Bölüm; 4 Konser

64 4 0
                                    

5 Gün Sonra;

'Pekala hazır mısın?'diye sordu Megan.
'Ihm, fiziksel olarak evet ama ruhsal olarak asla!'
'Bunu sen mi söyledin Lia? Dersleri dinlediğini bilmiyordum.'dedi Megan ve çantasını alıp evden çıktı.
Tek araba gitmeye karar vermiştik.
Peşinden bende çıktım ve Megan'ın arabasına binip arenaya geldik.
Aslında Cody de gelecekti ama başka bir işi çıkmıştı.

Tam içeri girecekken durdum ve düşündüm.
Bu onun geri dönüşüydü.
Yıllar çok çabuk geçmişti.
Hiçbirşey planladığı kadar güzel gitmemişti ve kimse yanında değilken biz vardık. Tıpkı benim yanımda kimse yokken onun olduğu gibi.

'Ne bekliyorsun, hadi.'
'Ben-'
'Lia, bu kapıdan girdiğin zaman hayallerini gerçekleştirmiş olacaksın.'

İçeri girmeden önce t-shirtlerden aldık.
Megan'ın t-shirtünde kocaman What Do You Mean? yazıyordu.
Benimkinde ise Bana Amaç Verdin yazıyordu.
Ayrıca bir sürü bilezik vb şeyler de almıştık.

Biz en öndeydik, ben direk sahneye yapışmıştım.
Herkes bağıra bağıra Baby'i söylüyordu.
Biz de dahil :)
Ardından Mark My Words çalmaya başladı ve yerden kocaman bir kutu çıktı.

Justin şeffaf kutunun içindeydi.
İstemeden de olsa gözümden birkaç damla yaş aktı.

Telefonumu çıkarıp video çekmeye başladım.
Bir elinde kalemle kutuya Mark My Words yaarken diğeriyle el sallıyordu.

'Said you heard it all before, falling in out of trust. Trying to rekindle us.'

Kutudan çıktı ve ilerledi.
'Only to lose yourself, but ı won't let me lose you.'

***

Sıra son şarkıdaydı, Purpose.
Telefonumu çıkarıp Snap atmaya başladım.

Benim Bieber'ım💜

Bana Amaç Verdin😇

Justin sahneye yattı ve şarkıyı söylemeye devam etti.
Ama ağlıyordu.

Ben o sırada ağlamaması gerketiğini söylerken kendini tutmaya çalışıyordu.

Onun saçlarıyla oynuyordum.
Arada sırada bana bakıyordu.

Şarkı bittikten sonra bize doğru döndü;

'Hey, tokanız var mı?'diye sordu.
Herkes birbine bakarken toka arıyodu.
'Var!'dedim ve elimi uzattım.
'Pekala, saçlarımı toplayabilir misin? Çünkü çok sıcak.'dedi ve beni sahneye çıkardı.
Tanrım burdan bakınca ne kadar da kalabalıkmış!

Sahneye çıkıp saçını toplamaya çalıştım.
'Çok uzunsun.'dedim ve güldükten sonra eğildi.
Güzelce o sarı saçlarını topladıktan sonra bana teşekkür etti ve yerime geçtim.
'Aman Tanrım az önce ne oldu öyle?'diye bağırdım.
'Hepsini çektim.'dedi Megan ve telefonu gösterdi.

Sıra M&G'deydi.
Her ne kadar biraz alışmış olsam da heyecanlıydım.

Benden önce 4 kız vardı.
Bu Believe Tour'dan daha farklıydı.

Sıra bana geldiğinde içeri girdim ve Justin'in tatlı gülümsemesiyle karşılaştım.
'Merhaba.'dedim ve ona sarıldım.
'Sen, ıhm, Lia.'dedi ve güldü.
Güldüm.
'Evet.'
'Pekala buraya bakın çocuklar ve gülün.'

Kameraya baktım ve güldüm.
Justin benden uzundu.
Bu yüzden biraz zor olmuştu.
'Biraz beklersen seni bir yerlere götürebilirim.'
'Pekala.'

Ardından Scooter'a birşeyler söyledi ve bana döndü.
'Scooter'ı takip et.'


Nothing Like US..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin