Bölüm 7; Disneyland

46 4 1
                                    

'Günaydın!'dedi Justin neşeli bir sesle.
'Günaydın.'diye karşılık verdim.
Odalarımız yan yana olduğu için kafamı çıkardığım an onu görebiliyordum.
'Hemen hazırlan, sonra çıkalım.'dedi ve kafasını geri soktu.

Telefonum çalıyordu, neredeydi şu?

'Anne?'
'Günaydın tatlım, nasılsın?'
'İ-iyiyim sen?'
'Bir sorun mu var?'
'Hayır, hayır sadece öyle işte yeni uyandım.'
'Nerdesin, okulda mı?'
'Paris-'
Lanet olsun neden söylemiştim ki?
'Paris? Megan'larla mı?'
'Ya, ben sana sonra açıklayacağım anne kapatmam gerek.'

Annemler New York'ta yaşıyorlardı. Bu yüzden çok görüşemiyorduk.

Hemen hazırlandım ve koridora çıktım.
Ardından güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra arabaya binip çıktık.

Paris, her zaman gelmek istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım bir yerdi.

Tam Eifell kulesinin önünde durduk ve aşağı indik.
'Buraya mı çıkacağız?'diye sordum.
'Evet, korkuyor musun?'
'Hayır canım, niye korkayım?'

Onu takip ederek asansöre bindik ve yukarı çıkmaya başladık.
Açıkcası benim, biraz yükseklik korkum olabilir yani.

'Şey, ıhm. Ben galiba unutmuşum da.'
'Neyi?'
'Küçücük birşey, benim yükseklik korkum varmış.'dedim ve güldüm.
'Merak etme, yanında ben varım.'dedi ve asansörden inip manzarayı izledik.

****

'Oraya çıktığıma hala inanamıyorum.'
'Şimdi gideceğimiz yer, daha harika.'
'Nereye gidiyoruz?'
'Disneyland.'

Arabadan indik ve gişelerden bilet alıp içeri girdik.
Burası çok güzeldi.
Her yerde Mickey Mouse vardı.

'Bekle!'dedi Justin ve ardından bir yere gidip geldi.
'Böyle daha güzel.'dedi ve Mickey Mouse'lı tacı kafama taktı.
'Çok tatlı teşekkürler.'

'Şimdi-'
'İmza alabilir miyiz?'diye sordu küçük bir kız.
'Tabi ki de.'dedi Justin ve küçük kızı kucağına alıp saçlarını okşadı.
O sırada diğerleri bizi videoya çekiyorlardı.

İlk önce otel gibi bir yere girdik. İçeride ruhlar falan vardı.
Ardından bizi bir asansöre oturttular ve kemerleri takmadan önce;

'İnmek isteyen varsa şimdi insin.'dediler.

Ben nereye bindim böyle?
En yukarı çıktık ve ardından bir anda aşağı indirdi.
Justin bana gülerken ben çığlık atıyordum.

'Sakin ol Lia.'
'Nasıl sakin olabilirim?!?!!'
Ardından Justin elimi tuttu.
İşte bu biraz işe yaramıştı.

***

Yaklaşık 8 saattir burdayadık. Ve binmediğimiz sadece 1 şey kalmıştı.

Crush & Coaster

'Bu ne kadar korkunç olabilir ki?'dedi Justin ve sıraya girdi.

Büyük bir yere oturduk ve ardından bizi gönderdiler.
İkimiz yalnızdık.
Ve açıkcası, onun yanımda olması bana huzur veriyordu.

'Bu çok çocukcaymış.'dedi Justin.
'Bence de-'
Sözümü tamamlayamadan arkaya döndük ve geri geri hızlandık.
'JUSTİN BU HİÇ ÇOCUKÇA DEĞİL!!?!?+?!?!?!'

Nothing Like US..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin