütfen. Bizimkiler merak eder, yoksa vallahi eğer istersen bir ömür senle burada bekleyebilirim. Hadi bırak." Dedi Sinan'a bakarken. Sinan kızın kolunu bıraktı...

***

Helin eve geldikten sonra kimse duymadan odasına geçti aral acele. Helin Güneş ile, Olga ile Selda aynı odada kalıyordu. Derya ise tek kalıyordu odasında. Çilek desenli pijamasını giyip lavoboya girdi. Dolapatan yüz temizleme için bi şeyler çıkardı. İlk yüzünü yıkadı Helin, sabunla. Sonra gül suyu içeren yüz temizleme toniği ile yüzünü iyice temizledi. Gece kremini sürdü. Dudaklarına geceleri için güllü dudak maskesi sürdü. Ellerine ahududulu kreminden sürdü.

Lavabodan çıkıp pencere kenarına geçti. Eline telefonunu alıp Facebook'a girdi. Sinan'ı arattı Facebook'un aratma çubuğunda. Soyismini bilmediği için tek Sinan yazmak ile yetindi. Bir çok sonuç vardı tabii. Sinan'ın fotoğrafını görünce tıkladı onun resmine. Hemen onu takip edip alta inmeye başladı. Hep Merve ile fotoları vardı. Bi kaçını beğendi fotoğrafların. Sonra hemen yatağına girdi...

Yorumlar o kadar çoktu ki... Okunacak gibi değil, bi kaçı da şöyleydi;

Vay be, çocuğa bak, yanındaki sarı çiyana bak...

😓Bu çocuğa üzülüyorum. Kızın çirkinliği içerisinde kayboluyorum😬

Ne var be?! Kız mis gibi güzel bi kere! Çocuk çirkin bi defa.
(Helin içinden şöyle geçirdi: Ulan sen bu çocuğa çirkin diyorsan, muhtemelen kör olmalısındır!)

Lan!! Asıl kız çirkin! Ben bi kere o çirkinden çok daha güzelim👱

Helin, alt kattan gelen sesleri gerçekten çok merak etmişdi. Telefonunu da eline alıp hırkasını ve pofuduk terliklerini giydi ve aşağı indi.Telefonunun ledini açıp etrafa bakınmaya başladı. Yerde, kocaman bi kutu vardı. Birden ışıklar açıldı. Gelen, Derya, Güneş, Selda ve Olga idi.

"Hey?! Bu sesler ne? Ben su içmeye indim, baktım, salondan sesler geliyor. Kendimi, ikinci sınıf, kızlar yurdunda gizemli bi şeklide katledilen, herkesin aşık olduğu, popüler kız gibi hissettim valla. Eee, ne varmış o kutunun içinde?" Dedi Selda gözlerini belerterek, parmak uclarında kutuya bakarken.

"Ben de oturuyordum, telefonda oyun oynuyordum. Baktım, taa bizim odaya kadar sesler geliyor, boşver dedim. Bi şey değilidr, bu Selda aptalı yine bardak düşürüp kırmıştır dedim. Ama yok. Her defasında bardak kıracak değil ya, dedim. Aşağı indim, sizi gördüm işte..." Dedi Olga.

"Ayıp be, ayıp pislik!" Dedi Selda Olga'ya.

"Ben Helin abloşum uyandıktan sonra uyandım. Cidden acayip acayip sesler geliyordu. Korktum aslına bakarsak. Aşağı indim. Merdivende Selda ablam ile karşılaştım. Sonra da işte sizi gördük falan." Dedi Güneş sarı saçlarını atkuyruğu yaparken.

"Ayy, ben... Şey... Mert ile mesajlaşıyordum. Bi de bilgisayda oyun oynuyordum. Sesler gelince takmadım. Bi kaç defa daha sesler geldi. Önemli bi şey mi acaba derken kendimi aşağı da sizin yanınızda buldum. Lan, Helin!! Aç şu kutuyu! Hadi merakdan geberticek misin kızım sen bizi?!! Hadi! Artık kendimi, bi dağ evinde, polisin bi türlü çözemediği vakadaki, oradan oraya savrulan, en sonunda bomba patlaması sonucu vakaya kurban giden, polisin yiğeni olan, ve sadece amcasına yardım etmek isterken ölen kız gibi hissetmeye başladım arkadaşlar yani!! IQ seviyem de acayip bi düşüklük yaşanıyor! Aç şu kutuyu!" Dedi Derya.

"Tamam, açıcam, bi saniye, siz gitsenize. Gidip uyuyun. Ben size sabahleyin olayı en ince ayrıntısına kadar anlatırım. Hadi..." Dedi Helin.

"Haa, tabi tabii! Oldu, gözlerim doldu. Sen anlatmazsın EN İNCE AYRINTISINA KADAR! Gitmiyeceğim ben valla." Dedi Olga masum masum gözlerle Helin'e bakarken.

"Ben hiiç gidemem. Uyandım başta. Simdi gidersem hiç uyuyamam." Deyip ellerini göğsünde birleştirdi Güneş. Bacak bacak üstüne atıp Helin'e döndü.

"Kusuruma bakma, canım ama olayın en heyecanlı kısımındayken gidip yatmam mümükün değil." Dedi tırnaklarına bakarken.

"Ben uyurum da şimdi, ya ben tv. izliyeceğim siz gittikten sonra, dizim başlıyacak," Dedi Derya

"Bi diziyi niye bu saate koyar ki bi insan evladı?" Dedi Derya'ya bakıp.

"Yabancı dizi bu tatlım. Yeni bölümü başlıyacak." Diye ekledi Derya. Gözlerini kısıp kutuya baktı bi süre.

"Tamam, açıyorum kutuyu." Dedi kutuyu eline alıp tekli koltuğa otururken, hepsi etrafına doluştu Helin'in. Güneş, Derya ve Olga karşıdaki üçlü koltuğa, Selda ise tekli koltuğa oturdu. Kutuyu açtığında, küçük bi köpek ile karşılaştı. Bi not düştü yere. Helin onu eline aldı, notta şöyle yazıyordu;

'Hayvanları çok sevdiğini biliyorum Helin Yıldız. Ben senin hakkında her şeyi biliyorum. Benim kim olduğumu bi gün anlayacaksın. Sana aşık olduğumu da bi gün anlayacaksın. Ve sen de bana deliler gibi aşık olacaksın... Seni seviyorum balkon güzeli Helin Yıldız...'

BALKON GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin